Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Korumalar, kimden korur? – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 12 Ağustos 2010 Perşembe 03:00:00
  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Afyonkarahisar mitingine ilgi yoğundu. Zafer Müzesi’nin Mecidiye’ye doğru yaklaşık 100 metre ilerisinden Uzun Çarşı’nın yaklaşık 100 metre ilerisine kadar alan doluydu. Bunun yanında Anıtpark’ta da ciddi bir yoğunluk olduğu gözlemlendi. Bu katılım, belki de daha fazlası, zaten Afyonkarahisar’da bekleniyordu. Çünkü AK Parti, Afyonkarahisar’da kurulmuştu ve Afyonkarahisarlılar ile Recep Tayyip Erdoğan arasında bir “gönül bağı” kurulmuştu.
Buraya kadar her şey normal.
FBI ajanları gibi
Anormal olan, Başbakan’ın korumalarının basına karşı tavrıydı.
Siyah güneş gözlükleri, tek tip kıyafetleri, kulaklarında telsizleriyle filmlerden çıkmış FBI ajanları gibi ortadan dolaşan korumalar, daha mitingden önce talimat yağdırmaya başladılar: “Miting başladıktan sonra Zafer Müzesi’nin önünü ve yanını boşaltacaksınız.”
Gazeteciler “Nasıl olur, nerede haber geçeceğiz” diye itiraz etseler de bu uyarı miting boyunca hem sözlü olarak hem de fiili olarak –dostane gibi yaklaşıp ufak ufak ittirerek- devam etti.
Salıncak römork
Aynı şekilde, basın mensuplarının meydana girmesine de neredeyse yasak getirilmişti. “Basın yer ayrıldı, oraya gidin” diyen Başbakanlık korumalarının yönlendirdiği yere gittiğimde kalabalıkta sürekli sallanan, dolayısıyla net fotoğraf ve görüntü almanın zorlaştığı bir römork gördüm. Mitingin “detayları”nı da haberin fotoğraflarını da o römorktan almamız “salık verildi”.
Oysa, elinde “evet” şapkasıyla gelen küçük çocuğu, Türk bayrağı taşıyan yaşlı amcayı, makyajını yapmış ve AK Parti flamasını gururla sallayan kızları, ritim tutan davulcuları, vatandaşa su dağıtan partilileri ve buna benzer birçok “renkli” kareyi, o salıncak römorktan yakalamamız isteniyordu.
Mitingde dağılmalar başlayınca meydana girişler biraz daha yumuşadı. Fakat o zaman da istenen “detaylar” kaybolmaya başlamıştı, zira sıcak hava mitinge katılanları yormuştu.
Yüksek katılıma “yüksekten” foto gerek
Başıma gelen bir olayı aktarayım:
Yüksek katılımlı bir miting olduğu için yüksekten bir fotoğraf gerekiyordu. Böyle bir fotoğraf çekmek ve yayınlamak “Mitinge binlerce kişi katıldı” demekten daha etkili bir yöntemdi. Bu nedenle Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na “Sayın Bakanım, bir fotoğraf çekmem mümkün müdür” diye sorunca, eliyle “Tabii” işareti yaptı ve Müze’nin içini gösterdi. Müze’de biraz hır-gürden sonra görevimi yaptım, fotoğrafımı çektim.
İki dakika geçmedi. O FBI ajanına benzeyen adamlardan bir tanesi bağıra-çağıra yanıma geldi. “Sen kimsin, kime sordun da çekiyorsun?” diye bağırdı, bir taraftan da fotoğraf makinesinin objektifini çekiştirdi.
“Bakan Bey’den izin aldım” deyince daha da bir öfkelendi, “Bakan Bey’e değil bana soracaksın, benden izin alacaksın” dedi. Demek ki öyle bir teşkilat ki bu, Bakanlar Kurulu’nun önemli bir üyesinden bile daha üst düzeyde.
Öğrenmiş olduk bu vesile ile.
Asli görev, fotoğraf çektirmemek mi?
Başbakanlık korumalarının bu tavrı, Afium açılışında da devam etti. Afyonkarahisar’ın belki de çehresini değiştirecek bir alışveriş merkezi olan Afium’da, Başbakan’ın Afium’u gezdiğini gösteren doğru-düzgün bir fotoğraf çekilemedi. Neden?
Nedeninin ayrıntısı için Başbakanlık korumaları diyeyim ve susayım.
Korumaların şunu bilmesi gerek:
İsimleri, mitingden 2-3 gün öncesinden Valilik’e ve Emniyet’e bildirilen hiçbir gazeteci, Başbakan’a karşı bir “aykırılık” yapmaz. Gazetecilerin yapacağı tek şey, daha iyi fotoğraflarla, daha iyi haberlerle Başbakan’ı yansıtmak olacaktır.
Korumalar, Başbakan’ı gazetecilerden korumayı bir tarafa bırakmalı.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti