Kolcu, İslam'da kanun koyma amaçlarını anlattı

Ensar Vakfı tarafından düzenlenen Ramazanda İkindi Sohbetlerinin 8’inci konuşmacısı Emekli İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu oldu. Kolcu, “İslam’da Kanun Koymanın Maksatları” başlığında konuştu. Programı İslami İlimler Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Orhan Musahanoğlu sundu. Kur’an-ı Kerim tilavetini İslami İlimler Tatbikat Camii İmam Hatibi Rahmetullah Erçetin gerçekleştirdi.
“MÜMİN GÜCÜ YETTİĞİNCE UYMALI”
“İslam’da Kanun Koymanın Maksatları” konulu sohbetin konuşmacısı Ramazan ayının rahmete vesile olan son günlerine ulaşıldığını belirten Emekli İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, bu nedenle Allah’a hamd ettiğini söyledi. Cehennemden kurtuluşa vesile olacak günlere de sağlık ve afiyetle ulaşabilmeyi dileyen Kolcu, “Benim konum aslında teknik ifadesiyle ‘Mekasut-u Şeriadır’ Şeriatın maksatları yani dinde konulan kanunların helallerin, haramların ya da mubahların amacıdır. Özet olarak durum budur. Kanun koyma dedik çünkü inanan insan için Kur’an-ı Kerimin koyduğu sınırlar kanundur. Birilerine göre bağlayıcı olmayabilir. Ama biz müminler için kanunların en sağlamı, en saygı duyulması gereken ve asla savsaklanmaması gerekenleridir. Biz bunlara gücümüz yettiği kadar Kur’an- Kerim’deki ifadesiyle ‘Gücünüz yettiği üzere istikamet üzere bunlar uyun’ denilmektedir.” dedi.
“ORTAK AMAÇ ÜÇ
MADDE DE TOPLANIYOR”
Araplar’ın kanun koymaya ‘Tekniin’ dediklerini belirten Kolcu, “Bu beşeri kanunlarla alakalıdır. Bizim konumuzun sınırları Kur’an-ı Kerimin, sünnetin, nasların çizdiği sınırlardır. Çok öz ifade ile eski Âlimlerimiz bunu özetlemişlerdir.  Bu tanımlar ‘Celbül Maslaha’  ‘Derül Mefsede’ şeklindedir. Celbül Maslaha maslahatı, amacı temin etmek yani onu celbetmektir. Derül Mefsede ise bozgunculukların, kötülüklerin, nefsedetin uzaklaştırılmasıdır. Bütün İslami konularda ki, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnetinde ki metinlerin araştırılmasındandır. Bunun grupları vardır. Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünneti üç amacı ihtiva ediyor. Kur’an-ı Kerimde bin ayeti kerime var. Sayını tam tespit edemediğimiz hadisi şerifler var. Bunların ortak amacı üç madde de toplanıyor. Birisi zarurat dediğimiz olmazsa olmazı sahih yani sağlam bir dinin ayakta kalması için ve mensuplarını mutlu etmesi için, kötülüklerden koruması için zarurati diniye dediğimiz maddelerdir.” diye konuştu.
“HACİNİYAT VE TAHSİNİYAT SÖZKONUSU”
Galip Kolcu, konunun ikinci kısmının; Allah’ın kulları zorluk çekmesinler, sıkıntıya girmesinler, başları belaya girmesin, dini uygularken herhangi bir haraca, herhangi bir zorlamaya güç yetmeme meselesi ortaya çıkmamasına İslam Âlimlerinin haciyat olarak tanımladığını kaydetti. Bunun ihtiyaçların karşılanması anlamına geldiğini aktaran Kolcu, “Ama bu zaruret dediğimiz derece de değil insanlar mutlu yaşasınlar, huzurlu yaşasınlar, dini yaşarken dara düşmesinler amacına yönelik ikinci maddedir. Üçüncü madde ise tahsiniyat dediğimiz hasen kelimesinden Yani güzel olsun, mutluluk artsın hiç kimse dara düşmesin, gönlünün istediği gibi herkes mutlu olsun, ahlaki, insani, beşeri değerler ayaklar altına alınmasın anlamındadır.” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi