Koçak: 'Afyon, spora susamış durumda'

Afyonkarahisarspor’un Eski Kulüp Başkanı Mahmut Koçak, Kocatepe Gazetesi’ne ziyareti sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Mahmut Koçak, 'Ankaraspor iddiasının bu kadar yankı bulması da göstermektedir ki Afyonkarahisar spora susamış durumda' dedi Afyonkarahisarspor’un Eski Kulüp Başkanı ve Eski Milletvekili Dr. Mahmut Koçak, Kocatepe Gazetesi’ne cumartesi günü ziyarette bulundu. Siyasetten spora bir çok konuda açıklamalarda bulunan Koçak, 'Afyonkarahisarspor’un kurtulması [&hellip]

Koçak: “Afyon, spora susamış durumda”

Afyonkarahisarspor’un Eski Kulüp Başkanı Mahmut Koçak, Kocatepe Gazetesi’ne ziyareti sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Mahmut Koçak, “Ankaraspor iddiasının bu kadar yankı bulması da göstermektedir ki Afyonkarahisar spora susamış durumda” dedi

Afyonkarahisarspor’un Eski Kulüp Başkanı ve Eski Milletvekili Dr. Mahmut Koçak, Kocatepe Gazetesi’ne cumartesi günü ziyarette bulundu. Siyasetten spora bir çok konuda açıklamalarda bulunan Koçak, “Afyonkarahisarspor’un kurtulması için 1.5 Trilyon bulunamamıştı. Şimdi ise bu kulübün yerine bir kulübün profesyonel lige çıkması ya da alınması için trilyonlar gerekiyor. Şu da bir gerçektir ki Afyonkarahisar, spora susamış durumda. Ankaraspor’la ilgili yapılan haberlerin bile bu kadar konuşulması bunun en açık delilidir” dedi.

“ANKARASPOR OLURSA İYİ OLUR”

Mahmut Koçak, son günlerde gündemi meşgul eden Ankaraspor’un Afyonkarahisar’a getirilmesi haberleriyle ilgili de şu yorumu yaptı: “Becerilebilirse çok hayırlı bir şey olur. Buna kimsenin diyebileceği bir şey olmaz. Profesyonel liglerde oynayan, birinci ligde oynayan bir takımın Afyonkarahisar’a kazandırılması çok hayırlı bir iş olur. Biz mutlu oluruz. Bence Afyonkarahisar’ın şu anda en büyük eksiği spordur. Bir spor kulübünün olmamasıdır. Bir tarafta termal turizmin başkenti olacağım diyorsun. Turizm demek aynı zamanda kültür demektir. Zaten daha kültür kenti de değiliz. Haftada kaç tiyatro var izlenen? Canlı performans gösterilerek her gece tiyatro izleyebiliyor muyuz? Futbol, basketbol, voleybol kulüpleri olarak amatör kulüplerde kurumsal kalıcı başarılara imza atabilmek söz konusu değil. Eğer gerçekten termal başkent olacaksak kültür ve turizmde çok daha ileri noktalarda olmak lazım. Bu da önemli bir mesafe kazandırır. Ama alt yapısı olmadan dışarıdan gelecek organ nakli gibi bir şey. Tutar mı tutmaz mı? En büyük sıkıntı organ nakillerindedir. Beklersiniz. Vücut reddedebilir. Bildiğim kadarı ile Ankaraspor bir anonim şirket. Türkiye Futbol Federasyonu’nun şu andaki mevzuatı ile sıkıntıları var. Ama Bakanlar Kurulu kararı ile çözülebilecek bir mesele. Çözülemeyecek diye bir şey söz konusu değil ama nasıl çözülecek çok zor bir iş.”

ALT YAPI VAR MI, ÖNCELİK ALT YAPI OLMALI

Koçak, sporun bir vilayetteki en önemli etkinliklerden birisi olduğunu da dile getirdi. Koçak açıklamalarına şöyle devam etti: “Başbakan’a bir ille ilgili yılda kaç tane ciddi mesele götürebilirsiniz? Onun için şu andaki yönetici arkadaşlar Afyonkarahisar’ın bir öncelik sıralaması yapmaları lazım. İş dönüp dolaşıp finansman meselesine gelecek. Biz 1,5 trilyon lira para bulamadığımız için annemizin ak sütü gibi helal olmuş, ikinci lige taşınmış, alt ve üst yapısıyla yüz küsür futbolcusu olan bir futbol kulübünü heba ettik. Şimdi anonim şirket sahibi Melih Gökçek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı bizim buraya kulübünü taşıyacak. Karşılığında ne isteyecek? Bu futbolcuların yemesi, içmesi, transfer giderleri. Bunlarla ilgili gelişmeler ne olacak. İsmi kazandırdık bu işin cismi ne olacak? Birinci ligdeki bir takımın harcaması yaklaşık 10 trilyon lira civarında. Bu rakam çok rahat bir şekilde kulüplerden de öğrenilebilir. 1,5 trilyon lirayı denkleştirip her şeyi ile bizim olan kendi takımımızı, alttan gençlerin yetiştiği 10-13-19 yaşlarında gençlerimizin olduğu bir takımımızı biz göz göre göre öldürdük. O gün 1,5 trilyon lirayı veremedik. Bugün 10 Trilyon liralar verilmesinden bahsediliyor, bu takım, sırf Afyonkarahisar’da oynasın diye. Bunu bir sirk gibi düşünün, mesela bir Rus sirki düşünün güzel gösterilerde bulunacak. Bir sezon sonra hadi iki sezon sonra ben takımımı alıp götürüyorum şirketimi denildiğinde ne olacak? O zaman başka bir soru akla geliyor. Parayı bastırıp anonim şirketi alalım meselesi akla geliyor. Yılda 10 trilyon lira minimum bütçe gerektiren bir takımı bastır parayı al demek marka değeri demek neresinden bakılsa 20-30 trilyon lira marka değeri minimum. Melih Gökçek’e sorsan belki 50 trilyon lira ister. Ama neresinden baksan 20-30 trilyon lira istenir. Belki bakanımız filan devreye girince çözülebilir. Bunlarda ciddi rakamlardır. 1,5 trilyon lirayı bir araya getirememiş bir yönetimin ortaya koyabileceği bir irade değil bence.”

“MESELELERE KISA VADEDE
BAKILMAMASI LAZIM”

Mahmut Koçak, bu tür memleket meselelerine kısa vadede bakılmaması gerektiğini ifade etti. Koçak açıklamalarına şöyle devam etti: “Artık kısa vadede bakmamak lazım. Çok ciddi bir alt yapı çalışması ile Afyonkarahisarspor’daN çok iyi gençler, çocuklar çıkartılabilir. Bunlarla beraber yeniden kulüpleşerek temelden sağlam gelmek lazım. Ama en azından profesyonel ligde olması açısından ikinci ligde böyle bir takımda düşünülebilir alınabilir. Artık ikinci ligde oynayıp da anonim şirketleşen takımlar var. Çok enteresan bu şirketleşmeye gidenler içerisinde kazanabilecek sahipsiz takımlarda var. Bunlardan bir tanesi kazanılabilir. Ama kesin çözüm futbola, tüm amatör spor dallarına temelden bakabilmektir. Geçici başarılarla kendimizi avutmamak lazım. Sağlam bir şekilde ayakları basarak yeniden bir Afyonkarahispor meydana getirmektir. Hepimizin gurur duyacağı, hepimizin çocuklarını seve seve götürüp spor yaptıracağı bir Afyonkarahisarspor’u yeniden inşa etmek gerekiyor bence. Çileli, emek gerektiren bir iş. Ama toptan anlamayanların yapabileceği bir iş değil. Topu gördü mü başka bir şey sanan adamlarla bir yere gidilecek bir yer değil. Sporu bilecek sevecek insanlar lazım. Spor çok önemli. Dini açıdan baktığınızda sünnet kardeşim. Dünya açısından baktığında da sağlık. Millet sağlıklı toplumların peşinden koşuyor bunun için büyük bütçeler ayırıyor. Dolayısıyla biz gençliğimizi bu işe yönlendirmek adına ekol olacak mor beyaz renkler bizim Afyonkarahisar’ın marka renkleridir. Bunu herkese gösterecek, tanıtacak, her eve sokacak, her çocuğun sırtına t-şört yapacak. Bir aşkı sevdayı yeniden oluşturmak lazım. Bunu yaparsanız başarıya ulaşırsınız. Futbol bir kültürdür onu oturtmak lazım. Eskişehir, Bursa, Manisa bunu böyle başardı markalaştırdı. Şehir marka böyle olur. Şehir, futbolu ile renkleri ile öne çıkar. Ticari markaları ile ortaya çıkar. Rio karnavalı ile meşhur. Los Angeles sinema sektörü ile meşhur. Hollwood stüdyoları ile meşhur. Bir şeyinle dünya çapında markalaşacaksın. Şehrin tanınıp markalaşması açısından sporun çok büyük önemi var. Afyonkarahisarspor’a da ‘geçici bir heves, bu yaz bir panayır geliyor bu yaz bir sirk geliyor’ şeklinde bakmamak lazım. Kalıcı işleri yapıp artık Afyonkarahisarspor’un tarihi misyonuna, bugün geldiği büyüklüğüne, ticari büyüklüğüne yakışır bir spor kültürünü oturtmak lazım. Sadece futbolda değil; basketbolu, voleybolu ile ferdi sporları ile bütün amatör sporları ile bir spor kritiği yapmak lazım.”

“ŞEHİRDE SPOR YAPACAK ALAN KALMADI”

Afyonkarahisarspor’un Eski Kulüp Başkanı Mahmut Koçak, Afyonkarahisar’da, herkesin rahatça ulaşabileceği spor alanlarının kalmadığını da ifade etti. Koçak, “Şehrin planlamasını da o şekilde ona göre yapmak lazım. Bağıra bağıra sesimiz kesildi. Kardeşim şehrin içinde spor yapacak alan kalmadı ki insanlar arabalarıyla dışarı çıkıp spor yapacaklar. Şehir içinde insanların 5-10 dakika yürüyerek kullanabileceği spor alanları gerekiyor. Sporun temel ve kalıcı olabilmesi halkın spora çekilmesi lazım. Halkın spora çekilmesi için servislerle, belediye otobüsleri ile, kendi taksileri ile şehre giderek spor olmaz. Yürünerek gidilebilecek yakın mesafede halka hizmet verecek spor alanları olması lazım. Toki’nin rantına peşkeş çekilmemesi lazım. Bütün kentler betonlaştı. Ankara’yı İstanbul’u kaybettik. Dünyanın incisi bitti. Bitti kardeşim araç içinde hemoroid olursun. Stresten kalp hastası olursun. Bu milletin sağlığı ranta boğdurulmamalı” dedi.

“ANKARASPOR MESELESİ
BENCE SİYASETEN MANTIKLI DEĞİL”

Mahmut Koçak, Ankaraspor’un Kulüp Başkanı Melih Gökçek’in siyaseten de olsa, Ankaraspor’un Afyonkarahisar’a verilmesine karşı çıkabileceğini dile getirdi. Koçak şöyle konuştu: “Siyasete yıllarını vermiş bir kişi olarak Ankaraspor işini mantıklı görmüyorum. Şimdi Ankaraspor nerede? Niye Ankaraspor’u Melih Gökçek, seçime giderken bunu kendi Ankaraspor’u yapmayı düşünmezde Afyon’a mı kullandırmak ister? Ankara’da takım kalmadı. Ben olsam hatta birinci ligden başlatmanın yolunu ararım. O da bunu böyle diyebilir. Onun için bu büyük bir seçim projesi de olabilir. Ben bunu yüzde 50’nin altında bir ihtimal olarak görüyorum zor bir süreç. 50 trilyonluk bir kulüp diyorum. Adam kalkıp da helal olsun ben Afyon’u çok seviyorum. Kaymağını, sucuğunu çok yedik. Afyonlu 1,5 trilyon lirasını verememiş. Ama ben 50 trilyon lirayı veriyorum der mi?.. İki dudağının arasındadır Melih Gökçek’in. Ankaraspor, bu yılın ikinci yarısında Belediye Başkanlığı durumu netleştiğinde birkaç kullanacağı argümandan bir tanesidir onun için. Melih Gökçek Ankaraspor’u vermez Ankara’nın takımını birinci ligde oynatır. Ankaralılar’a da derki ‘evet birinci ligde takımımız var.’ Birinci ligde ben bu takımı bunun için tuttum. Cas’taki mücadelemi bunun için verdim. Birinci Lig’de elindeki böyle bir imkânı başka bir vilayete verebilir mi? Verme ihtimali var. Başka takımların da adı geçiyor. Bunlar köklü kolayca söküp alınabilecek takımlar değil. Şirket dışındaki takımları alabilmeniz çok zor. Kitleye mal olmuş. Bunlar illere mal olmuş A.Ş’ler.”

“KULÜP YOKLUĞU HİSSEDİLİYOR”

Mahmut Koçak, Afyonkarahisar’ın kulübünün olması gerektiğinin altını çizerek, “Halkımız, yokluğunu hissediyor” dedi. Koçak şöyle devam etti: “Bunun bu kadar çok konuşulması, kamuoyunda yer bulması çok büyük bir ihtiyaç olduğunu, milletin büyük bir talebi olduğunu ortaya koyuyor. Millet artık Afyonkarahisarspor liglerden düştüğünde öksüz yetim kaldığını hafta sonu spor müsabakalarından yoksun kaldığını anladı. Kulüp yokluğunu daha fazla hissetmeye başladı. Bu gerçekten de Afyonkrarahisarspor’un büyük bir eksiğidir. Afyonkarahisar’ın bütçesini yöneten bizim oylarımızla seçilip insanlardadır bunlar. Sanayicisini, işadamını organize edecek konumdalardır. Kamuoyunun yıllarca zihnini bulandırdılar. ‘Belediyeler yardım yapamıyor’ dediler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ligde oynarken bütün kulüpler Belediyespor olarak oynarken Afyonkarahisarspor’a destek vermeyerek ‘Belediyelerin böyle bir hakkı yok veremiyoruz, yapamıyoruz’ dediler. Yöneticiler üzerinde kamuoyu oluşturulamadı malesef. Yöneticilerin bir bir 750 bin Afyonkarahisarlı’nın ayağına gelebilmesi mümkün mü? Değil. O zaman 750 bin kişinin yöneticinin ayağına gitmesi lazım ki ‘kardeşim şu ihtiyacımız var bu ihtiyacımız var şunu yapın bunu yapın’ demesi gerekir. Mesela ailelerimizin, okullarımızın şunlara ihtiyacı var gibi. Yollarımızın sıkıntıları var. Bunlar için gidiyorsak Belediye’ye spor, kültür, sanat içinde gidip bu taleplerimizi iletmemiz lazım. İnsan sadece maddi bir varlık değil maneviyatınında doyması lazım. Maneviyat dediğimizde bunlarla doyar işte.”

“AFYONSPOR KURTARILABİLİRDİ”

Mahmut Koçak, Afyonkarahisarspor’un da kurtarilmesi gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını dile getirdi. Koçak. “Afyonkarahisarspor’un kurtulamama gibi bir problemi yoktu ki. Düşen takımlar içinde en az borcu olan Afyonkarahisarspor’du. Korkunç, 10-20 trilyon lira borcu olan takımlar var. 1,5 trilyon liraları yaza yaza yaza millete koca paraymış gibi gösterdiler. Birşey yok ki 150 bin TL aylık profesyonel takımın gideri vardır. Ona hiç gelir vermediğin zaman 1,5 trilyon lira borcu olur. Borç diye birşey yok. Gelir olmadığı için borç var. Sen vermiyorsun kimse vermiyor. Gelir kaynağı yok. Her an futbolcuların sigortası, primleri, maaşları, maç başları. Transfer taksitleri, peşinatla ilgili ödeme senetleri falan varsa onlar. Yol parası, gittiğin yerde otel parası. Burada yediğin yemek parası, spor malzemesinden federasyona verdiğin paraya kadar bunların hepsi paraya tekabül ediyor. Buraya kaynak sağlamadılar” diye konuştu.

“DÜZENLİ GELİR KAYNAKLARI OLUŞTURULMASI LAZIM”

Yeni bir takım oluşturulacaksa ya da alınacaksa da öncelikle o takımın gelir kalemlerinin oluşturulmasının altını çizen Koçak, ‘eğer bu es geçilirse, yeni kulübün de sonu eski kulüpler gibi olur’ dedi. Koçak şöyle konuştu: “Baştan düzenli gelir kaynakları oluşturulması lazım. İşin taa başında. Kulubün ne kadar geliri olduğunun görülmesi lazım ki giderlerinin ona göre planlanması lazım. Kendi tesislerinin mutlaka yapılması lazım. Bizimki mesela kulubün kendi tesisi idi. Ceketimi aldım gittim. Benden sonraki arkadaşlar o tesiste devam etti. Ama 46 yıllık bir kulübün bir tek tesisi olmuş. O da bizim yaptırdığımız tesis. Ama büyük başarılar elde ettik. Birinci lige çıkıyormuşuz. Nereye çıkıyor ya? Takımının kalacağı yeri yok nereye gidiyorsun? Hep sanal işlerle uğraşılmış. Onun için bana çok kızdılar.”

“HEP EKSİK ARADILAR, AMAÇ BENİ
SİYASETEN BİTİRMEKTİ”

Mahmut Koçak, başkanlık yaptığı dönemde, başından geçen olayları da şöyle anlattı: “Hem takımı şampiyon edip hemde tesis kazandırmak bütün Afyon’da fitne fesat yuvalarının hepsinin oyununu bozdu. Eski yöneticilerden bizi hain gibi gösterenler oldu. Sonra hepsi geldi özür dilediler. Neler olduğunu söylediler. Bazı siyasilerin devrede olduğunu ‘Mahmut Koçak’ı yıpratın biz size destek vereceğiz’ dediklerini birçok yönetici sonradan geldi ve söyledi. Helallaşmak adına benden özür dileyip anlattılar. Ama hiçbirisi daha sonra sahiplenmediği için arkadaşlar da icralık konuma düşmeye başladılar. Onların da canları yandı. Kişilerin ismi önemli değil. Daha başka birşey söyleyeyim.Benimle ilgili bazı insanlar hesapları inceletmek için 2007-2008’de futboldan anlamayan avukatlar getirdiler. Bunu ilk defa burada söylüyorum. Mali müşavirlere defterleri incelettiler. Hesapları neydi biliyor musunuz? Afyonkarahisar sevdası değil, bakın dikkatinizi çekiyorum. Tek bir hesap, orada birşey bulup savcılığa beni çağırttırıp yolsuzluk usülsüzlük adına sadece benim ifademi aldırttırmak, teşhir edip beni gazetelere yazdırttırmak ve siyaseten beni linç etmek. Bütün hesapları buydu. Allah işlerini rast getirmedi. Allah hakkın yardımcısıdır, Mevlâ bize yardım etti, bu şeytan oyunlarının hepsi bozulduğu gibi bunları yapanlar geldiler. Vesile olanlar aracı olanlar çok özür dilerim hepsi ölümü düşünüyor. Yarın öleceklerini düşünüyorlar. Biz bu memlekette bunlarla beraber büyüdük. Herşey siyaset değil. İncelediler hiçbir şeye varamadılar. Ben bütün defterlerin fotokopilerini çektirip hazırlattım. Arada boş bıraktığımız yerler var, imzayı biraz aşağıdan atıyorsunuz ya ‘şuraya falan birşeyler sıkıştırıverin’ diyecek kadar alçalan insanlar olmuş. Anlatabiliyor muyum şuraya birşeyler yazıverin. Aşağıda bir boşluk var mı şurayada birşeyler ilave ediverin diyecek kadar alçalan insanlar olmuş. Allah doğrunun yardımcısıdır. Hiçbir şekilde bu şeytanlara fırsat vermediği gibi zaten birşeyde yoktu. İncelediler, baktılar, geldiler, gittiler. Biz meseleye Afyonkarahisar olarak bakmıyoruz, kişisel olarak bakıyoruz. Filancanın reklamı, filancanın siyasi hayatı devam etsin mi bitirelim mi? Mor-beyazların durumu ne olacak, Afyonkarahisarspor ne oldu diye spor kulübü kurumsallaşacak mı kurumsallaşmayacak mı? Bu çocuklarımız hafta sonu olduğunda meyhane, birahane köşelerine kıyıya, köşeye gitmesinler. Bu çocuklar spor maçı izlemeye gitsinler, bir tane değil keşke iki, üç tane spor kulubümüz olsada her günümüz spor olsada çocuklarımız oralara gitseler. Kötü alışkanlıklara gitmeseler. Aynı şekilde basketbolda, voleybolda birinci ligde oynayan takımlarımız olsa, diğer amatör spor kulüplerinde başarılı çocuklarımız olsa onlarada daha fazlaca yardım edilse şurada yeni jenerasyonda sağlıklı, dinamik bir gençlik inşa edilse Afyonkarahisar için hayırlı olmaz mı?”

“YABANCI DÜŞKÜNÜYÜZ”

Koçak, konuşmalarını şu sözlerle tamamladı: “Ne yazık ki bireysel hesaplar, rant hesapları, para pul hesapları bir çok şeyin önüne geçiyor. Üzüntümüz ona. Yabancılar çok tatlı oluyor. Nasılsa Afyonkarahisar’da benim kadar güçlü olamaz benim ailem, soyum sopum burada, hepimiz yabancıya yapalım. Onun için Belediye’de, milletvekilliğide yabancının olabilir. Spor kulübünün idarecileri de yabancı olabilir. Yani her alanımızda yabancıları ön plana çıkarma noktasındayız. Biz yabancı düşmanı filan değiliz ha onuda söyleyeyim. Ben buradaki psikolojiyi anlatmaya çalışıyorum. Çünkü ortada bir tane su bardağı varsa diğerlerinde de çay bardağı olması lazım ki su bardağı görünsün. Ama iki üç tane su bardağı olursa su bardakları olur. Adamın reklamı olmamış olur. Alt yapıya önem verilmezse, kurumsallaşılmazsa ve bu çocukların hakkının yenmemesi için uluslararası federasyonla içerideki federasyonla hakem organizasyonuyla yakın arkadaşlıkları olmalı. Çünkü yüz yüzden utanır. Bunlar da çok önemli. Daha aşamadığımız şeyler bunlar. Yakın ilişkiler koordine edilir, hatta buraya uluslararası maçlar dizayn edilirse, hatırlayın biz açılış maçını burada İran Milli Takımı ile yaptık. Oda bir ilktir, enteresan birşeydir yani. Yurt dışından gelenler olursa böyle önemli maçlar Afyonkarahisar’a alınır. Dolayısıyla halkın spora olan ilgisi dahada artar. Kulübe daha fazla sahiplenme tesis edilir. Bu şekide gider. Ama başta saydığım maddeler düzenli gelirler dahil olmak üzere yerli yerine koymazsan geldikleri gibi giderler. Hep olduğu gibi.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme