Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

KPSS macerası – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 1 Kasım 2010 Pazartesi 02:00:00
  Yengem Kamu Personeli Seçme Sınavı’na girecekti. Pazar sabahı abim, yengem, ve ben sınavın yapılacağı Ahmet Necdet Sezer Kampüsü’nün yolunu tuttuk. Filli Kavşak’ın yanından geçerken “Tabela yok, dümdüz devam edelim” dedik. Bir baktık bizim güzergahımızda yaklaşık 10 araba, geri dönüş hazırlığında. Bizi de farlarla uyarıp “Gelmeyin” diyorlar. Eyvallah, biz de geri geri çıktık yoldan, Filli Kavşak’tan Uydukent tarafına saptık. Halbuki daha önce Filli Kavşak’tan Ahmet Necdet Sezer Kampüsü’ne giden istikamete bir tabela konulmuş ve sürücülerin Organize Sanayi Bölgesi yönünde ilerlemesi istenmişti. Ne ilginçtir ki tam KPSS günü o tabela ortadan kaybolmuştu.
Uydukent tarafına saptık sapmasına ama aradığımız yola o an için ulaşamadık. Tekrar deneyecek fırsatımız ve zamanımız da yoktu.
Döndük tekrar filli kavşağa. Kapalı yoldan geri dönen 10 araçtan üçü de bizim peşimizde, bizim yolları bildiğimizi varsayıyorlar. Bir an yanımıza geldiler. Durduk. “Kampüse nasıl gideceğiz” diye sordular, “Biz Organize Sanayi’nin yanından gitmeye karar verdik” dedik. Biz önde onlar arkada Organize Sanayi Bölgesi’ne geldik.
Oradaki kavşakta Ahmet Necdet Sezer Kampüsü ok ile gösterilmişti. Yolu bulmuştuk. Şahitler Kayası mevkiine girmeden yine tabela ile gösterilen yöne saptık. Çünkü köprü yapımı devam ediyordu, asfaltlama çalışması yapılıyordu. Ancak bu köprünün yanında, bizim saptığımız yolda bizi ve arkadaki araçları göre göre yoldan toprak almaya çalıştı. Herkes zaten yoldaki zaman kaybından dolayı sinirli, bir de sapılan yolun da birdenbire kapanması bu sinir katsayısını yükseltti. Kornalar, kornalar, kornalar… Böyle bir sınavın yapılacağı belli, bu sınav için oluşacak trafik yoğunluğunun saat aralıkları belli, bu sınavın yapılacağı güzergah belli… Ama neden o anda, orada, o şekilde bir çalışmanın yapıldığı belli değil.
Neyse yaklaşık 5 dakika süren inatlaşmadan sonra iş makinesi geri çekildi, herkes yoluna devam etti.
Tabii bu anlattıklarım, yol kısmı. Bir de sınav öncesi kısmı var.
Kampüs’ün her tarafı otomobille dolmuş. Ailecek sınava gelenler olduğu gibi, sınava yetişme kaygısı da otomobillerin kullanılmasını tetiklemiş. Yengemin sınava gireceği binada ve tüm binalarda güvenlik üst düzeyde. Bu sefer kopyanın “k”si bile olmasın istenmiş anlaşılan.
Bina kapısında duran görevliler, sınav için gelen her kişiye aynı cümleleri tekrar ediyor:
“Üzerinizde bozuk para, saat, cep telefonu, kalem, silgi, yüzük, küpe, kolye varsa lütfen onları birisine bırakıp sınava girin. Aksi takdirde içeride sınava alınmayacaksınız.”
Kimileri bu uyarıları dikkate aldı. Zaten bu uyarıya da gerek yoktu çünkü yetkililer sınava ilişkin açıklamalarında nüfus cüzdanı, bir vesikalık fotoğraf ile sınav giriş belgesi dışında hiçbir nesnenin kabul edilmeyeceğini açıklamışlardı. Hatta o kadar ki sınava gireceklerin ihtiyacı olan su, kalem, kalemtraş gibi malzemeler de ÖSYM tarafından temin edildi.
Fakat her aşamada para vermeye alışan halkımız, bu konudaki şaşkınlığına engel olamadı:
-Lütfen su, kalemtraş, kalem gibi şeyleri de bir yakınınıza bırakınız…
-Tamam bırakalım ama su, kalemtraş ve kalem pa-ralı mı verilecek içeride?
-Hayır efendim, o ihtiyaçları devlet karşılıyor…
Bir genç hanımefendi, belli ki yetkililerin uyarılarını dikkate almamış, çanta, tas, tarak ne varsa onunla girmek istedi sınava. Görevliler, bunun mümkün olamayacağını aktarınca açıkçası ben ve abim, kızın küfredeceğini düşündük. Fakat kız “Hasbinallah” deyip çanta ve diğer eşyalarını bırakacak bir yer aradı.
Sonra tekrar geldi.
Sonra tekrar çıktı.
Geldi.
Çıktı.
Geldi.
Çıktı.
En sonunda yine geldiğinde “Yine aksaklık olur, kız yine çıkar, gülmeyelim bari” düşüncesiyle arkamızı döndük kapıya. Çünkü sınav stresine bu tür “son dakika” golleri eklenince sınava gireceklerin psikolojisinin iyice bozulacağını tahmin etmek zor değil.
Neyse ki yengem, kazasız belasız girdi sınava. Biz de abimle “Bu işten nasıl para kazanılır” fikrini geliştirmeye başladık.
Aklımıza gelen yöntemleri açıklamayayım ama, “krizleri fırsata dönüştürme” şeklinde tarif edeyim ben, siz anlayın.
Dışarıdan bakınca eğlenceliydi kuşkusuz, bir de sınava girenlere sormalı bununla birlikte.
Yine kim bilir, kimler umutlandı bu KPSS’yle…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti