Kılıçdaroğlu'nun kafa karışıklığı Demirkırkan'a geçmiş
CHP İlçe Başkanı Demirkırkan, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Tutumlu'yu eleştirmişti. Tutumlu da Dekirkırkan'a cevap verdi AK Parti İl Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Hüseyin Tutumlu, CHP Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan'ın yaptığı açıklamayla ilgili olarak kendisinen bir cevap hakkı doğduğunu bildirdi.Öncelikle Demirkırkan'dan 'Misak-ı Milli' kavramını bilmesini ve bu çerçevede açıklama yapmasını beklediklerini kaydeden, [&hellip]
CHP İlçe Başkanı Demirkırkan, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Tutumlu’yu eleştirmişti. Tutumlu da Dekirkırkan’a cevap verdi
AK Parti İl Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Hüseyin Tutumlu, CHP Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan’ın yaptığı açıklamayla ilgili olarak kendisinen bir cevap hakkı doğduğunu bildirdi.
Öncelikle Demirkırkan’dan ‘Misak-ı Milli’ kavramını bilmesini ve bu çerçevede açıklama yapmasını beklediklerini kaydeden, Hüseyin tutumlu, “Çünkü ‘Misak-ı Milli’nin esasları Erzurum Kongresi’nde bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından çizilmiştir. 28.Ocak.1918 tarihinde de son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın da kabul edilmiştir. 23.Nisan.1920’de BMM açılmış ve hemen ertesi günü yani 24.Nisan.1920’de Mustafa Kemal Paşa tarafından bu konuda hassasiyet belirtilmiştir” dedi. Mustafa Kemal Paşa’nın bu ifadesinin kendilerine de düstur olması gerektiğine dikkat çeken Hüseyin Tutumlu, Atatürk’ün ‘Efendiler, bu hudut sırf askeri düşünceler ile çizilmiş bir hudut değildir; Hudud-u Milli’dir. Hudud-u Milli olarak tespit edilmiştir.’ (M. Kemal Atatürk, Söylev ve Demeçler, Cilt-1 4.b. Ankara: 1989, s.29)” sözünü hatırlattı.
CHP’LİLER ATATÜRK’ÜN
İLKELERİNİ DAHA İYİ BİLMELİ
Yine Atatürk’ün 1936 yılı TBMM´nin açış konuşmasında, “… Fransızlar ile aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiştir” diyerek Hatay sorununa bizzat el koyduğunu ve vefatına kadar da yakından ilgilendiğini belirten AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Tutumlu, “2 Eylül 1938 günü toplanan Hatay millet Meclisi, daha önce Atatürk tarafından aday gösterilen Tayfur Sökmen´i Hatay Devleti Cumhurbaşkanı seçildi. Maalesef Atatürk’ün yaşarken göremediği Hatay’ın sınırlarımıza dahil olması vefatından sonra TBMM´de çıkarılan 7 Temmuz 1939 tarih ve 3711 sayılı yasa ile Hatay ili oluşturuldu.” dedi.
AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Tutumlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yurtta barış, dünya da barış’ ilkesini hatırlatanların CHP’nin kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini ve dış politikasını daha iyi bilmesini beklerdik. CHP’nin merhum Genel Başkan’larından Bülent Ecevit’in ve merhum Prof. Necmettin Erbakan’ın hükümet ettiği dönemde de Türkiye’nin ‘Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdiğini kendilerine hatırlatmakta da fayda mülahaza ediyoruz.
KILIÇDAROĞLU’NUN KAFA KARIŞIKLIĞI DEMİRKIRKAN’A SİRAYET ETMİŞ
Bu durumda, CHP merkez ilçe başkanının zaviyesinden bakarsak Mustafa Kemal Atatürk de, Bülent Ecevit de ‘yurtta barış, dünya da barış’ ilkesini anlamamış, hatta anlamamakla kalmamış aksine hareket etmişlerdir. Böyle bir durum söz konusu olamayacağına göre, CHP Merkez İlçe Başkanı’na Atatürk dönemi başta olmak üzere, Cumhuriyet dönemi dış politikasını yeniden okumasını tavsiye ederiz. Gerçi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hükümetin TBMM’ne getirdiği tezkereye ‘hayır’ oyu verileceğini açıklamasından bir hafta kadar sonra, ‘Gelin askerimizin kara harekatını Kobani’nin kurtarılması ve IŞİD’in buradan püskürtülmesi hedefiyle kısıtlayalım.’ diyebilmesinin kafa karışıklığı Sayın Demirkırkan’a da sirayet etmiş olmalı… Sınır ötesi askeri harekat teklif etmenin ve Türk askerini oraya göndermenin ‘yurtta barış, dünyada barış’ ilkesinin neresiyle uyumlu olduğunu düşünmesini salık veririz.
DEMİRKIRKAN
ATATÜRK, ECEVİT VE KILIÇDAROĞLU’NU DA ELEŞTİRİYOR
Demek ki, Sayın Demirkırkan açıklamasının ilk bölümünde aslında CHP Genel Başkan’ları Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Bülent Ecevit ve mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor. Açıklamasındaki, ‘terör olaylarını iç politika malzemesi yapmak doğru değildir’ cümlesinden sonra yer alanlar da, aslında kendisinin nasıl iç politika malzemesi yaptığının kanıtı niteliğindedir. Çözüm sürecinin başından bugüne kadar aşamalarının kamuoyu önünde gerçekleştiği herkesin malumudur. Çözüm adresi olarak gösterdiği TBMM’nin 10.Temmuz.2014 tarihinde çıkardığı 6551 no’lu kanunu bilseydi ve okusaydı, o cümleleri yazmazdı. Yine bu kanun çerçevesinde çıkartılan ve “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Kapsamında Yürütülecek Çalışmalara İlişkin Esaslar” ise 1.Ekim.2014 tarihli resmi gazete de yayınlanmıştır. Terörle mücadele ve barışın tesisi için gerekli tüm çalışmalar ilgili kanunlar da ve mevzuatta da görüldüğü gibi TBMM’nin ve kamuoyunun önünde yapılmaktadır.” (Kocatepe Haber Merkezi)