'Kim var denildiğinde 'Biz varız' diyoruz'
Gazeteniz Kocatepe'nin, 'Sivil Toplum Kuruluşları Konuşuyor' başlıklı bölümünün ikinci konuğu TÜGVA oldu. Türkiye Gençlik Vakfı İl Temsilcisi Behlül Beşen, Türkiye'nin kalkınması ve gençliğin gelişimi için çaba içinde olduklarını belirtti Gazeteniz Kocatepe, Afyonkarahisar Şairler ve Yazarlar Derneği ile başlattığı 'Sivil Toplum Kuruluşları Konuşuyor' köşesine TÜGVA ile devam ediyor. Türkiye Gençlik Vakfı İl Temsilcisi Behlül Beşen, Vakıf [&hellip]
Gazeteniz Kocatepe’nin, “Sivil Toplum Kuruluşları Konuşuyor” başlıklı bölümünün ikinci konuğu TÜGVA oldu. Türkiye Gençlik Vakfı İl Temsilcisi Behlül Beşen, Türkiye’nin kalkınması ve gençliğin gelişimi için çaba içinde olduklarını belirtti
Gazeteniz Kocatepe, Afyonkarahisar Şairler ve Yazarlar Derneği ile başlattığı “Sivil Toplum Kuruluşları Konuşuyor” köşesine TÜGVA ile devam ediyor. Türkiye Gençlik Vakfı İl Temsilcisi Behlül Beşen, Vakıf ve projeleri ile ilgili bilgiler verdi. Beşen, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde AK Parti Gençlik Kolları adına da faaliyet yürütüyor. Beşen, ülke ve gençlik için projeler ortaya koyduklarını söyledi.
Gazeteniz Kocatepe: TÜGVA Nedir? Ne gibi faaliyetler yürütür?
Behlül Beşen: TÜGVA kısaca ‘yeni nesil gençlik vakfıdır’ diyebiliriz. Kısaltılmış adı TÜGVA olan vakfımızın açılımı Türkiye Gençlik Vakfı’dır. Genel Merkezimiz İstanbul’dadır. Genel Başkanlığını İsmail Emanet’in yaptığı vakıfta mütevelli heyetimizde İsmail Karaosmanoğlu, Metin Tuğtağ, Ahmet Enis Dinçer, Emre Ataş, Salih Eğridere, Emrah Atila, Ömer Faruk Akbulut, Mehmet Burak Savaşer, Mustafa Kurt, Zeynep Çelik, Ebrar Beşinci, Merve Aslan, Ebubekir Koç, Sami Çebi gibi isimler bulunmaktadır.
Aslında biz kimiz? Biz; adalet, sevgi ve hoşgörünün hâkim olduğu kadim medeniyet mirasımıza sahip çıkabilecek, ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ idealine hizmet edebilecek yeterlilikte bir gençlik yetiştirmeyi hedefleyen Türkiye Gençlik Vakfı’yız. Bu ideali taşıyabilecek gençlik; milli ve manevi değerlerimize bağlı, insana ve doğaya saygılı, fikri ve kültürel açıdan donanımlı, medeniyet şuurumuza sahip, ilim ve irfan sahibi bir gençliktir. Gençliğimiz; çağın gereklerini iyi okuyabilen, toplumumuza ve insanlığa değer katan, demokratik değerleri ve ilkeleri benimsemiş, öz güveni yüksek, yenilikçi, çalışkan, iyi ahlaklı, hoşgörülü ve başarılı bir gençlik olmalıdır. Türkiye Gençlik Vakfı, gençliğin yetişmesine maddi ve manevi katkıda bulunmak suretiyle ülkemize ve insanlığa faydalı olmayı; demokrasinin, temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesi için çaba sarf etmeyi; ülke ve dünya sorunlarını yakından takip ederek, gerekli düşünsel ve toplumsal çalışmaları yapmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede; gençlerin yetişmesi hususunda mevcut çalışmalara destek vermekte, bunun yanı sıra eğitim ve öğretim hizmetlerinin etkin şekilde yerine getirilmesine yönelik çalışmalar yapmaktadır. Buna yönelik olarak; vakfımız çok şükür kısa zamanda iyi işler başaran bir gençlik vakfı oldu. Bu zamana kadar büyük etkinliklere imza attık. Bizim için en büyüğü ve en önemli olanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılan programımızda. Bu kapsamda 9-11 Mayıs’ta 33 şehirde bir araya gelen Türkiye’nin misafirleri 16 Mayıs’ta 8. Uluslararası Öğrenci Buluşması final programında yeniden buluştu. Ayrıca 103 ülkeden gelen gençlerin sergilediği performanslar haricinde Maher Zain konseri de bu programla yapıldı. Bu final programına da Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bir çok misafirimiz teşrif ettiler. Tabi bunun yanı sıra yerelde il temsilciliğimizin bulunduğu illerde de faaliyetler de bulunduk ses getirdik.
VİLAYET İÇİN
İŞBİRLİĞİNE HAZIRIZ
Afyonkarahisar’da ne gibi faaliyetlere imza atacaksınız?
Afyonkarahisar’a yeni atandık. Kısa zaman geçti üzerinden. Çalışmalara başlarken ilk hedefimiz her kesime ulaşmak daha doğrusu ilimizin dinamiklerini bilen her kişiye ve kuruluşlara ulaşmak oldu. Bunun içinde gerekli ziyaretler istişareler gerçekleştirdik. Bu ziyaretler ve istişarelerle amacımız Afyonkarahisar ilimize ‘birlikten kuvvet doğar’ düsturuyla bir şeyler katmaktı. Bugün baktığımızda birçok sivil toplum örgütü sahada bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu yapılan güzel işleri beraberce yapmak birbirimize bir şeyler katmak bizim için çok önemli. Ayrıca baktığımızda tamamen gençliğe dayalı gençlik üzerine kurulmuş bir sivil toplum hareketi görmekte çok mümkün görünmüyor. İşte tam bu noktada eksikliği gidermek için TÜGVA olarak Afyonkarahisar’da gençlik üzerine güzel işlere imza atmayı planlamaktayız. Elbette planladığımız üzerine çalıştığımız faaliyetler bulunmaktadır. Ancak bunları açıklamak için daha erken olduğunu düşünmekteyim. Benim için öncelik plan ve programdır. Bu iki faktör bir araya geldiğinde ve üzerine de birlik eklendiğinde Afyonkarahisar gençliği için yararlı işler yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Biz TÜGVA olarak bu ülkede bu il de dikili bir ağacı olan herkesle işbirliği yapmaya hazırız.
Ekibinizde kimler var?
Ekip, bir sivil toplum örgütü için olmazsa olmazlardandır şüphesiz. Ancak, asla kişiler üzerine yoğunlaşmamış kişilerin makamların gelip geçici olduğunu bilen bireyler olarak kişilerin değil kurumların ön plana çıkmasına önem gösteren bir vakıfız. Demin de belirttiğim gibi biz ekibimizi kurarken de bu alanda başarılı ekiplerle istişare ettik öneriler, tavsiyeler aldık. Onlardan da Allah razı olsun. Henüz ekibimiz daha yeni ve oturmaya çalışıyor diyebiliriz. Sonuç olarak güzel ve başarı elde edebilecek vakfa ve ilimizde katma değer katabilecek kişilerle çalışmayı hedefliyoruz.
3 KITAYA HÜKMEDEN ECDADIN TORUNLARIYIZ
“Asım’ın nesli” söylemi gençler hakkındaki önemli ideal. Bu söylemin gereği nedir?
“Asım’ın nesli diyordun ya nesilmiş gerçek! İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek!“ diyor merhum Akif dizelerinde. Bu söylem en ideal ama bir o kadar da popüler söylem diyebiliriz. Yani Asım’ın nesli herkesin dilinde ancak onun gibi bir nesil yetiştirmek için mücadele eden kaç kişi var dediğimizde bir elin parmaklarını geçmesi zor gibi görünüyor. Bizim için popülarite değil gerçek hayat önemli. Elbette ki Akif’in tarif ettiği o nesil o gençlik 3 kıtaya hükmetme kapasitesine sahip bir gençlik. Ama şimdi baktığımızda nerede öyle gençlik diyoruz. Şimdi Asım’ın Nesli söylemi karşısında kendine apolitik diyen bir genç nesil de türedi. Öyle bir gençlik ki bu gazete okumayan, gündemden ve toplumdan uzak yaşayan, ülke için millet için somut bir şey türetmeyip sürekli eleştiren bir gençlik. Tabi ki kendini böyle tanımlayan herkesi aynı kefeye koymak doğru olmaz ancak genel itibariyle görünen bu. Gezi olaylarında ‘zulüm 1453’te başladı’ diye yazılar yazan gençlik ile, küfrü ve ahlaksızlığı modernize ve demokrasi gibi kelimelerle bağdaştıran bir gençlik ile ülke olarak ne yazık ki ileri gitmek yerine daha da geriye gideriz.Benim şahsen Asım’ın Nesli dendiğinde aklıma ilk Necip Fazıl’ın “kim var denildiği zaman, sağına soluna bakmadan, ben varım, diyendir’ ifadesi gelir. Ülkemiz, son 12 yılda çok büyük kazanımlar elde etti. Bunları tek tek saymaya gerek yok. Etrafımıza bakmamız devekuşu gibi saklanmak yerine baktığımız yerde kazanımları görmemiz yeterlidir. İşte Asım’ın nesli bu kazanımları bu ülke de daha da arttırarak geri dönülmeyecek şekilde Türkiye için kemikleştirecek bireylerdir. Demokrasi ve insan hakları dediklerinde bu sistemi kuranlara Bosna Hersek’te, Avrupa’nın burnunun dibinde 300 bin Müslüman öldürülürken neredeydiniz diye haykıran, Suriye’de 350 bini aşkın insanı öldürülürken haykıran, Mynmar’da, Arakan’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’daki zulümlere karşı haykıran ve elinden geleni yapmaya çalışanlara Asım’ın Nesli diyoruz. İşte Asım’ın Nesli kendilerine göre insan hakları ve demokrasi palavraları okuyanlara karşı perdenin arkasındaki gerçeği görebilecek, anlayabilecek ve bunu kendisine mesele edebilecek kişilerdir.
GENÇLİK BİLİNÇ
KAZANMALI
Türkiye’de gençlerin siyasetten de edebiyattan da toplumsal konulardan da uzak durduğu klişesi var. TÜGVA’nın bu bağlamdaki işlevi nedir?
Böyle bir klişe, söylem ne yazık ki var ama son dönemlerde bu söyleminde miadını doldurması gerektiğini düşünüyorum. Baktığımızda genç kesimin büyük kesiminin hala özellikle siyasetten uzak olduğunu görüyoruz. Bunun tabi çeşitli sosyolojik sebepleri de var. Örneğin askeri darbelerin, fişlemelerin, 28 Şubat’ın dahi bunda etkisi var. Çünkü bahsini ettiğimiz bu dönemlerde en ağır darbeyi yine genç kesim almış. Tabi bundan dolayı da aileler özellikle çocuklarına siyasetten, toplumsal olaylardan uzak kalmasını dile getirerek uyarılarda bulunuyorlar. Gerek ailevi etkenlerden dolayı gerekse gençlerin şahsi korkularından dolayı bu konulardan uzakta kalan bir gençlik kesimi var. Tabi bunun yanı sıra çevresinden çok çabuk etkilenen hemen gaza gelen bir kesimde var. Buna anlık tepki diyoruz. Ne yazık ki anında her şeye tepki veren gençlik doğruyu yanlışı ayırt etmede de zorlanıyor. Sadece sosyal medya duyumlarıyla, gündemden uzak yaşayan gençlik; siyasetten de edebiyattan da uzak kalsa ne olur içinde olsa ne olur. Benim şahsi kanaatim; biz, gençliğe önce bilinç kazandırmamız gerekiyor okullarımızda. Neyin bilinci? Cesaretin kazanımlarını, hak aramanın yollarını ve ülkeye katkı sağlamanın formüllerini anlatmalı ve bunun bilincine – farkına varmalarını sağlamalıyız. Öğretim görevlileri, öğretmenler olarak sadece dersleri anlat teoriyi anlat çık git yaparsak toplumdan soyutlanmış, olayları analiz ve idrak etme gücü zayıflamış bireyler yetiştirmekten başka bir şey yapamayız. Burada genç kesime de iş düşüyor elbette. Gençler artık siyasete katılmaktan ve söylemlerde bulunmaktan, fikirler üretmekten korkmamalı. Toplumsal olaylara bakış açılarını geliştirmekten ve elbette ki yeri geldiğinde gür sesle bağırmaktan korkmamalıdırlar. Hele ki “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” hadisini akıllarından çıkarmamalıdırlar. Ani tepkilerden uzak, gündemi takip eden, olayları analiz eden bireyler haline gelmelidirler diye düşünmekteyim. Tabi bunun yolu da yine sivil toplum örgütlerine katılmak ve büyüklerimizin bunu anlatmasından geçiyor.
ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ AYDA 6 MİLYONLUK KATKI SAĞLIYOR
Üniversite gençliği, şehirlerin ahlakını mı bozuyor, yoksa şehre katkı mı sağlıyor?
Şehrin ahlakını bozduğunu düşünmek ne kadar abeste iştigaldir. Bu soruyu görünce hemen aklıma Girişimci Genç Liderler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olduğum dönemde yaptığımız basın açıklaması geldi. Afyonkarahisar’da üniversite öğrencilerine karşı farklı gözle bakıldığına ve onların hor görüldüğüne hepimiz şahit olmuşuzdur. Orada yaptığımız açıklamada verdiğim bilgileri tekrar etmek istiyorum. Hesap çok basit. Afyon Kocatepe Üniversite (AKÜ) Ahmet Necdet Sezer Yerleşkesi’nde 20 bin dolaylarında öğrenci olduğunu biliyoruz. 20 bin öğrenci günde 10 lira harcasa il ekonomimize yaklaşık 200 bin TL dolayında bir girdi sağlanıyor. Her bir öğrencinin barınma, yeme, içme ve kültürel faaliyetlerde bulunma gibi ihtiyaçların olduğunu da varsayarsak bu ihtiyaçlar için her öğrenci 300 TL harcadığını hepimiz görüyoruz. Aylık bin liranın bile yetmediği öğrenciler elbet oluyor. Bunları da göz önünde bulundurmak gerekir. Bu hesaba bakarak ortalama Ahmet Necdet Sezer Yerleşkesi’nde yaşayan bugün 20 bin öğrencinin ekonomimize toplamda 6 milyon liralık katkı sağlıyor. Bu kadar katkı sağlayan öğrencinin el üstünde tutulmayıp hor görülmesi hatta yolunacak kaz gibi görülmesi ne kadar doğru? Yani kısaca belirtmek istediğim şu; öğrencilerin şehir ahlakını bozup bozmadığından çok şehrin öğrenciye ne gibi katkı sağladığı, öğrencinin şehre ne tür katkı sağladığı önemli. Ondan sonraki süreçte bu konuları konuşmak gerekir. Afyonkarahisar bir nebze de öğrenciyle olan ilişkilerini sağlamlaştırmış durumda. Hemşericilik her yerde olduğu gibi burada da var ama göz ardı etmememiz gereken nokta buradaki öğrencilerin Afyonkarahisar’a sağladığı katkı. En basitinden ekibimizle 4 yıldır Afyonkarahisar için çalışıyoruz. Elimizden geldiğince Afyonkarahisar’a hizmet etmeye çalışıyoruz. Ama kalkıp birisi sen buralısın şuralısın dediğinde şaşırıyoruz. Bu ne kadar doğru bir cümle onu da sorgulamak gerekir. Ayrıca kim ne derse desin biz Afyonkarahisar gençliği için Afyonkarahisar için çalışmaya devam edeceğiz. Durmadan, yılmadan bu çalışma azmimizden vazgeçmeyeceğiz.
BEHLÜL BEŞEN KİMDİR?
1992’de Bursa’da doğan Behlül Beşen, sırasıyla Bursa Osmangazi Cem Sultan Lisesi, İzmit MYO – Yerel Yönetimler, Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okudu. Behlül Beşen, Bursa Osmangazi İlçe Gençlik Kolları Üyesi ve Lise Birimi Çalışma Grubu, Kocaeli AK Parti İl Başkanlığı Üniversite Birimi Sosyal Medya Sorumlusu, Kocaeli AK Parti İl Başkanlığı Üniversite Birimi MYO Sorumlusu, Kocaeli AK Parti İl Başkanlığı Üniversite Birimi MYO Sorumlusu, Afyonkarahisar AK Parti İl Başkanlığı Üniversite Birim Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar AK Parti İl Başkanlığı Üniversite Başkanı, Afro Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi [AFASAM] İl Koordinatörü, Türkiye Öğrenci Konseyi İl Koordinatörü, Afyon Kocatepe Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Topluluğu Başkanı, . Gençlik ve Spor Bakanlığı Afyonkarahisar Gençlik Merkezi ‘Liderlik ve Girişimcilik Çalışma Grubu’ Koordinatörü, Afyonkarahisar Girişimci Genç Liderler Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı görevlerini yaptı. Murat ARISOY