Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Kimin ne kadar çapı olduğuna halkımız karar verecek”

MHP İl Başkanı Mehmet

MHP İl Başkanı Mehmet Kocacan başta olmak üzere MHP cephesinden gelen eleştiri ve yorumlara cevap veren CHP eski Afyonkarahisar İl Başkanı Dr. Mehmet Kemal Demirkırkan, “Muhalefete
muhalefet etmek hangi aklın eseridir. Kimin ne kadar çapı olduğuna halkımız karar verecektir” dedi

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Başkanlığında dün öğlen basın açıklaması yapıldı. Açıklamada partinin eski İl Başkanları da hazır bulundu. CHP’nin iki dönem Merkez İlçe Başkanlığını, iki dönem de İl Başkanlığını yapan Dr. Mehmet Kemal Demirkırkan şahsına yönelik eleştirileri, CHP Merkez İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Sevilay Mara da pandemi ile ilgili değerlendirmede bulundu.
“MHP’NİN YÖNETİM
KADEMESİ ÜZERİNE ALINSIN”
Parti önünde dün öğlen yapılan basın açıklamasında konuşan CHP İl eski Başkanı Dr. Mehmet Kemal Demirkırkan, MHP İl Başkanı Mehmet Kocacan’ın eleştirilerini cevaplayarak Kocacan’ın tavrını kınadı. MHP İl Başkanı Mehmet Kocacan’ın şahsını hedef alan açıklamaları olduğunu söyleyen Demirkırkan, “MHP içinde birçok arkadaşımız, eşimiz dostumuz var. Bugün söyleyeceklerimizden MHP’ye gönül veren vatandaşlarımız değil, bugün yönetim kademesinde olanlar üzerine alınsın. Cumhuriyet tarihinin en yük işsizlik değerleri, en yük dış ve iç borcu, en yüksek dolar-euro kuru ile karşı karşıyayken, insanlarımız bir yandan Kovid-19 belasıyla diğer yandan yoksullukla boğuşurken, Suriye, Irak, Libya, Yunanistan ile savaşın eşiğindeyken, Ermenistan kardeş Azerbaycan’a saldırmışken Sayın Başkan nelerle uğraşıyor. Muhalefete muhalefet etmek hangi aklın eseridir? Ancak CHP’nin İl Başkanı varken, Milletvekili varken basın açıklamasının bir kısmını şahsıma ayıran MHP İl Başkanı beni de onurlandırmıştır. Demek ki doğru yoldayım.” dedi.
“GÖREVDEN ALINMADIM,
9 EYLÜL MİLLİ BAYRAM DEĞİL”
“Sayın Başkanın açıklamalarını hem içerik olarak, hem de Türkçe dil bilgisi olarak anlamakta güçlük çektiğimi belirtmek isterim.” diyen Demirkırkan, “Öncelikle açıklamadaki birkaç yanlışı düzeltmekle işe başlayayım.‘Görevden alındığım.’ şeklindeki ifade tamamıyla yanlış. 2018 Genel Seçimleri öncesi CHP’den Milletvekili adayı olabilmem için tüzüğümüz gereği İl Başkanlığı görevimden istifa etmem gerekiyordu. Bu nedenle kendi isteğimle istifa ederek, milletvekili aday adayı oldum. Yine tüzüğümüz gereği yeni İl Başkanımız yönetim içinden seçildi. Sayın Başkan ‘Milli günlerde gazetelere reklam verdiğimi bu nedenle hala kendimi İl Başkanı gibi gördüğümü.’ ifade etmiş. 2012 yılında devlet memuriyetimin son ermesi sonrası CHP’ye üye oldum. İlk seçimde il yönetim kurulu üyesi olarak görev aldım. Ardından 2 dönem Merkez İlçe Başkanlığı, 2 dönem de İl Başkanlığı görevlerini yürüttüm. Atamayla değil, seçimle geldiğimi belirtmeme gerek yok sanırım. İl Başkanı olmak gibi bir niyetim olsa geçtiğimiz bu dönem de İl Başkanlığına adaylığımı koyardım. İtiraf ediyorum! 9 Eylül 2020 tarihinde CHP’nin kuruluş yıldönümü kutlamak, partimi daha görünür kılmak için yerel gazetelere ilan verdim. 9 Eylül henüz milli bayram kabul edilmedi, ancak MHP İl Başkanının bu önerisini dikkate almakta fayda olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlar, her CHP üyesi partimizin başarısı için çalışır, reklam da verir, ilan da verir.” diye konuştu.
“HASTALANDIĞINIZDA ELİMİ
İLK UZATAN BEN OLACAĞIM”
Siyasetin bir meslek olmadığını, bilgisi, birikimi olan herkesin, bu birikimlerini vatandaşlara ve memleketi uğruna kullanabilmek amacıyla düşüncelerini paylaşabileceğini söyleyen Demirkırkan, “Partimi savunmak, doğruları ifade etmem için CHP İl Başkanı olmam gerekmiyor. CHP’nin altı okunun benimseyen her üye CHP İl Başkanı, İlçe Başkanı, Genel Başkanı sıfatındadır. Her CHP’li bu düşünceyle çalıştığı için, CHP hergün iktidara bir adım daha yaklaşıyor. Sayın Kocacan; Unutmayın ki siyasette en önemli unsurlardan biri mesleğinde başarılı olmaktır. Ancak mesleğinde başarılı olan, sosyal hayatta ve insan ilişkilerinde başarılı olan, temiz bir geçmişi olan, aile hayatı düzgün olan insanlar siyasette başarılı olabilir. Hekimlik mesleğimi severek yapıyorum. Bundan önce de olduğu gibi siz hastalandığınızda inanın size ilk elini uzatan ben olacağım. Bugün tüm sağlık çalışanları hem kendileri hem de aileleri için son derece bulaşıcı bir hastalıkla mücadele ederken, kimin hangi siyasi görüşte olduğuna mı bakıyor. Gerçekten böyle düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içerisindesiniz. Sizin Hipokrat Yemininden haberiniz var mı bilmiyorum ama, biz hekimler meslek hayatımıza başladığımız da ettiğimiz yeminde ‘Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime.’ diyerek yemin ediyoruz. Şükür ki 30 yıllık meslek hayatımda ettiğim bu yeminin sonuna kadar arkasında durdum.” şeklinde konuştu.
“HEKİMLERİ HEDEF GÖSTERENLERİN
YANINDA OLACAK DEĞİLİZ”
Anketlerde hükümetin yayınladığı koronavirüs vaka verilerine vatandaşların yüde 60’ının inanmadığı, AK Parti’lilerin yüzde 33,7’si, MHP’lilerin ise yüzde 37,4’ünün inanmadığını kaydeden Demirkırkan, “Daha düne kadar sadece Afyon’da sadece PCR testi pozitif olan 400 civarında hasta varken, bakanlık ülke genelinde bin 500 yeni hastamız var derken, ortalık corona vakaları kaynarken hekimlerden ve sağlık çalışanlarından aldığı gerçek verileri paylaşan Türk Tabipleri Birliğine ‘terörist’ diye saldıranların karşısında durmayıp ne yapacaktım ki? Yıllarca yöneticiliğini ve İl Başkanlığını yaptığım Tabip Odasının insan sağlığı ve hekim hakları ile ilgili çalışmaları ortayken, Covit tanısı almış 315 bin hastanın yüzde 11,5’i sağlık çalışanıyken, 43’ü hekim olmak üzere 100 sağlık çalışanı bu uğurda şehit olmuşken, hekimleri hedef gösterenlerin yanında yer alacak değiliz ya. TTB halk sağlığını önceleyen, iyi hekimlik değerlerini savunan, sağlıkçıların olduğu kadar halkın da örgütüdür. Hem dün yapılan seçimde açıklamalarından memnun olmadığınız, ‘kapatalım’ dediğiniz Tabipler Birliği seçimi yenilendi, 64 odanın katıldığı seçimi memnun olmadığınız ekip yeniden kazandı.” ifadelerini kullandı.
“KİMİN NE KADAR ÇAPI
OLDUĞUNA HALK KARAR VERİR”
Siyasette hakemin halk olduğunu söyleyen Demirkırkan şöyle konuştu: “En doğru kararı her zaman halkımız verir. Biz de bu karara sonuna kadar saygılıyız. Sizin dediğiniz gibi ‘Kimin ne kadar çapı olduğuna.’ halkımız karar verecektir. Bana yönelik sözlerinizde partimizin içerisindeki dengeleri kurcalayarak siyasi rant elde etme çabasında olduğunuzu, ayrıca çalıştığım kurumu siyasi çekişmelerin içerisine çekmeye çalışarak bel altı vurma çabanızı da görmemezlikten gelemedim. Bel altı vuruşlar siyasete de, insaniyete de yakışmaz. İnsanların aşıyla, işiyle uğraşmak da nedir? Şunu da belirtmek isterim ki CHP ve CHP’liler olarak biz, demokrasinin tüm nimetlerini içimize sindirip, özümseyerek kendi fikri mücadelelerimizi parti içerisinde de sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Sizlere de bu nimetlerden faydalanmanızı tavsiye ediyorum.”
“BİRİLERİNİN AĞZIYLA TEHDİTVARİ
AÇIKLAMALAR YAKIŞMADI”
Demirkırkan sözlerine şöyle devam etti: “Son olarak hepimiz Afyonluyuz. Ortak paydamız Afyonumuzun gelişmesi olmalıyken Ankara siyasetinden etkilenip, birilerinin ağzıyla şahsıma tehdide varan boyutta açıklamalar yapmanızı size yakıştırmadım. Biz her zaman birbirimizin yüzüne bakacağız. Bu topraklarda doğduk, burada öleceğiz. Evlerimizin, işyerlerimizin yanyana olması gibi, mezarlarımız da yan yana olacaktır.Sizin bütün ağır ithamlarınıza rağmen biz sevgi dilini, hoşgörü dilini kullanmaya devam edeceğiz.”
“HİÇ KİMSE YA SİYASET YA HEKİMLİK
YAP TEKLİFİNDE BULUNAMAZ”
CHP Merkez İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Sevilay Mara aktif siyasette yer alan bir hekim olarak salgın sürecine detaylarıyla değerlendirerek tavsiyelerde bulundu. Aile hekimliğinden, sahalardan gelen biri olarak sağlık personelinin yaşadığı sıkıntıları birebir bildiğini belirten Dr. Mara şunları söyledi: “Vatandaş olarak ve devlet olarak neler yapılabilir onları da bir konuşalım. Sağlık çalışanlarımızın da artan vakalar nedeniyle artık çok yorulduklarının bilinmesi gerekiyor. Sağlık kapasitemizin üstünde bir yığılma olursa korkarım ki yeni hastalara bakacak hekim hemşire kalmayacak. Her birimiz bireysel olarak üstümüze düşen görevleri yapmalıyız. Maske mesafe hijyen kuralalrına uymalyız. Olası pozitif vakalar temas halinde oldukları kişileri bildirmelidirler. Kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız, kapalı alanları havalandırmalıyız. 2-Halkımızın durumun ciddiyetini anlaması için Sağlık Bakanlığı’nın ve illerde Sağlık Müdürlüklerinin şeffaf şekilde verilerini hem siz basınla, hem sivil toplum örgtleriyle hem de biz siyasi partilerle paylaşması gerekiyor. Biz şeffaf verilerin halkı paniğe sokmaktan ziyade, bireysel tedbirlerin daha dikkatli alınmasında kamçılayıcı olacağını düşünüyoruz. KHK ile ihraç edilip hakkında hüküm bulunmayanların görevine iade edilmesi maddeleri de vardı ama şu ana kadar herhangi bir değişiklik olmadı. Sadece askeri hastanelerle ilgili bazı çalışmalar olduğu duyumunu aldık ama somut bir adım yok. Sağlık çalışanları on kat daha fazla hasta oluyor. Sayın Dr. M. Kemal Demirkırkan’ın da detaylıca bahsettiği üzere e ben de bir iki cümle söylemek istiyorum. Bir hekimin insana bu kadar yakın bir mesleği yaparken siyaset içinde de aktif rol alması demek toplumun şekillenmesi için fedakârlık yapması demektir. Hekimin siyasete girmesi hem o parti için hem de ülke için bir kazanımdır. Hiç kimsenin bir hekime ‘Ya siyaset yap, ya da hekimlik yap’’ ayrımını teklif etmeye hakkı yoktur. Siyasiler hekimlerle uğraştıkları zamanı, Türkiye nin ekonomik, askeri, uluslararası ilişkiler, terör, yolsuzluk, eğitim gibi sorunlarına verirlerse ülkelerine daha faydalı olacaklardır.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi