Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

KULA KUL OLANLAR

Geçtiğimiz hafta içinde yaşanan olaylar dizisi ülkemizde siyasetin ve siyasetçinin geldiği noktayı göstermesi açısından çok önemliydi.
Yaşanan neydi? Ülkemizde kurulu olan 15 adet Termik santralin bacalarına filtre takılması için daha önceden tanınan süre son ermiş ve bu konu üzerinde tartışmalar başlamıştı. Tamda bu dönemde
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, Kanunun TBMM’de oylanacağı günden bir gün evvel mecliste yaptığı basın açıklamasında “Ben halk sağlığı uzmanıyım. Ben milletvekili olmadan önce de termik santralle mücadelemi veriyordum.Termik santraller 1 dakika bile filtresiz çalışmamalı. Bu akciğer hastalıklarının, kanserin direkt sebebi. Meclis’te son ana kadar mücadele edeceğim. Yani süre vermeyi asla doğru bulmuyorum. Bu zamana kadar verilen süreler bile yanlıştı. Firmaların da bu güvene layık olmadığını düşünüyorum. Çünkü defalarca verilmiş süreyi iyi kullanmadılar. Gereğini yapmadılar.” dedi. Bu saygıdeğer Halk Sağlığı Uzmanı (?) vekilimiz 180 derece çark ederek, ertesi gün Meclis’te termik santrallerin 2 buçuk yıl daha filtresiz çalışması için hazırlanan yasaya kabul oyu verdi.
AKP Genel başkan yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal bir hafta önce Elbistan’da yaptığı konuşmada “Buranın bırakın 36 ayı, burası ile ilgili 1 gün bile duracak vaktimiz yok. Bizim için çevre kirliliği ve vatandaşlarımızın sağlığı milletvekilleri olarak bizim birinci önceliğimiz” dedi
Meclis’teki oylamada Maraş’ın tüm AKP’li vekilleriyle birlikte 180 derece çark ederek kabul oyu kullandı.
Kanun tasarısı kabul edildikten sonra yine Kahramanmaraş’ta yaptığı konuşmada yeniden 180 derere çark etti. Sayın vekil bu kez “Görmemiz gereken bir şey daha var arkadaşlar. Burada çalışan insanların işsiz kalması durumunda 10000 kişinin üzerinde insan etkilenecek, artı devletin 19 milyar 200 milyonluk bir doğalgaz alımı yapması gerekecek. Türkiye’nin elektrik ihtiyacı açısından gerekli tedbirlileri alarak çevreye zarar vermeden çalıştırılması gerekliliği ortaya çıkmıştır.” diyerek çıkarılan kanunu savundu.
Partili Cumhurbaşkanının yasayı veto etmesinin ardından, aynı Mahir Ünal son hızla yeniden çark ederek hemşerilerine bu mutlu haberi “Cumhurbaşkanımız Sayın @RTErdogan, önce sağlık, önce insan diyerek Afşin-Elbistan Termik Santralleri’nin bacalarına filtre takılmasını erteleyen düzenlemeyi veto etti. Cumhurbaşkanımıza tüm Kahramanmaraşlılar adına şükranlarımızı sunuyorum” diye duyurdu.
Bu arada yasa görüşmelerine birçok muhalefet milletvekilinin de katılmadığı gözlendi.
Ülkenin en önemli haber Televizyonlarından birisi olan CNN de insan sağlığını hiçe sayarak iptale makul gerekçeler üreterek yandaşlıkta sınırları zorladı.
***
Yaşanan olayda o kadar çok eleştirilecek yan var ki. Bu yasa teklifi AKP’li milletvekillerinin özgür iradesiyle hazırlandıysa, Cumhurbaşkanı tarafından iptal edildiğinde vekillerimiz niye seviniyor? Yasadan önceki konuşmalara bakılırsa yasa başka bir yerden gelmiş. O zaman niye onayladınız? Birileri tarafından size dikte ettirildiği şekilde oy kullanıyorsanız vay halimize. Madem bu yasa içinize sinmedi, daha önce niye anlatmadınız? Niye mecliste tepkinizi göstermediniz. Sizin kendi aklınız yok mu? Sizin elleriniz birileri tarafından gelen emirle “kaldır” deyince kalkıyor, “indir” deyince iniyor mu? Yasanın Tayyip Erdoğan’a rağmen hazırlanması ve Meclis’te kabul edilmesi ise AKP’deki bölünmeyi göstermesi açısından ilginç.
Bütün bunlardan başka yaşananlar ülkemizde siyasetin geldiği noktayı gösteriyor. Yasa çıkarılmadan önce ahkam kesenler, yukarıdan gelen emirle, bir anda neden ve kim tarafından milletvekili yapıldıklarını hatırlayıp, inanmadıkları işlere imza atmaya başlıyorlar. Bu olay aslında “tek adam” rejiminde yaşananların aynası oldu.Tek kişi tarafından belirlenen milletvekilleri, il ve ilçe başkanları parti içi disiplin adı altında birer emir kuluna dönüşüyor. Yeniden seçilememe korkusu nedeniyle, tepedekiler ne isterse o yapılıyor. Tabiri caizse “Kula kul olunuyor” Kaldır. İndir. Tamam. Vatandaş seçimlerde tercih ettiği insanları değil, birileri tarafından önüne konulan isimleri seçiyor. Vatandaş demokratik seçim yaptığını zannetse de gerçekler öyle olmuyor. Siyasi partiler Kanunu’nun getirdiği “lider sultası” tüm ülkeyi tepedekilerin iki dudağı arasında yaşamaya mecbur bırakıyor.
Son Söz; “Padişah olmuşsun ama adam olamamışsın”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER