• Haberler
  • Genel
  • 'Küçük Bir Anadolu Köyünde, Bir Kadının Oyun İsteği Yüzünden Kopan Olayları Kim Tahmin Edebilirdi Ki?'

'Küçük Bir Anadolu Köyünde, Bir Kadının Oyun İsteği Yüzünden Kopan Olayları Kim Tahmin Edebilirdi Ki?'

Türk halk müziğinin unutulmaz isimlerinden biri olan Özay Gönlüm'ün repertuarında yer alan 'Çöz de Al Türküsü,' Denizli yöresinin renkli kültüründen izler taşıyan özel bir eserdir.

Türkü, bir çobanın eşiyle yaşadığı ilginç ve bir o kadar da neşeli bir hikâyeyi anlatır. Bu hikâye, hem Denizli'nin geleneklerini hem de halk arasındaki mizahı ve yaşam tarzını gözler önüne serer. Özay Gönlüm, bu türküye olan sevgisini her fırsatta dile getirir ve özellikle 1991 yılında Denizli'deki Çamlık Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği halk konserinde, türküyü seslendirmeden önce yöresel ağızla hikâyesini anlatır.

ÇOBAN MUSTAFA'NIN HİKÂYESİ

Denizli’nin bir köyünde yaşayan Çoban Mustafa ve eşi Ayşe, köyün sıradan bir gününde, bir düğün vesilesiyle hayatlarının farklı bir yöne evrileceğinden habersizdir. Düğün gecesi, eğlence doruk noktasına ulaşmış, çalgılar çalmış, herkes halaya durmuştu. Sıra, Çoban Mustafa’nın eşi Ayşe’ye gelmişti. Ayşe, düğün yerinde dans etmek için adımını atar atmaz çalgılar susuverir. Ayşe’nin, tam oynamak istediği anda eğlencenin kesilmesi, genç kadının moralini oldukça bozar. Bu olay, Ayşe’nin içinde bir ukde olarak kalır.

Eve dönen Ayşe, durumu kocası Mustafa’ya anlatır. Üzgün ve kırgın bir şekilde, "Ben çoban karısıysam insan değil miyim Mustafa’m?" diyerek isyan eder. Ayşe’nin bu sözleri, Çoban Mustafa’nın onurunu ve gururunu zedeler. Ertesi gün, Mustafa köylüye haber salar: “Goyunları güdüveemem! Ben çobanlığı bırakıyorum, artık kendinize başka çoban bulun!”

'Küçük Bir Anadolu Köyünde, Bir Kadının Oyun İsteği Yüzünden Kopan Olayları Kim Tahmin Edebilirdi Ki?'

ÇÖZÜM ARAYIŞI

Çoban Mustafa’nın bu kararı, köyde adeta küçük bir kriz yaratır. Köyün ileri gelenleri, Mustafa’yı kararından vazgeçirmek için toplanır ve ona isteklerini sorarlar. Mustafa ise düşündükten sonra köylülere şu isteğini iletir:
“Şehirden on parçalık bir çalgıcı grubu getirin. Köy meydanında yeni bir düğün kurulsun. Bu düğün yalnızca benim karım Ayşe için olacak. Çalgıcılar sabahtan akşama kadar çalıp söylesin; Ayşe’m de doya doya oynasın!”

Mustafa’nın isteği köylüler tarafından yerine getirilir. Şehirden çalgıcılar getirilir ve köy meydanında büyük bir düğün kurulur. Kadınlar düğüne akın eder. Ayşe, düğünün baş köşesinde dans ederken, diğer kadınlar da ona eşlik eder. Ayşe, sabahtan akşama kadar yorulmadan oynar.

ÇOBAN MUSTAFA’NIN MÜDAHALESİ

Akşam olduğunda, Mustafa koyunları ağıllara yerleştirir ve düğün alanına gelir. Ayşe’nin hâlâ oynadığını görünce şaşkınlıkla, “Kız Ayşe, yetiver gari oynadığın! Hadi eve gidelim,” der. Ancak Ayşe, keyfinin henüz kaçmadığını, oynama hevesinin bitmediğini ifade eder. Dans etmeye devam ederken, Mustafa’ya şu sözlerle yanıt verir:
“Mustafa’m, ben hâlâ oynayacağım! Anahtarı kemerime bağladım. Sen şu belimden anahtarı çöz de al; hadi bakalım!”

Bu sözler, hem Ayşe’nin eğlenceye olan düşkünlüğünü hem de Mustafa’nın sabrını eğlenceli bir şekilde özetler. Olay, yıllar boyu Denizli’de anlatılır ve halk arasında bir türküye dönüşür. Özay Gönlüm, bu hikâyeyi müzikle buluşturup nesilden nesile aktarılmasını sağlar.

TÜRKÜNÜN ÖNEMİ

“Çöz de Al Türküsü,” yalnızca bir eğlence unsuru değil, aynı zamanda Anadolu insanının mizah anlayışını ve kültürel değerlerini yansıtan bir hikâyeyi yaşatır. Türkü, Denizli'nin zengin folklorik yapısını ve Özay Gönlüm’ün bu değerlere olan bağlılığını göstermesi açısından önemlidir. Günümüzde de dinlendiğinde insanların yüzlerinde bir tebessüm bırakır ve kültürümüzün önemli bir parçası olarak varlığını sürdürür.

Bu hikâye, Türk halk müziğinin ne kadar renkli ve eğlenceli olabileceğinin de bir göstergesidir.

“Çöz de Al Türküsü,” Anadolu insanının yaşamındaki küçük olayların nasıl büyük bir anlam kazanabildiğini ve bu anlamların sanatla nasıl ölümsüzleştiğini gözler önüne serer.

Bakmadan Geçme