Köksal: AKP, ülkeyi yönetemez hâlde

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, AKP'nin bir anket yaptırdığını, bu anketin sonucuna göre halkın en çok ekonomik sıkıntılardan şikayet ettiği sonucuna varıldığını söyledi. Köksal, 'Ulusal medyada yayınlanan habere göre AKP, halkın sorunlarını anketlerle belirlemeye çalışıyor. Çünkü AKP'liler kaçak saraylardan, köşklerden halkın arasına inmiyor. Göstermelik mahalle, sokak, esnaf ziyaretlerinde ise koruma duvarı, [&hellip]

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, AKP’nin bir anket yaptırdığını, bu anketin sonucuna göre halkın en çok ekonomik sıkıntılardan şikayet ettiği sonucuna varıldığını söyledi. Köksal, “Ulusal medyada yayınlanan habere göre AKP, halkın sorunlarını anketlerle belirlemeye çalışıyor. Çünkü AKP’liler kaçak saraylardan, köşklerden halkın arasına inmiyor. Göstermelik mahalle, sokak, esnaf ziyaretlerinde ise koruma duvarı, halkın AKP’lilere ulaşmasını engelliyor. AKP, halktan korkuyor. O nedenle bir bakan bile yanında onlarca koruma ile geziyor” dedi.
AKP’YE DİYET BORCU OLANLAR SUSUYOR
Vatandaşın ekonomik sorunlarını çözemediğine dikkat çeken Köksal, “AKP, anket yapmıştır ama anketin gereğini yapacak mıdır? Elbette yapmayacaktır. Halk, asgari ücretin vergilerden muaf tutulmasını ve yükseltilmesini istiyor. Halk, mazotun, benzinin fiyatının ucuzlamasını istiyor. Halk, ürettiği ürünün değerlenmesini istiyor. Halk, yapacağı bir yatırım için AKP’lilerden icazet almak istemiyor. Bunu AKP görebilir mi? Göremez. Kendilerini küçük Reisçikler ilan eden daire müdürleri, kendi varlıklarını AKP’ye borçlu olan, AKP’ye diyet borcu olan yandaş sendikalar, işe alınma listesi AKP tarafından gönderilen çalışanlar, hataları, yanlışları AKP’ye söyleyebilir mi, söyleyemez!” diye konuştu.
MUĞLAK İFADELER NEYE YARAYACAK?
Türkiye’nin iyi yönetilmediğinin bir kez daha ortaya çıktığını belirten Milletvekili Köksal, “Bakın, son Kanun Hükmünde Kararname’nin 121’inci maddesinde öyle bir muğlak ifade kullanılmış ki nereye çekseniz oraya uyar. AKP’liler ilgili maddenin 15-16 Temmuz gecesini kapsadığını iddia ediyor; fakat maddede bu netlik yok. Öyle görülüyor ki AKP yöneticileri daha ne hazırladıklarını okumaktan bile aciz. Bundan sonra yaşanacak hangi eylemler ‘terör eylemi’ olarak yorumlanacaktır? Bu terör eylemi olarak yorumlanan eylemlere kimler, nasıl müdahale edebilecektir? Bu konunun iyi bir şekilde açıklığa kavuşması gerekir” dedi.
SİVİL DİKTATÖRLÜK İLAN EDİLMEK ÜZERE
Kanun Hükmünde Kararnameler’in kullanım biçimlerinin de istismar edildiğini vurgulayan Köksal, “Kanun Hükmünde Kararnameler, daha çok terörle mücadele, özellikle de FETÖ ile mücadele sürecinde meşru gösterilmek istenmiştir. Devlete AKP tarafından sızdırılan FETÖ’cüler, KHK vasıtasıyla ihraç edilmişlerdir. AKP, kendi pisliğini KHK ile temizlemeye kalkışmıştır. Fakat meselâ Taşeron düzenlemesinin Kanun Hükmünde Kararname ile çıkarılmasına ne gerek vardır? Cumhuriyet Halk Partisi zaten, taşerona kadro politikasını benimsemiştir. Ama mesele siyasi tartışma değil, kurmakta oldukları sivil diktatörlük meselesidir. Sivil diktatörlükte Meclis görmezden gelinir, Kanun Hükmünde Kararnameler ile ülke yönetilir. Şu çok açıktır: AKP, ülkeyi yönetemiyor. AKP ülkeyi yönetemeyecek hâlde olduğu için Olağanüstü Hal uygulamasından vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN, TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETTİ
Milletvekili Köksal, açıklamasına şu dikkat çekici cümlelerle son verdi:
“Bugün sıradan bir vatandaş, kahvehanede, bakkalda, markette ‘Terör örgütü ne istedi ise verdim’ ya da ‘Terör örgütüne arsa verdim, başkaları sorduğunda refere ettim, konser vermek istedi yardımcı oldum’ dese, bu hemen savcılara ulaştırılır ve savcılık soruşturma başlatır. Hatta bu kişi belki de terör örgütüne yardım ve yataklıktan ceza alır. 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminden sonra bir terör örgütünün varlığı kabul edildi. Bu terör örgütünün adı Fethullahçı Terör Örgütü. Bu konuda açılan soruşturmalarda, özellikle 17-25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra bu terör örgütüne destek verenler, bankasına para yatıranlar, toplantısına katılanlar yargılanıyor. Şimdi soruyorum: 24 Mart 2014’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Trabzon’da yaptığı ‘17 üniversite kurmak için geldiler, hepsini onadım. Bu muydu hainlik be? Bu ne vicdandır be? Okullar için yer istedi, verdik. Uluslararası camiada davet ettiler, devlet başkanlarını, hükümet başkanlarını biz refere ettik. Olimpiyat dediler, her türlü desteği verdik. Ne nankörlük bu ya! Ne istediniz de alamadınız?’ sözleri, terörle mücadele kapsamında neden soruşturulmuyor? Bu alenen terör örgütüne yardım ve yataklıktır.”

Bakmadan Geçme