• Haberler
  • Genel
  • Kocacan'dan adrese teslim açıklama: 'Kripto partinin ipsiz sapsız il başkanı haddini bil'

Kocacan'dan adrese teslim açıklama: 'Kripto partinin ipsiz sapsız il başkanı haddini bil'

MHP İl Başkanı Mehmet Kocacan, partisinin 53 yılda geldiği mevkiye bir kaç yılda geleceğini düşünenlerin sonunu çınar ağacı, kabak hikâyesindeki kabağın akıbetine benzetti. Kocacan, 'Geçmişleri bugünlerine kefil olamayanların fikir ve düşünce hayatımızın mümtaz isimlerini istismara yeltenmeleri kendilerini aklamaya yetmez. Kripto partinin ipsiz sapsız sözüm ona il başkanı, haddini bil. Sen kim Bilge Liderimize dil uzatıyorsun, [&hellip]

MHP İl Başkanı Mehmet Kocacan, partisinin 53 yılda geldiği mevkiye bir kaç yılda geleceğini düşünenlerin sonunu çınar ağacı, kabak hikâyesindeki kabağın akıbetine benzetti. Kocacan, “Geçmişleri bugünlerine kefil olamayanların fikir ve düşünce hayatımızın mümtaz isimlerini istismara yeltenmeleri kendilerini aklamaya yetmez. Kripto partinin ipsiz sapsız sözüm ona il başkanı, haddini bil. Sen kim Bilge Liderimize dil uzatıyorsun, dil uzatanın dili kesilir,
el uzatanın eli kırılır. Siz Kandil’in yolunu gözleyin, Pensilvanya’dan gelecek haberlere kulak kesilin” dedi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Kocacan, İstanbul, Taksim’de İstiklal Caddesinde meydana gelen hain bombalı terör saldırısında hayatını kaybeden 6 vatandaşa Allah’tan rahmet, yaralanan 81 bir vatandaşa geçmiş olsun dileklerini iletti. Kocacan, partisinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik sözlere ateş püskürdü.
“MHP İÇİN SİYASET YOZLAŞMANIN KILIFI DEĞİL MİLLETE HİZMETİN ONURU VE OMUZ BAŞIDIR”
Taksim’deki terör saldırısını lanetleyen Mehmet Kocacan şunları kaydetti: “Hain terör örgütünü ve iş birlikçilerini lanetliyorum. Bütün dbilsin ki hiçbir kirli güç, hain odaklar ve onların işbirlikçileri bilmelidir ki Vatanımızın, milletimizin bölünmez bütünlüğünü bozmaya hiçbir kimsenin gücü yetmeyecektir. Yerel basında Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi eleştiren ipsizlere bu vesile ile cevap vermek istiyorum. Bizim irademizin kaynağı Türk Milleti, himaye edenimiz ise Cenab-ı Allah’tır. Bizim için siyaset yıkımın ve yozlaşmanın kılıfı değil millete hizmetin onuru ve omuz başıdır. Dışımız âlemle, içimizde Allah’la beraberdir. Hayat ve siyaset merkezinde inandığı gibi yaşamayanlar bir süre sonra yaşadıkları gibi inanmaya başlayacaklardır. Bu durum bir sapmadır, bir savrulmadır ağır bir sakatlıktır. Bencilliğin esiri olanlar, nefsine boyun eğenler, siyaseti çıkar ve ikballerinin aracı yapanlar ne ülkesine nede milletine yürekten muhabbet duyamaz kalbi temiz olmayanın siyaseti kirlidir. Siyaset özelde insana, genelde millete fedakârca hizmetin demokratik vasıtasıdır. İnsandan anlayan insan olmak, insanlığın içinde insanı bulup çıkarmakiçin siyaset bir yoldur. Siyasetçi ise hem milletin gönlünü hem de Allah’ın rızasını kazanmakla mükelleftir. Her mücadele yeni bir keşif, yeni bir atılım demektir.”
“ÜÇ GÜNLÜK SİYASİ ÖMÜRLE ÜLKÜCÜ HAREKETLE
ÂŞIK ATAMAZLAR”
En kalıcı keyfin yeni bir gönüle girebilmek olduğunu belirten Kocacan şu ifadelere yer verdi: “Bizim muradımız, muteber arzumuz her zaman ve her zeminde gönüller yapmak gönüller kazanmaktır. Çünkü bizim hareketimiz bir gönül hareketi, bir sevda seferberliğidir, biz her yaptığımızı gönlümüzde hissediyoruz. Biz tarihin derinliklerinden öyle bir mefkûreyi kucaklayıp gelen milletiz ki, gökyüzünü çadırımız yeryüzünü yatağımız, güneşi de bayrağımız olduğuna inandık ve hep bunu haykırdık. Bu mefkûreyi Türk-İslam medeniyetinin mehabet ve muvaffakiyet merkezi yapacak yüksek iradesi de büyük Türk Milletidir. Üç günlük siyasi ömürlerine bakmaksızın mazisi yarım asrı aşan Milliyetçi – Ülkücü Hareket’le âşık atmak, boy ölçüşmek hiç kimsenin harcı olamaz, haddi olamaz, buna ahlakları kâfi gelemez.”
“KANDİL’İN YOLUNU GÖZLEYİN PENSİLVANYA’DAN GELECEK HABERLERE KULAK KESİLİN”
Çınar ve kabak filizi hikâyesini hatırlatan Kocacan sözlerini şöyle tamamladı: “Günlerden bir gün ulu bir çınar ağacının yanında bir kabak filizi boy gösterir. Bahar ilerledikçe kabak, çınar ağacına sarılarak yükselmeye başlar, yağmurların ve güneşin etkisiyle hızla büyür ve neredeyse çınar ağacıyla aynı seviyeye ulaşır. Kabak filizi bir gün çınara, sen kaç ayda bu hale geldin diye sorar, çınar elli yılda geldim cevabını verir. Bunun üzerine kabak gülerek çiçeklerini sallar ve ‘Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim.’ sözleriyle çınarı küçümser, son bahar gelip çattığında kabak yavaş yavaş üşümeye başlar. Sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da kurumaya yüz tutar. Bunun üzerine telaşla çınara sorar, neler oluyor bana söylermisin? Çınar cevap verir; ölüyorsun. Kabak tekrar sorar: Neden? Sonunda çınar der ki; Benim elli yılda geldiğim yere iki ayda gelmeye çalıştın da onun için. Bizim 53 yılda geldiğimiz mevkiye bir kaç yılda geleceğini düşünenlerin sonu kabaktır. Kabağın akıbetiyle aynıdır. Geçmişleri bugünlerine kefil olamayanların fikir ve düşünce hayatımızın mümtaz isimlerini istismara yeltenmeleri, onları dillerine dolamaları kendilerini aklamaya, temize çıkarmaya yetmez. Bu terazi bu sıkleti çekmez. Terör örgütleriyle kahvaltı hayali kuran ve Türk-İslam düşmanı, emperyalist ülkelerden iktidar olmayı hayal eden, kripto partinin ipsiz sapsız sözüm ona il başkanı haddini bil. Sen kim Bilge Liderimize dil uzatıyorsun, dil uzatanın dili kesilir, el uzatanın elini kırılır. Siz kandilin yolunu gözleyin, Pensilvanya’dan gelecek haberlere kulak kesilin. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli beyin ismini o kirli ağzınıza almaya cüret etmek sizin haddinize değildir.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme