'Kocatepe Olmasaydı Kutlanacak Malazgirt Zaferi De Olmayacaktı'
Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlik Kolları Genel Başkanı Nihat Arda Mercan, ADD Afyonkarahisar Şubesi'nde basın açıklaması yaparak Büyük Taarruz ve Malazgirt'in önemine dikkat çekti
Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlik Kolları Genel Başkanı Nihat Arda Mercan, ADD’nin Kocatepe sırtlarında düzenlediği Genç Kampı dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Mercan, “Büyük Taarruz, Türk Tarihi’nin en ağır bedeller ödenerek yazılmış en şerefli sayfası, taarruz planı da en cesur, en akıl, bilim ve deneyime dayalı, en dâhiyane planıdır, dense yeridir. İnebolu’dan yükledikleri kutsal emanetleriyle ‘Ayın altında Akşehir üstünden Afyon’a doğru’ giden dünyanın ilk ve tek kağnı taburlarını yöneten yiğit Anadolu kadınlarının, Ilgaz dağlarında donarak şehit düşen Şerife Bacıların, Demirci Akıncıları’ndan Gördesli Makbulelerin, Kara Fatmaların, Çete Emir Ayşe Efelerin, Çiğiltepe’yi söz verdiği saatte ele geçirememeyi gururuna yediremediği için yaşamına son veren Albay Reşat Çiğiltepelerin, sıtma krizi geçirirken Yunan hatlarının gerisine sarkan Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Altayların, ölüme gülerek giden binlerce neferin, kadını, erkeği ve çocuğuyla topyekün bir halkın özgür bir ulus olma azminin ete kemiğe büründüğü andır 102 yıl öncenin o puslu Ağustos sabahı” dedi.
Mercan, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu anın değerini anlamak için, Düzenli Ordunun hangi güçlükler aşılarak kurulduğunu, 1. ve 2. İnönü Zaferlerinin anlamını bilmek gerekir. Bursa’nın işgali üzerine Büyük Millet Meclisi kürsüsüne örtülen Puşide-i Siyah’ı bilmek gerekir. Kütahya, Eskişehir muharebelerinde Orduyu 100 kilometre geri çekmenin nedenini, emperyalist işbirlikçisi Saray talimatı ve İngiliz altınlarıyla çıkarılan onlarca isyanı bastırmak için cephelerden birlik çekmek zorunda kalmanın yarattığı güçlükleri bilmek gerekir. Kuvayı İnzibatiye alçaklığını, milletin tepesine İngiliz uçaklarından yağdırılan ve “Yunan Ordusu Halife Ordusudur…” diyen Padişah tuğralı zillet mektuplarını, İngilizlerin kurdurduğu Teali-i İslâm Cemiyeti’nin İskilipli Atıf haini imzalı Milli Mücadele düşmanı bildirilerini, Vahdettin’in, Damat Ferit’in, Ali Kemal’in utanmadan Rahip Frew kuyruğunda üye oldukları İngiliz Muhipleri Cemiyeti şerefsizliğini, Mustafa Kemal ve yol arkadaşlarının boyunlarına idam fermanı geçirme alçaklığını bilmek gerekir. Polatlı’dan başlayarak Sakarya Meydan Muharebesi coğrafyasını adım adım dolaşırken dünya savaş literatüründe yeni bir sayfa açan “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk edilemez!” emri kulaklarında çınlayanlardır ancak bu vatanın ekmeğini, suyunu hak edenler. 22 gün 22 gece kıpkırmızı akan Sakarya’yı yüreği pır pır duyumsayan, Dumlupınar şehitliğinde gördüğü 8 yaşındaki şehit 1914 Bozkır doğumlu Ömer oğlu Hüsnü’nün kısacık gömüt kitabesini okurken boğazı düğümlenen, dudakları titreyen, gözleri nemlenenlerdir ancak aziz şehit ve gazilerimizin canları ve kanlarıyla vatan ettikleri bu toprağın ekmeğini, suyunu hak edenler. Unutulmamalıdır!”
26 Ağustos tarihinin önemine de dikkat çeken Mercan, “26 Ağustos 1922 sabahı başlayan Büyük Taarruz’dan 851 yıl önce, 1071 yılının 26 Ağustos günü de Malazgirt Ovası’nda Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i yenilgiye uğratarak Anadolu’da Türk hâkimiyetini başlattığı bir başka büyük savaş yaşanmıştı. Bazı kendini bilmezler, bu iki savaşı yarıştırıp Büyük Taarruz’u önemsizleştirmeye çabalıyorlar. Kocatepe olmasaydı kutlanacak bir Malazgirt Zaferi’nin de, tören düzenleyecek bağımsız bir devletin de, kutlayacak özgür bir ulusun da olmayacağını anlamaktan aciz bu zavallılar; Batı emperyalizminin hedefinin Anadolu Türkünü Malazgirt öncesine atmak olduğunu bilmezden gelerek insanımızın bilincini zehirleme gayretindeler. Ne utanç verici cehalet, ne büyük aymazlık, ne tarifsiz sapkınlık! 26 Ağustos 1922; Anadolu Türk’ünün Malazgirt öncesine sürülmeyi reddinin olduğu kadar, çağ atlama ve muasır medeniyet seviyesini aşma azim ve kararının da dünyaya ilanıdır. Türk Ulusu; Mustafa Kemal Paşa komutasında Büyük Taarruz ile neyi başardığını hiç aklından çıkarmadan bütün emperyal saldırıları defedecek, bütün tuzakları bozacak, İşbirlikçilerin bütün ihanetlerini aşacak, Kemalizm pusulasıyla Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne mutlaka ulaşacaktır. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak Büyük Taarruz’un 102. yılında Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kuvayı Milliye kahramanlarını ve Kemalist Devrim kadrolarını minnetle, şükranla anıyor, şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerine yer verdi.
ADD’li gençler, daha sonra Anıtpark’a giderek Utku Anıtı’nın önünde “Andımız”ı okudular. ADD Genel Başkan Yardımcısı Tahir Gürhan Akdoğan da Afyonkarahisar’da geleneksel hâle gelen Gençlik Kampı’nı bu yıl da sürdürdüklerini vurguladı.