• Haberler
  • Genel
  • Köy okullarına akademik eğitim – Kocatepe Gazetesi

Köy okullarına akademik eğitim – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar Evciler ilçesine bağlı köylerdeki ilköğretim okullarına akademik eğitim veriliyor. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler, eğitimle, öğretimle ve iletişim yöntemleriyle ilgili konularda bilgilendiriliyor Etkin öğrenme yolları anlatıldıEvciler ilçesiyle ilçeye bağlı kasaba ve köylerde yürütülmekte olan eğitim seminerleri, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu tarafından veriliyor. Özel bir danışmanlık [&hellip]

Köy okullarına akademik eğitim

Afyonkarahisar Evciler ilçesine bağlı köylerdeki ilköğretim okullarına akademik eğitim veriliyor. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler, eğitimle, öğretimle ve iletişim yöntemleriyle ilgili konularda bilgilendiriliyor

Etkin öğrenme yolları anlatıldı
Evciler ilçesiyle ilçeye bağlı kasaba ve köylerde yürütülmekte olan eğitim seminerleri, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu tarafından veriliyor. Özel bir danışmanlık firmasınca organize edilen eğitim programının ikinci bölümünde Evciler ilçesine bağlı Madenler Köyü İlköğretim Okulu ve Baraklı Köyü Şehit Ali Serttaş İlköğretim Okulu öğretmen ve öğrencilerine “Aktif Öğrenme” konusunda seminerler verildi, ayrıca velilere yönelik olarak da ailenin ve öğrencinin birbirinden beklentileri anlatıldı. Seminerlerdeki konuşmasında etkin öğrenme yöntemleri konusunda bilgi veren Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu şunları söyledi: “Aktif öğrenmenin iki koşulu vardır: 1) Öğrencinin öğrenme ile ilgili kararlar alması, 2) Öğrencinin zihinsel yeteneklerini kullanması. Burada öğrenci şu sorulara cevap aramalıdır: Neyi öğrenmeliyim? Nasıl öğrenmeliyim? Hangi yolu izlemeliyim? Zamanımı nasıl kullanmalıyım? Zihinsel yetenekleri kullanabilmek için de öğrenciye bilgiyi keşfetme, karşılaştırma yapma, örnek bulma ve değerlendirme yöntemleri öğretilmelidir.”
“Cezalandırma yöntemi kullanılmamalı”
Aktif öğrenmeyi oluşturan yapı taşlarının dinleme, konuşma, yazma, tartışma ve uygulamadan oluştuğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Nakilcioğlu, beceri kazanma konusunda şu bilgileri verdi:“Öğrenci hangi becerileri kazanmalıdır? İyi iletişim kurmak için iyi konuşmasını bilmelidir. Önce kendisine güven duymalı, sonra çevresine güven vermelidir. Tartışmak ya da kavga etmek yerine, arkadaşlarıyla dostça geçinmelidir. Hangi durumla karşılaşırsa karşılaşsın, hoşgörülü davranabilmelidir.
Aktif öğrenci nasıl anlaşılır? Kendisine saygılıdır, çevresinde saygı uyandırır. Hareketsiz, uyuşuk değil, enerji doludur. Sorumluluk sahibidir, üzerine aldığı görevi zamanında ve eksiksiz yerine getirir. Tek başına davranmak yerine, arkadaşlarıyla işbirliği yapar” Öğrenci velilerine yönelik olarak düzenlenen seminerlerde ise öğrenci ile ailesi arasındaki karşılıklı ilişkilere değinen Yrd. Doç. Dr. Nakilcioğlu şöyle konuştu:“Öğrencinin yaşamında iki önemli dönem vardır, bunlardan birisi oyundan okula geçiş dönemidir, diğeri de çocukluktan ergenliğe geçiş dönemidir. Ana kucağından okul kucağına geçerken ve çocukluktan kurtulup delikanlılığa terfi ederken öğrenci bedensel değişime uğrar, kendi içinde duygusal fırtınalar geçirir. Bu dönemlerde aileler, çocuklarında farklı davranışlar, alışılmadık tepkiler gözlemleyebilir. Daha önce hiç görülmeyen bu tutumlar ailede şok etkisi yapabilir. Bunlara karşı anlayışlı ve olabildiğince hoşgörülü davranılmalı, asla sert tepki gösterilmemeli, cezalandırma yöntemine başvurulmamalıdır” dedi.
“Anenin yeri ayrı
babanın yeri ayrı”
Çocuğun gelişiminde babanın rolüne özellikle dikkat çeken Nakilcioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:“Ailede annenin yeri ayrı, babanın yeri ayrıdır, asla biri diğerinin yerini dolduramaz. Çocuğun gelişiminde annenin baskın bir rolü vardır. Hamilelik, doğum, bebeklik ve çocukluk dönemlerinde anne, yavrusuna fazlasıyla düşkündür. Ancak çocuk zamanla baba sevgisine de ihtiyaç duymaya başlar ve baba ile daha sıkı iletişim kurma arzusu hisseder. Yaş ilerledikçe çocuk, anneden uzaklaşıp babaya sığınma eğilimine girer. Babanın sevgisi ve arkadaşlığı yanında onun gücünü de arkasında duymak ister. Güçlü ve sevgi dolu bir baba, çocuk için başlı başına bir güven kaynağıdır. O yüzden baba, çocuğuna çok daha fazla zaman ayırmalı, onunla ortaklaşa iş yapmalı, oyun oynamalı ve sevgisini, bilgisini, deneyimini, kültürünü onunla daha fazla paylaşmalıdır”dedi. Sınavlar ve sınav dönemleriyle ilgili olarak da velilere uyarılarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Nakilcioğlu sözlerini şöyle tamamladı:“Sınavlarda öğrenciler bir doğuruyor, aileler dokuz doğuruyor. Kimi zaman sınav dönemlerinde tam bir stres atmosferi yaşanabili-yor. Ailelerdeki çocuğa yönelik başarı beklentisinin üst düzeyde tutulması da sınav kaygısını artırabiliyor. ‘Ailemi hayal kırıklığına uğratır mıyım, sınavı kazanamazsam onların gözünde değersizleşir miyim?’ psikolojisi yaşayan çocuğun başarısı da düşebiliyor. Sınav stresine bir de aile stresi ekleniyor.Öğrenci açısından stres ve heyecanın azı yararlı olabilir, öğrencinin beyin fonksiyonlarının daha verimli çalışmasını sağlayabilir, ama fazlası kesinlikle zararlıdır. Sınavın ne olduğunu ve ne olmadığını iyi belirlemeliyiz. Unutmayalım ki, sınav her şey değildir, hele hayatın sonu hiç değildir. Sınav, yaşam boyu karşılaşacağımız engellerden yalnızca birisidir. Elbette bu engel aşılacaktır, ancak sınavda hedefe ulaşmak kadar, hedefin altında kalmak da doğaldır. Bunu normal karşılamalı ve hayatı kendimize ve çocuğumuza zehir etmemeliyiz”şeklinde konuştu.Öğretmen ve öğrenciler kadar velilerin de yoğun ilgi gösterdiği eğitim seminerlerinin, Evciler ilçesine bağlı ilköğretim okullarında ve liselerde önümüzdeki haftalarda da devam edeceği bildirildi.

Bakmadan Geçme