• Haberler
  • Genel
  • Kocatepe Üniversite'li gençler sordu, Beşiktaşlı ve Galatasaraylılar anlattı

Kocatepe Üniversite'li gençler sordu, Beşiktaşlı ve Galatasaraylılar anlattı

Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü öğrencilerinin Öğretim Görevlisi Türker Göksel'in koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri 'Sorunlu Çemberler' bu haftaki konukları Türk sporunun asırlık çınarları Beşiktaş İntegral Forex ve Galatasaray Lıv Hospital basketbol takımlarının yönetici ve teknik adamları oldu Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon Meslek Yüksekokulu (MYO) Pazarlama Bölümü öğrencilerinin Öğretim Görevlisi Türker Göksel'in koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri [&hellip]

Kocatepe Üniversite’li gençler sordu, Beşiktaşlı ve Galatasaraylılar anlattı

Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü öğrencilerinin Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in
koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri “Sorunlu Çemberler” bu haftaki konukları Türk sporunun asırlık çınarları Beşiktaş İntegral Forex ve Galatasaray Lıv Hospital basketbol takımlarının yönetici ve teknik adamları oldu

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon Meslek Yüksekokulu (MYO) Pazarlama Bölümü öğrencilerinin Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in koordinatörlüğünde gerçekleştirdikleri “Sorunlu Çemberler” başlıklı projeleri bütün hızıyla devam ediyor. Projede görevli öğrencilerin bu haftaki konukları Türk sporunun asırlık çınarları Beşiktaş İntegral Forex ve Galatasaray Lıv Hospital basketbol takımlarının yönetici ve teknik adamları oldu. Proje yürütücüsü öğrencilerin sorularını Beşiktaş İntegral Forex adına Basketbol Genel Direktörü Yiğiter Uluğ ve Baş Antrenör Henrik Dettmann, Galatasaray Lıv Hospital adına ise Genel Menajer Murat Özyer ve Baş Antrenör Ergin Ataman cevaplandırdı.
“ŞU AN PAZARLAMANIN
BASKETBOL İÇİN YETERLİ
OLDUĞUNU BEN DÜŞÜNMÜYORUM”
Türkiye’deki basketbolun hak ettiği değerde pazarlanmadığını düşündüğünü belitren Galatasaray Lıv Hospital adına ise Genel Menajer Murat Özyer, “Şimdi öncelikle ben 2005’ten bu yana 10 seneyi konuşuyoruz. 10 sene içersinde bir sürü yani ülkenin bir sürü sektöründeki dalgalanma doğal olarak basketbola da spora da basketbola da yansıdı. Geldiğimiz son senelere baktığımızda öncelikle basketbol federasyonunun sonrada Avrupa tecrübesi olan kulüplerin pazarlama birimlerinin daha aktif çalıştığını görüyoruz fakat tabi biz şeyi yaptığımız için hep en iyisini istediğimiz için şuan pazarlamanın basketbol için yeterli olduğunu ben düşünmüyorum.” dedi.
“TÜRKİYE LİGİNİN MAÇLARI DA AÇIK KANALLARDA OLABİLİR”
Basketbol maçların şifreli kanalda yayınlanması hakkında düşündüklerini aktaran Murat Özyer, “Avrupa’da da Amerika’da da bir sürü reytingi olan diziler olsun spor müsabakaları olsun şifreli kanaldan yayınlanıyor. Şifreli kanalda eğer yayınlanıyorsa bizim isim hakkımızın karşılığında aldığımız gelirin şu ankinden çok yüksek olması lazım. Eğer biz şuan ki kadar bir şey yapıyorsak ben Murat Özyer olarak şifreli kanaldan yana değilim. Yani daha ücra köşesine kadar ülkemizin Avrupa’nın bizi seyreden Türk gençlerinin basketbola tekrardan ısınması belki yeni sponsorlarının işini çekebilmesi için açık kanallarda bu milli takımın maçları açık kanallarda oluyor. Türkiye liginin maçları da açık kanallarda olabilir fakat bunun tabi uzun süreli bir sözleşmesi yapıldı buradan geri dönmekte artık söz konusu değil.” şeklinde konuştu.
Basketbolun ülkedeki geleceğini değerlendiren Özyer, “Şimdi hakikatten bir defa basketbol okullarının yaz kış çalışan basketbol okulları var ve kulüpler artık altyapıdaki yaş gruplarına oldukça aşağıya indirdiler 10 yaşında 11 yaşında çocuklar eğitmeye çalışıyorlar ve hep gençlik hizmetleri ve spor il müdürlükleri de bu konuda eğitim vermeye gayret ediyorlar. Ama burada genelde bu sporun Türkiye’ye etki eder hale gelmesi için genelde televizyonda maçı oynayan takımların milli takımların hep gözü önünde olup artı şeyler yapması gerekiyor. Onlar yuvarlanarak büyük etkilerle aşağıya doğru gidiyor. Burada tabi biz belki Avrupa’yı takip ediyoruz ama çok organize bir yapımız yok genel anlam da eğer çok organize bir yapımız olsa yetenek taramayı daha düzgün daha çağımızın gereklerine uygun bir şekilde yapabileceğimizi düşünüyorum.” ifadesine yer verdi.
“TÜRKİYE, DÜNYA KLASMANINDA
BASKETBOL 7. DURUMDA”
Türkiye’deki basketbolun dünyadaki avantaj ve dezavantalarını değerlendiren Galatasaray Lıv Hospital Baş Antrenör Ergin Ataman, “Türkiye özellikle spor branşları içerisinde en başarılı branşlardan birisi basketbol bir kere baktığımız zaman dünya klasmanında basketbol 7. durumda yani tüm dünyada milli takımlar düzeyinde Türk basketbolu 7. sırada son dünya şampiyonasında da basketbol milli takımımız dünyanın ilk 8 takımı arasına girdi. 2010’da Türkiye’de düzenlenen dünya şampiyonasında da dünya ikincisi oldu zaten bunun dışında da kadın basketbol takımımız kadınlar düzeyinde de başarılar var. Olimpiyat beşinciliği var son olimpiyatlarda Avrupa ikinciliği var 3 sene önceki Avrupa şampiyonasında kulüpler düzeyine bakıldığında şampiyonluklar var.” dedi.
“NBA EN ÇOK OYUNCU GÖNDEREN AVRUPA ÜLKESİ TÜRKİYE”
Türkiye’deki basketbolun gelişimini değerlendiren Teknik Adam Ataman, “Türk basketbolunda ciddi anlamda bir ekol var şöyle ki biz buna 90’lı yıllarda Aydın Örs’ün Efes Pilsen’de ki çalışmalarıyla işte alt yapıdan çıkan oyuncular o dönemde Volkan, Ufak Sarıca, Tamer Oyguç keza işte daha sonra Mirsad Türkcan gibi oyuncularla o dönemde Efes Pilsen’de Koraç kupası şampiyonluğu daha sonra benim dönemimde 2000’li yıllarda Euro ligde final four ve yine 2001 de Avrupa ikinciliği Aydın hocanın yönetiminde milli takımdı. Daha sonrada Aydın hocadan sonra işte ben, Oktay Mahmudi yine aynı jenerasyondan gelen hocalarımız ufuk sarıca bakıldığında Türk basketbolunda hep bir ekol oluşturmaya çalıştık ve işte daha çok fizik güce dayalı değil de tekniğe dayalı şut özelliği yüksek olan oyunculardan kurulu buna mukabil birçok oyuncumuzu NBA gönderdik biliyorsunuz son yıllarda NBA en çok oyuncu gönderen Avrupa ülkesi Türkiye oldu. o açıdan Türk basketbolunun ciddi anlamda bir ekolü olduğunu düşünüyorum ben dünyada.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE BÜTÜN SPORLARIN
CİDDİ SIKINTILARI VAR”
Basketbolun pazarlanabilirliği konusunda bilgi veren Beşiktaş İntegral Forex Basketbol Genel Direktörü Yiğiter Uluğ, “Türkiye’de basketbolun hak ettiği yerlerde olduğunu düşünüyorum ama pazarlama konusu biraz daha detaylı, belki tartışılacak başka bir başlık çünkü spor pazarlaması konusunda sadece basketbolda değil Türkiye’de bütün sporların ciddi sıkıntıları var. Herkes belki çok fazla spor konuşuyor, sporla çok ilgileniyor. Spor gündemi çok geniş bir kısmını kaplıyor ama iş paraya çevrilmesi ya da kaynak yaratılması kısmına gelince orda biraz tıkanıklıklar var ortaya çıkan bu tabi bir kaç tür açıklanabilir.” şeklinde konuştu.
“BEŞİKTAŞ MARKASININ
SAYGINLIĞIYLA, AĞIRLIĞIYLA
KARŞILANMAK GÜZEL”
Gelirin nasıl sağlandığı hakkında bilgi veren Beşiktaş İntegral Forex Basketbol Genel Direktörü Yiğiter Uluğ, “Beşiktaş kulübünün tabi ki çok büyük avantajları var. Beşiktaş Türkiye’nin en eski spor kulübü yani 112 yıllık bir organizasyondan söz ediyoruz ve çok büyük bir markadan ve arkasında çok büyük bir gelenekten söz ediyorsunuz. Beşiktaş olarak ortaya çıktığımız zaman Beşiktaş markasının saygınlığıyla, ağırlığıyla arkasındaki tarihiyle tabi ki bu alanda da diğer takımlara karşı avantajımız söz konusu. Ve köklü bir kulüp olduğumuz için her alanda birbirine bağlı olarak hareket ediyoruz. Dolayısıyla bizim bir bu konuda bir kulüp stratejimiz var yani kulüp pazarlama stratejisini tek bir yerden tek bir otoriteden yönlendirip elde ettiklerine biraz kendi branşlarına dağıtmak yönünde yani biraz merkeziyetçi tavırlar bu doğruluğu yanlışlığı tartışılır farklı yöntemler uygulayan her şubesini özgür bırakan ve onlardan gelen gelirler daha farklı piramit oluşturmaya çalışan organizasyonlarda var ama bizimki en azından böyle yani biz basketbol olarak gidip kendi kendimize bazı kararlar alıp bazı sponsorlara gidip görüşmeler yapıp bir takım liventler organize etmemiz falan söz konusu değil.” ifadesine yer verdi.
Maçların şifreli kanallarda yayınlanması hakkında yorum yapan Uluğ, “Şimdi bu da az önce konuştuğumuz gelirlerin çeşitlenmesi ve pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak görülebilir. Çünkü spor bütün dünya da çok fazla insanın izlemek istediği izlerken de tabi ki herkes böyle aynı şeyi düşünüyor mümkün mertebe para vermek istemediği tabi etkili ama bu alanda yani bu etkinlikte bu kadar çok insanın artık çalıştığı düşünülürse. Ve bu insanların her birinin de yani neticede profesyonel olduğu bu işi amatörce yapmadığı düşünülürse onlarında para kazanması için ya da bu onları bir araya getiren organizasyonların para kazanabilmesi için böyle bir şeyin kuruşlandırılması gerekiyor.” dedi.
“TÜRKİYE’DE BASKETBOL
ÇOK SEVİLİYOR”
Basketbolun ülke düzeyindeki geleceği hakkında düşündüklerini aktaran Uluğ, “Basketbol Türkiye’de popüler, popülarite kazanması sonuç olarak 30 seneyi geçmeyen bir branş yani bundan 40 sene önce basketbol dediğiniz adlı zaman nasıl oynandığını bile bilmeyen insanlar çoğunluktaydı sokakta yani televizyonda maçlar yayınlanmazdı. Lig de ne oluyor ne bitiyor kimsenin haberi olmazdı. Neticede bu branşın başarılı olduğunu Avrupa’da ses getirdiğini bizim takımlarımızın bizim çocuklarımızın da oralarda önemli işler yaptığını aslında son 25-30 senede öğrendik dolayısıyla ben basketbolun önünün çok açık olduğunu çok inanılmaz bir hızla yükseleceğini ve çok ileri gideceğini düşünüyorum çünkü geçmişi henüz çok kısa yani bu kadar kısa zamanda sığdırılan çok önemli işler var. Bu 25-30 sene zarfından Türk halkının da basketbola göstermiş olduğu ilgi onun bir anda popüler bir branş haline gelmesinde yardımcı oldu.” ifadesini kullandı.
Beşiktaş İntegral Forex Basketbol Baş Antrenör Henrik Dettmann, “Milli takım koçu olarak ilk çalışmaya başladığımda 1992 de ilk oynadığımız takımlardan biri Türkiye’ydi ve o günden bugüne Türkiye’deki gelişmeyi Türk basketbolundaki gelişmeyi çok iyi takip ediyorum ve fırsatım olduğu yirmi yıldan fazla bir zamandır. Bu yirmi senelik süreçte şunu gördüm Türk basketbolu dünyadaki en hızlı gelişen ülkelerden biri çünkü Türkiye’de basketbol çok seviliyor. Spor çok seviliyor ve önemseniyor böyle bir ülkeye benim gelip çalışıyor olmam beni içinde çok heyecan verici ama aynı zamanda Türkiye son 10 yıl içerisinde hem kadınlarda hem erkeklerde dünya basketbol şampiyonası oldu madalyalar kazandı. Farklı branşlarda gençlerde a takımı seviyesinde çok önemli dereceler elde etti. Bu da zaten başarılı olduğunu gösteriyor.”dedi.
“BASKETBOLU DAHA GENİŞ
KİTLELERE YAYMAK LAZIM”
Türkiye’deki basketbolun alt yapıyla gelişeceğini belirten Henrik Dettmann, “Ben dışardan bakan bir gözüm ve şuan da henüz Türkiye’de yeni olduğum için belki bu konuda detaylı bir şeyler söyleyemem ama en azından şunu söyleyebilirim. Başarıya ulaşabilmek için çok sayıda yetenekli oyuncu yetiştirmek gerekiyor. Çok sayıda yetenekli oyuncu yetiştirebilmek için onların yeteneklerinden istifade edebilmek için de iyi çalıştırıcılara iyi eğiticilere gerek var yani öncelikle böyle stratejik hedef saptanıp yetiştiricilerin sayısını arttırıp basketbolu daha geniş kitlelere yaymak lazım.” şeklinde konuştu. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme