Köksal: Vatandaşta para yok…

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, AKP'nin işçiyi, emekliyi, emeklilikte yaşa takılanı, işsizi, KOBİ'yi, esnafı, çiftçiyi, iş insanını, kısacası halkı ekonomik krizde görmezden geldiğini belirterek, 'AKP'nin sürekli söylediği bir laf var 'aynı gemideyiz.' Ama fedakarlığı da kendileri değil, sürekli halk yapıyor bu gemi böyle gitmez' dedi   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili [&hellip]

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, AKP’nin işçiyi, emekliyi, emeklilikte yaşa takılanı, işsizi, KOBİ’yi, esnafı, çiftçiyi, iş insanını, kısacası halkı ekonomik krizde görmezden geldiğini belirterek, “AKP’nin sürekli söylediği bir laf var ‘aynı gemideyiz.’ Ama fedakarlığı da kendileri değil, sürekli halk yapıyor bu gemi böyle gitmez” dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda torba yasa teklifi hakkında CHP Grubu adına yaptığı konuşmada, milletin anasına küfreden müteahhidin vergi borcunun bir gecede silinip esnafın siftah yapamaz hâle geldiği için dükkânını kapatmak zorunda kaldığı bir ülkede ekonominin düzelemeyeceğini söyledi. Orhan Veli Kanık’ın şiiriyle AKP’ye göndermede bulunan Köksal, “Cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan delik.” dedi.
“EKONOMİK KRİZİN, SIKINTININ
ÇÖZÜMÜNÜN SADECE VERGİ
AFFINDA, YAPILANDIRMADA
ARANMASI YANLIŞ!”
Sözlerine Bülent Ecevit’i ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anarak başlayan Milletvekili Burcu Köksal, “Milliyetçiliği Afyon’un haşhaş tarlalarından, Kıbrıs’ın beş parmak dağlarına kadar yazan dürüst, halkçı lider, Karaoğlan Sayın Bülent Ecevit’i ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anarak sözlerime başlamak istiyorum. Onun dürüstlüğü, çalmadan, çırpmadan ülkeyi yönetmesinin bugünkü iktidara örnek olmasını temenni ediyorum. Vergi yapılandırmasından, kıdem tazminatını budamaya varan bir torba yasayla karşı karşıyayız. Şöyle geçmişe bir baktım vergi ve prim affı, yapılandırma ha bire getirmişsiniz ve her seferinde de “Artık başka yapılandırma olmayacak, bu son.” deyip deyip sürekli yapılandırmalara devam etmişsiniz. Yapılandırmaya karşı olduğumuz için değil ama ekonomik krizin, sıkıntının çözümünün sadece vergi affında, yapılandırmada aranmasının yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz burada.” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞTA PARA YOK,
CEP DELİK, CEPKEN DELİK…”
2018 yılında 70 milyarlık vergi borcunun yeniden yapılandırıldığını tahsilatın ise 13 milyarda kaldığının önemle altını çizen Köksal, “Bakın, 2018’de vergi yapılandırması için ne kadar müracaat var, ne kadar tahsisat yapılmış diye baktım, 2018’deki vergi yapılandırması için 5 milyon 900 bin mükellef müracaat etmiş, 70 milyarlık vergi borcu yeniden yapılandırılmış; peki, tahsilat ne kadar olmuş, 13 milyarda kalabilmiş. Yine, aynı yıl SGK primlerinin yapılandırılması için 1 milyon 300 bin mükellef müracaat etmiş, 43 milyar SGK prim borcu yapılandırılmış; buradan tahsil edilen tutar ne kadar da kalmış, 3 milyar 200 milyon. Yani vatandaş yapılandırmaya rağmen taksitleri ödeyememiş. Ee, nasıl ödesin? Parası yok, para yokken nasıl ödeyecek? Aynı, şairin dediği gibi: “Cep delik, cepken delik, kol delik, mintan delik, yen delik, kaftan delik.” Ekonomideki baş aşağı gidişi bir türlü düzeltmediniz, düzeltme gibi bir çabanızı da görmüyoruz, bizim söylediğimiz önerilere de kulak tıkamış durumdasınız.” şeklinde konuştu.
“ÜRETİM AZALIYOR, İŞSİZLİK ARTIYOR…”
Türkiye’nin son iki yıldır ekonomik krizle boğuştuğunu üstüne bir de pandemi sürecinin eklendiğini dile getiren Köksal, “Özellikle son iki yıldır ekonomik krizle boğuşan üstüne bir de pandemi yaşayan güzel ülkemde farkında mısınız bilmiyorum ama üretim azalıyor ve işsizlik artıyor. Tasarruf sahipleri artık yatırım yapmıyor, mevcut tasarruflar döviz veya faiz gelirlerini finanse ediyor. Peki, bu durumun bedelini kim ödüyor? Tasarrufu olmayanlar yani gariban halk ödüyor, yani ücretli çalışanlar ödüyor, yani asgari ücretliler ödüyor, yani işsizler ödüyor. Gelir dağılımı sürekli bozulmaya devam ediyor, işsizlik artıyor, ücretler düşüyor ve buna bağlı olarak da yoksulluk sürekli tırmanış gösteriyor. Ne yerli ne de yabancı yatırımcılar artık bu ülkede yatırım yapmak istemiyorlar çünkü onlar önlerini göremiyor, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı sadece kâğıt üzerinde kalmış. İş insanları şirketlerine el konulması riskiyle geleceğe güvenle bakamıyorlar.” dedi.
“AKP HALKI GÖRMEZDEN GELİYOR”
AKP’nin işçiyi, emekliyi, emeklilikte yaşa takılanı, işsizi, KOBİ’yi, esnafı, çiftçiyi, iş insanını, kısacası halkı ekonomik krizde görmezden geldiğini kaydeden Köksal, “Pandemi oldu yine görmezden geldiniz. Ve bu insanlara merak ediyoruz acaba ne zaman sıra gelecek, bu insanları ne zaman göreceksiniz? Mesela şu torba yasada esnafın çok istediği sicil affı niye yok, ya da 3600 ek gösterge niye yok, ya da emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetiyle ilgili bir hüküm niye yok, ya da üniversiteli işçilerin kadro beklentisi niye yok? Taşeron olup da hâlâ kadroya geçemeyen işçilerin talepleri neden yok? Merak ediyoruz. Ekonomiyi tek başına vergi aflarıyla, yapılandırmalarla kurtaramayacağınızı ne zaman anlayacaksınız?” diye konuştu.
“SARAYLARDA LÜKS İÇİNDE SALTANAT
SÜRERKEN, MİLLETE TASARRUF ÇAĞRISI YAPARAK EKONOMİ DÜZELMEZ”
Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede ekonominin düzelemeyeceğini belirten Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların can ve mal güvenliği olmayan bir ülkede ekonomi düzelmez. Kamu ihalelerinin 8-10 yandaş müteahhide altın tepsiyle sunulup garanti ödemeleri altında milletin paralarının onların ceplerini doldurduğu bir ülkede ekonomi düzelmez. Milletin anasına küfreden müteahhidin vergi borcunun bir gecede silinip esnafın siftah yapamaz hâle geldiği için dükkânını kapatmak zorunda kaldığı bir ülkede ekonomi düzelmez. “İtibardan tasarruf edilmez.” deyip de saraylarda lüks içinde saltanat sürerken millete tasarruf çağrısı yaparak ekonomi düzelmez. Dolar ve euronun sürekli yükseldiği, karşısında ise Türk Lirasının değer kaybettiği bir ülkede ekonomi düzelmez. İmalat sektörünün neredeyse tüm ham maddelerini dövizle aldığı, üreticinin, iş insanının, KOBİ’nin maliyetlerinin sürekli artıp kâr marjının düştüğü bir ülkede ekonomi düzelmez. Sizin çok böyle söylediğiniz bir laf var: “Aynı gemideyiz.” diyorsunuz. Evet, siz “Aynı gemideyiz.” diyorsunuz ama fedakârlığı kendi kamaranızda kalanlardan değil, başka kamaralarda kalanlardan bekliyorsunuz. Bu gemi böyle gitmez.” >> Kocatepe Haber Merkezi

Bakmadan Geçme