'Kronik sorunlar çözülüp, beklentiler karşılanmalı'
Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, eğitim camiasında kronik sorunların çözülüp beklentilerin karşılanması gerektiğini belirtti   Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, yarıyıl tatilinin başlangıcında eğitim camiasının durumunu yorumladı. 'MESLEK KANUNU ÖĞRETMENLİĞİ TÜM BOYUTLARIYLA ELE ALMALI' Musatafa Arslan, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı birinci döneminin, kronik sorunlara çözüm üretilmeden, okulların temizlik ve [&hellip]
Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, eğitim camiasında
kronik sorunların çözülüp beklentilerin karşılanması gerektiğini belirtti
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, yarıyıl tatilinin başlangıcında eğitim camiasının durumunu yorumladı.
“MESLEK KANUNU ÖĞRETMENLİĞİ TÜM BOYUTLARIYLA ELE ALMALI”
Musatafa Arslan, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı birinci döneminin, kronik sorunlara çözüm üretilmeden, okulların temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacı giderilmeden, meslek kanunuyla beklentiler karşılanmadan sona erdiğini ifade etti. Arslan, “Salgının gölgesinde geçen bu dönem, eğitim çalışanlarının gayretleri ve özverili çalışmalarıyla tarihe geçmiş, Bakanlığın okulları açık tutma iradesi kamuoyunda takdirle karşılanmış, her şeye rağmen eğitim-öğretimden vazgeçilmemesi doğru bir karar olmuştur. Öğretmenlik Meslek Kanunu beklentileri karşılayacak şekilde çıkarılmalıdır. TBMM Genel Kurulu’nda görüşme aşamasına gelen Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda somut adım atılmalıdır. 3600 ek gösterge vaadinin yerine getirilecek olması, kariyer basamaklarının ücret artışlarıyla birlikte yeniden hayat bulacak olması önemlidir. Bunlarla birlikte, aday öğretmenlikten asli öğretmenliğe geçişte yazılı sınavın kaldırılıyor olması, bir kısım sorunların çözümü için adım atılmış olması eğitim camiasında olumlu karşılanmıştır. Ancak, meslek kanununun Meclis’e sevk edilen hâliyle beklentileri karşılamaktan uzak oluşu eğitimcileri hayal kırıklığına uğratmıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenliği bütün boyutlarıyla ele almalı, her açıdan yapılandırmalı, sadece kariyere hapsetmemeli; öğretmenlerin sosyal ve mali haklarını geliştirmelidir.” dedi.
“SÖZLEŞMELİ İSTİHDAM SONLANDIRILMALI”
Kronik sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini dile getiren Arslan, “Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğe son verilmelidir. Öğretmen atamalarında mülakat kaldırılmalı, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan eğitim çalışanlarına ilave teşvikler verilip, birim ek ders ücret miktarı düşürülmelidir. Eğitim kurumu yöneticiliğinde özlük haklarını ve yetkileri geliştiren kariyer odaklı sürdürebilir bir sistem halen hayata geçirilememiştir. Eğitimin rehberlik ayağının eksikliği, öğretmenleri şiddete karşı koruyacak bir yasal düzenlemenin çıkarılamaması, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanmamasının doğurduğu mağduriyetler, okulların ödenek ihtiyacı ve yardımcı personel istihdamı gibi sorunlar konusunda ivedi çözümler beklenmektedir. Sözleşmeli istihdam sonlandırılmalı, ücretli öğretmenlikten vazgeçilmelidir. Eğitim çalışanlarının haklı taleplerine, geçerli mazeretlerine duyarsız kalınarak ortaya atılan politikalar, eğitimcilerin moral ve motivasyonunu bozmaktadır. Eğitimde verimlilik ve kalite isteniyorsa sözleşmeli istihdam sonlandırılmalı, ücretli öğretmenlikten vazgeçilmelidir. Ek gösterge düzenlemesi tüm kamu görevlilerini kapsamalıdır. Kamu personel sisteminde ülkesine ve milletine hizmet eden diğer unvanlardaki kamu görevlilerinin de ek gösterge beklentilerini karşılayacak, ek gösterge kaynaklı mağduriyetleri giderecek, çalışma barışını ve iş huzurunu sağlayacak şekilde bütün kamu görevlilerini kapsayacak bir ek gösterge çalışması yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDETİ ÖNLEYECEK
TEDBİRLER ALINMALI”
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önleyecek caydırıcı tedbirler alınması gerektiğini belirten Arslan şunları kaydetti: “Eğitim-öğretim hizmeti sunumu esnasında veya bu hizmetten kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişiler cezalandırılmalıdır. Eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve eğitim çalışanlarına karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine Millî Eğitim Bakanlığı’nın hukuki yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmalıdır. Eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görev olmaktan çıkarılmalıdır. Eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim liderliğine dönüştürülmesi, yöneticiliğin profesyonel bir meslek olarak ele alınarak ‘ikincil görev’ ve ‘görevlendirme’ kapsamından çıkarılarak kadro unvanlı bir uzmanlık mesleği hâline getirilmesiyle mümkündür. Eğitim kurumu yöneticilerinin bir eğitim ve okul lideri olarak inisiyatif alanları genişletilmeli, mevzuat kuşatmasından kurtarılmalı, bürokratik rolleri azaltılmalı, yetkilendirilip güçlendirilerek eğitim-öğretimle ilgili rolleri öne çıkarılmalıdır.”
“ATAMA VE YER DEĞİŞTİRME MAĞDURİYETE NEDEN OLMAMALI”
Okul bazlı ödenek uygulamasına geçilip, temizlik ve güvenlik personeli yetersizliğinin giderilmesi gerektiğini belirten Arslan, “Okulların kendi kullanımlarına sunulmuş herhangi bir ödenekleri olmadığından personel açığı sorunu kalıcı olarak çözülememektedir. Okul yöneticilerinin, eğitim çalışanlarının okulları açık tutmak için verdiği mücadele, bürokratik engellere, kırtasiyeciliğe ve ödenek yoksunluklarına kurban edilmemelidir. Bu sorunun kökten çözümü için okul bazlı ödenek tahsis edilmeli, personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul yönetimleri tarafından kullanılması sağlanmalı; okulların temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacı bir an önce karşılanmalıdır. Öğretmen atama ve yer değiştirme süreçleri mağduriyete neden olmamalıdır. Öğretmen atama ve yer değiştirme iş ve işlemlerinde eğitim ve öğretim faaliyetlerini sekteye uğratacak düzeydeki eksiklikler, mevzuattaki yetersizlikler, öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamamasına, mağdur olmalarının yanı sıra çalışma barışının bozulmasına ve motivasyon kaybına neden olmaktadır. Dezavantajlı ve elverişsiz şartların hüküm sürdüğü yerleşim yerlerinde görev yapan eğitim çalışanlarına yönelik gönüllülüğü esas alacak tedbirlerin alınması, rasyonel atama ve yer değiştirme sistemlerinin kurulması, eğitimcilerin en büyük beklentilerindendir.” dedi.
“SINAV VE ATAMADA
BELİRSİZLİK GİDERİLMELİ”
Görevde yükselme ve unvan değişikliği takviminin bir an önce yayımlanması gerektiğini kaydeden Arslan, “Memur ve hizmetliler başta olmak üzere, Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında yer alan eğitim çalışanlarının görevde yükselme durumlarında somut gelişmeler beklenmektedir. Liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde mesleki ilerlemelerini sağlayan en önemli araçlardan biri olan görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları konusunda Bakanlık somut adım atmalıdır. Sınav ve atama takvimi, Bakanlık çalışma takvimine alınarak belirsizlik giderilmelidir. Eğitim-Bir-Sen olarak, yarıyıl tatilinin öğrencilerimiz için bir dinlenme dönemi olmasını temenni ediyor; eğitim çalışanlarına, salgının gölgesinde geçen eğitim-öğretim dönemi için verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ediyoruz.” ifadelerine yer verdi. >> Esra KÜÇÜKKURT’un Haberi