'Kılıçdaroğlu'nu zor bir aday olarak değil, tehlikeli bir aday olarak görüyoruz'

Büyük Birlik Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Süleyman Çağlar, ittifak ortaklarından olan HÜDA PAR’ın ülkenin birliği ve bütünlüğü tehdit edecek bir sorun oluşturmadığını, HDP’nin ise büyük bir milli güvenlik sorunu olduğunu dile getirerek, “HDP ile ortak olan Sayın Kılıçdaroğlu’nu zor bir aday olarak değil, tehlikeli bir aday olarak görüyoruz” dedi

Büyük Birlik Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Süleyman Çağlar, Kocatepe TV’de gazeteci Burak Aydın’ın konuğu oldu. Çağlar, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak seçim çalışmalarını akardı.

“1996 YILINDAN BU YANA BÜYÜK BİRLİK HAREKETİ İÇERİSİNDEYİM”

Büyük Birlik Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Süleyman Çağlar kendisini şöyle tanıttı:“1980 yılında Güney kasabasında doğdum. İlkokulu Güney kasabasında tamamladıktan sonra hem ortaokul hem de lise eğitimi Afyon İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Askerlik görevimi yerine getirmemin akabinde Güneyde ticari faaliyetine başladım. İnşaat malzemeleri ve hırdavat noktasında bir esnaflık, tarım ve hayvancılık yapıyorum. 1996 yılından beri de Muhsin Yazıcıoğlu’nun başlatmış olduğu Büyük Birlik hareketi içerisinde Nizam-ı Âlem ocakları içerisinde her kademede görev aldım. BBP Merkez İlçe Başkanıydım. Milletvekili seçimleri nedeniyle bu görevimden istifa ettim. Evliyim ve üç çocuk babasıyım.”

“SAHADA PARTİMİZE OLUMLU TEPKİLER ALIYORUZ”

Seçim çalışmaları esnasında vatandaşların en çok ekonomiden ve enflasyondan dert yandığını dile getiren Çağlar, “Biz seçim çalışmalarımıza başladığımız andan itibaren sahadayız. Bolvadin İlçemizi ziyaret ettik. Kendi İlçem Sinanpaşa’da çalışmalarımız oldu. Bugün Çay İlçemizdeydik.Sahada ki vatandaşlarımızın özellikle BBP’ye olan tepkileri çok olumlu, biz sahaya indiğimizde Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları olarak sizlere ziyaret ediyoruz, sizlerin dertlerini dinlemeye geldik Dediğimizde; insanlar bize tepkisiz bir şekilde gönüllerini açıyorlar. Siyasi bir propaganda ve konuşmanın dışında böyle bir dost meclisi şeklinde sürüyor bizim çalışmalarımız. Bu şekilde olduğu için de insanlar samimi bir şekilde bizlere içlerini açabiliyorlar. Sıkıntılarından bahsediyorlar. Bizim sahada gördüğümüz genel itibariyle Cumhurbaşkanlığı seçimi noktasında Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın birinci turda seçimi alacağını noktasında. Biz bu izlenimi halkımızdan aldık. Milletvekilliği noktasında ise,halkımızdan aldığımız tepki çok olumlu.‘Cumhurbaşkanlığında biz Sayın Erdoğan’ı destekleyeceğiz ilk turda seçilmesi için mücadele edeceğiz. Ama Milletvekilliğinde oyumuzu bu sefer BBP’ne vereceğiz. Alperenlere vereceğiz.’ diyen birçok vatandaşımız oldu. Hatta biz daha konuyu açmadan hangi partiden geldiğini öğrendiklerinden sonra, Muhsin Yazıcıoğlu’na sağlığında çok sahip çıkamadıklarını, özellikle baraj olması ve oylarının boşa gitmesi kaygısı ve endişesiyle daha önce destek olamamış vatandaşlarımız bu seçimde BBP’sine destek olacaklarını söylüyorlar. Bu noktada dediğim gibi sahadaki geri dönüşler bizim için çok olumlu. Ben 30 yıldır bu siyasi arenanın içerisindeyim birçok seçim atlattık. Hem genel hem yerel seçim en son yerel seçim atlatmıştık. İlk defa halkımız biziheyecan, sevgi dolu ve özlemle bizi kucaklıyor. Halkımız 14 Mayıs akşamı bir sürpriz yapacak.” ifadelerinde bulundu.

“MUHSİN YAZICUOĞLU’NUN MİSYONU DOĞRULTUSUNDA İÇİN CUMHUR İTTİFAKINDAYIZ”

Muhsin Yazıcıoğlu’nun devletin, milletin dara düştüğü, sıkıntılı dönemlerde iktidarda kimin olduğuna bakmaksızın devletinin, milletinin, iktidarın yanında olduğunu ve onun yol arkadaşları olarak bu misyonu devam ettirmek için Cumhur İttifakı’nda olduklarını dile getiren Çağlar, “Muhsin Yazıcıoğlu özellikle 28 Şubat sürecinde askeri cuntanın o zaman ki ismiyle Refah Partisi’ne ve kurulan Refah Yol hükümetine baskı yaptığı dönemlerde insanlara türlü türlü cefalar yaptığı dönemlerde mecliste;‘ben Müslümanların iktidarını engellettirdi dedirtmeyeceğim kendime’ dedi ve Refah Yol hükümetine destek verdi. O hükümetin 7 Milletvekili ile kurulmasına sebep oldu. 28 Şubat’ta ki o sıkıntıların karşısında dik durabilen, milletin yanında durabilen, inanan insanların yanında durabilen tek bir liderdi diyebilirim Muhsin Yazıcıoğlu için. Şimdi BBP’de Sayın Genel Başkan Mustafa Destici’nin önderliğinde ki bu siyasi oluşumda özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra devletin milletin yanında, iktidarın yanında olmaya devam etti. Çünkü o misyonu devam ettirmesi gerekiyordu. Cumhur İttifakı da 15 Temmuz akşamı sonralarında kurulmuş bir ittifaktır. Yani bu ülkeye siyasetle seçimlerle değil de cebren, zorla ve darbe ile iktidar değiştirmeye çalışan hem dış güçlere hem de iş güçlere karşı biz buradayız. Biz bu iktidarın yanındayız. Biz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındayız diyen Mustafa Destici ve arkadaşlarının dik duruşundan dolayı biz Cumhur İttifakının yanındayız. Devletimizin yanındayız. Milletimizin bekasının yanındayız. Biz 5 sene önceki seçimlerde bu ittifakın içerisindeydik. O zaman kendi isim ve amblemimizde değil de AK Parti listelerinden girmiştik seçime. Bizim o zaman da herhangi bir beklentimiz olmadı. Ne bir Bakanlık, ne bir memuriyet ne de bürokrat noktasında bir beklentimiz olmadı. Bizim tek isteğimiz vatanın bölünmez bütünlüğü ve milletin selametiydi. Şimdi de öyle bu seçimlerde de bir beklentimiz yok. Biz bu ittifak içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın birinci turda seçilmesi noktasında çalışma yapıyoruz. Allah’ın izniyle de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan birinci turda tekrar Cumhurbaşkanı olarak tekrar seçilecek. Milletinin devletinin başında hizmet etmeye devam edecek. Milletvekilliği noktasında da Cumhur ittifakı önemli bir oy oranıyla bu seçimlerden zaferle çıkacaktır. Bizim tüm çalışmalarımı bu yöndedir.”diye konuştu.

“ÜLKENİN BEKASI İÇİN CUMHUR İTTİFAKI DESTEKLENMELİDİR”

Cumhur ittifakı’nın milletin selametini, devletin birliği ve bütünlüğünü önceleyen bir ittifak olduğunu söyleyen Çağlar, “Bu ittifak geçmişte bu ülkede yaşanan birçok sıkıntıyı birçok sorunu aşmış. Ülkenin kalkınması noktasında birçok icraatları gerçekleştirmiş bir ittifaktır. Ben İmam Hatip mezunuyum. Biz 28 Şubat sürecinde birçok sıkıntıyı bizzat yaşadık. Katsayı adaletsizliği nedeniyle ben özgün bir üniversite kazanamadım. 30 puana yakın bir puan üniversite puanımdan kesildi katsayı adaletsizliği nedeniyle.Aynı şekilde başörtülü öğrencilerin başörtüleriyle okumasının önünde bir engel vardı. Tüm bu sıkıntıları Cumhur ittifakı gidermiş oldu. Bunun için milletimiz Cumhuriyet İttifakı’na oy vermeli. Biz İmam Hatip Lisesi müdavimleri olarak birçok yürüyüşler yaptık. Sokaklarda eylemler yaptık. Ayasofya açılsın dedik. ‘Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın.’ diye bir slogan eşliğinde bu fikriyatı savunduk. Ayasofya’nın mahsunluğunu, Ayasofya’nın esirliğini Cumhur ittifakı gidermiş oldu. Ayasofya’nın açılması Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki bu Cumhur ittifakının sayesinde oldu. İşte bunun için vatandaşlarımız Cumhur ittifakına tekrar oy vermeliler ve Sayın Cumhurbaşkanımızı tekrar cumhurbaşkanı olarak seçmeliler. Bir diğer mesele, Dağlık Karabağ 30 yıldır işgal altındaydı. Türk toprağı burası hatta Muhsin Yazıcıoğlu o Dağlık Karabağ ve Hocalı işgal edilirken bunun haberini alıp gece yarısı bir helikopterle oraya ulaşarak o acıları paylaştı. O günlerden bugünlere gelindi.Bugün Cumhur ittifakının geliştirilmiş olduğu İHA’lar SİHA’lar sayesinde o topraklar geri alınmış oldu. İşte Cumhur ittifakına sadece bu yüzden dahi destek vermeli halkımız. O topraklar işgal edilirkenEbulfez Elçibey Türkiye’de ki yetkilileri arıyor ve‘bir tane helikopter istiyorum. Bunu da savaşta kullanmak için değil, oradaki yaralıları almak için Azerbaycan’lı Türk vatandaşlarımızı o bölgeden kurtarmak için bir helikopter istiyorum’ diyor. Türkiye bir helikopteri gönderemedi oraya veya göndermedi. Ama şimdi bakın Türkiye tüm imkânlarıyla Azerbaycan’ın yanına durdu ve o topraklar geri alındı. İşte milliyetçi lider budur. Türk toprağını kurtaran Azerbaycan’ın esir altında alınmış olan bu toprakları kurtaran lider milliyetçi liderdir bize göre bu yüzden de Cumhur ittifakı mutlaka desteklenmelidir. Ülkemizin gelmiş olduğu kalkınma noktasında, her hafta bir açılış oluyor görüyorsunuz. Üreticisi olduğumuz İHA’lar, SİHA’lar bulmuş olduğumuz gaz, petrol tüm bunlar Cumhur İttifakı’nın bir başarısıdır. Bundan sonra yine 14 Mayıs’taki Cumhur ittifakı zaferinden sonra da bu başarılar katlanarak devam edecek. Bu birlik biraz daha kendisine etkin bir şekilde hem iktidarda hem de icraat noktasında gösterecek. Biz buna geçmiş yıllardan beri özlemimizdir; Turan Birliği deriz. Bu Turan Birliğinin bu ittifakın seçimlerden sonra ben o birliği sağlayacağını bu birliği kuracağına inanıyorum. Muhsin Yazıcıoğlu’nun da hayalidir. ‘Adriyatik’ten Çin seddine kadar bu gidene kadar kaynaşmış bir Türk İslam Birliği hayal ediyorum’ diyordu. O Birliği Allah’ın izniyle bu sefer Cumhur ittifakınınzaferi ile Alperenler hep birlikte omuz omuza vererekten başaracaklar. Ben sadece bunlar için Cumhur İttifakı yeniden desteklenmeli diyorum.” dedi.

“BU SEÇİMİN SÜPRİZİNİ BBP’Sİ YAPACAK”

HalkınBBP’sinin kurulduğu andan itibaren çok sevdiğini gözlemlediklerini belirten Çağlar,“Özellikle Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir liderin,bir devlet adamının, bir dava adamının geride bırakmış olduğu emanetine sahip çıkan kişiler olarak sahada vatandaşlarımız ile buluştuğumuzda bizlere, doğru yerde durduğumuzuve partimizin mutlaka ama mutlaka mecliste olması gerektiğini söylüyorlar. Şimdiye kadar BBP’yi halkımız sevmesine rağmen, Muhsin Yazıcıoğlu’nu sevmesine rağmen ne yazık ki oy noktasında etkili bir şekilde destekleyemedi. Baraj var endişesiyle oyunumuz boşa gider endişesiyle farklı partilere yöneldiler. Ama bugün geldiğimiz noktada ittifak içerisinde olan partilerin oylarının toplamı %7’yi geçmesi halinde ittifak içerisindeki partilerde barajı geçmiş sayılıyor. Bu kanunu gereği BBP ilk defa barajsız bir seçime girecek. Bu durumda halkta güzel bir tepkiye sebep oluyor. Ben seçimin sürprizinin BBP’nin yapacağına 14 Mayıs akşamında hepimizin buna şahit olacağına eminim. Biz vatandaşlarımızın ilgisine alakasına ve bizleri güçlü bir şekilde meclise taşıma isteklerine kayıtsız kalmayacağız. Onlar bizi meclise taşıdıklarına onların sesi olacağız. Mecliste doğru olan her şeyi destekleyip, kimseye yanlış yaptırmayacağız.” şeklinde konuştu.

“EKONOMİ NOKTASINDAKİ SIKINTILAR CUMHUR İTTİAFAKI İKTİDARINDA MUTLAKA GİDERİLECEK”

“Ekonomi noktasında sahada tepki var. Ama bu tepki devletin bekasını tehlikeye sokacak milletin selametini tehlikeye sokacak şekilde o boyutta değil.” Diyen Çağlar,“Karagün kararıp kalmaz’ diye bir sözümüz var. Bugünlerde geçecek. Bu ekonomik sıkıntıları aşacağız. Hem pandemi noktasındaki sıkıntılar hem de Rusya -Ukrayna Savaşı’nın küresel bazdaki yansımaları Türkiye’de ekonomi noktasında çok sıkıntılar doğurdu. Biz bunu sahada söyleyince,bu sıkıntılar sadece bundan dolayı mı oldu?İktidarın bunda bir kabahati yok mu? Diye serzenişler oluyor. Evet, iktidarın da ekonomik noktasında eksikleri var. İktidarın da ekonomi noktasındaki yanlış politikalarının da geri dönüşümleri var. Ama bunun düzelmesi için de mücadele eden bir iktidar var. Geçmiş dönemde Ali Babacan’ın Ekonomi Bakanlığı yaptı Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık döneminde sıcak parayla idare edilmeye çalışılan üretime değil de tüketime daha çok iyi insanlar yönlendirilmeye çalışılan bir ekonomik model vardı. O gelen sıcak parayla ekonomi biraz ayakta tutunmaya çalışıldı. Ama o sıcak para bittiğinde üretime değil de tüketime yönlendirilen bu ekonomik model duraksadığında bu sonuç kaçınılmaz oldu.  2016- 2017 tarihinden sonra artık üretime dayalı ekonomik modele geçildi. Bu modelinde geri dönüşümü ekonomiye yansımalarını 2023-2024 yıllarında göreceğiz. Ülkemizde müthiş bir üretim var şu anda. Ama bu bir geçiş süreci geçecek. Halkımız da bunu söylüyor. Evet, ekonomik sıkıntılarımız var ama bu ekonomik sıkıntılarımız devletimize küsecek kadar iktidara kırılacak kadar değil. Ama bir tarafta devletimizin bütünlüğü, geleceği milletimizin selametini var. Bu taraf daha ağır basıyor diyor bize vatandaşlarımız esnaflarımız tamam sıkıntılar var ama biz devletimiz olmadan milletimiz olmadan bu vatandaşlarımız. Ekonomi noktasındaki sıkıntılar mutlaka ama mutlaka giderilecek. Cumhur İttiafakı’nda etkili bir şekilde faaliyetler devreye girecek 14 Mayıs’tan sonra ekonomideki sıkıntılar da peyderpey açılacak.” dedi.

“İLK PROJEMİZ KENTSEL DÖNÜŞÜM SORUNU OLACAK”

Milletvekili olduğunda ilk projelerden birinin kentsel dönüşüm olacağını dile getiren Çağlar, “Yakın zamanda ülkemizde çok büyük bir deprem yaşadık. Biz depremin olduğu ikinci günden itibaren Alperen Ocakları olarak deprem bölgesine hareket ettik. O acıyı oradan bizzat yaşadık. Biliyorsunuz Afyon’da bir deprem bölgesi.Kentsel dönüşüm noktasında geçmiş dönemde belediye bir girişimde bulundu ama bazı sıkıntılar oldu. Biz Afyon için en büyük sıkıntının en büyük sorunun bu olduğunu düşünüyoruz. Depremle alakalı acilen hemen seçim sonrası bir çalışma yapacağız. Kentsel dönüşümün yeniden faaliyete girmesi, yeniden gündeme alınması noktasında mesai harcayacağız. Çünkü o sıkıntıların provokasyon olduğunu düşünüyoruz. Biz hem belediyeyle hem de halkımız arasında bir köprü oluruz ve bu sıkıntıyı mutlaka çözeriz. En önemli mesele deprem vatandaşlarımıza bu sıkıntıyı çeksinler istemiyoruz.Milletvekili seçildiğimizde ilk gün ve ilk yapacağımız iş belki de bu olur.” ifadelerinde bulundu.

“SİNANPAŞA’NIN EN ÖNEMLİ MESELESİ İSTİHDAM”

İlçe ziyaretlerinde hem vatandaşların hem de sivil toplum kuruluşlarının kendilerine iletmiş oldukları sorunları not aldıklarını söyleyen Çağlar,“Emirdağ ilçemizi dün ziyaret ettik. Orada Ticaret ve Sanayi Odasına da biz ziyarette bulunduk. Yönetim olarak da bir toplantı halindelermiş. Emirdağ Organize Sanayi Bölgesi çok etkili bir şekilde faaliyet gösteriyor. Ulusal bazda firmalar buraya gelip fabrika açmışlar istihdam noktasında çok büyük katkı sağlanmış Emirdağ’a yeterli değil belki ama devamında gelecek dedi Başkan. Burada ara eleman noktasında sıkıntı varmış. Teknik Liselerin mezun yetiştirme noktasında sorun var. Buda eğitim sistemi ile alakalı bir sorun. Biz meclise girdiğimizde bunun çözümü için mücadele edeceğiz. Kesintisiz eğitim sistemi, bu meslek liselerin biraz önünü tıkar konuma getirdi.Ara elemen noktasında boşluk var.Herkes Üniversite mezunu olduğu için tabandan yetişen bir meslek erbabı ne yazık ki olmadı. Kendi İlçem Sinanpaşa ile ilgili olarak, 2. Organize Sanayi Bölgesi buraya yapılacak. Önemli bir mesafe katledildi. Sinapaşa özellikle istihdam noktasında yıllardır çok geri bıraktırılmış bir İlçe. İnşallah biz Sinanpaşa milletvekili adayıyız. Sinanpaşa’nın bu talihi de bu seçimlerden sonra gülmüş olacak hemşerilerimizin desteği ile. Eğer Organize Sanayi’nin yapılaşması etkili bir şekilde devam ederse, buraya da hem yurt dışından hem yurt içinden yatırımcılar buraya yatırımlarını yaparlarsa istihdam noktasında çok büyük bir yer almış olacağız. En önemli mesele Sinanpaşa’da bu, istihdam çünkü aşırı işsizlik noktasında sıkıntı var. Biz milletvekili seçildiğimizde bu Organize Sanayi’nin bir an önce yapılması için mesai harcayacağız buradan hemşerilerimize söz veriyoruz.” diye konuştu.

“ÜLKENİN BİRLİĞİ VE BERABERLİĞİ NOKTASINDA HÜDA PAR İLE HDP’Yİ BİR TUTMUYORUZ”

HÜDA PAR’ınHDP’nin kardeşi olmadığını ve HÜDA PAR Cumhur İttifakı’nın içerisinde kendi adı ve amblemi ile yer almadığını belirten Çağlar, “Kendilerine üç milletvekili verildi o şekilde seçimlere giriyorlar. HÜDA PAR’ın milliyetçilikle alakalı, Türkiye bayrağı ile alakalı sözlerine biz sözlerine biz katılmıyoruz. Onları bu noktada biz desteklemiyoruz. Hatta Sayın Genel Başkanımız Mustafa Destici’nin bu konu ile ilgili açıklaması var.‘Ben HÜDA PAR birebir ittifak yapmam’ dedi. Ama biz HÜDA PAR ile HDP’yi bir görmüyoruz. Biz ülkenin birliğinden, bütünlüğünden yanıyız. Biz o bölgede HDP’nin karşısındayız diyen HÜDA PAR’ın HDP ile eşit bir şekilde olduğunu biz düşünmüyoruz. Evet, aykırı görüşleri, yanlış görüşleri var bize göre ama bu görüşlerin dikte ettirilmesi için eline silah alıp da dağa çıkmış değil HÜDA PAR. HÜDA PAR; bu ülkede 40 bin polisimizi şehit etmiş değil. HÜDA PAR’ınyaptığı siyaset, ortaya koyduğu projeler ülkenin birliğine beraberliğine zarar vermiyorsa bunu da söyleyebilir.Ama yeter ki bunu şiddet yoluyla, silah yoluyla yapmasın biz bu noktada HDP ile HÜDA PAR’ıayırıyoruz. Cumhur ittifakının bu noktadaki keskin görüşü budur. Millet ittifakının Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu seçim öncesi HÜDA PAR ile gizli bir görüşme yaptı. Bu görüşme kamuoyu ile paylaşılmadı. Millet İttifakı’nın diğer bir ortağı İYİ Parti’nin Genel Başkanı Sayın Meral Akşener,‘biz HDP’yi PKK ile eşit görüyoruz’ dedi. Bizde bu açıklamaya katılıyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye hangi şartları öne sürerek onların desteğini aldığını Türk milletinin kesinlikle bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sahada da sık sık dile getiriyoruz, bizim CHP ve İYİ Parti’nin tabanıyla ve seçmenleri ile bir sorunumuz yok. Sahada tabanla o partilerin tavanını ayırıyoruz. Seçmenler ile birçok birliğimiz var. Bu kadar birliği rağmen bizi kutuplaştırmak ve bölmek isteyenleri Allah’a havale ediyoruz. Bu noktada HDP eşittir PKK’nın ülkedeki bölünme noktasında çok etkili bir şekilde seçimler sonrasında Allah korusun millet ittifakının kazanması sonrasında çok farklı bir rolü alacağını düşünüyoruz. Bu noktada da vatandaşlarımızı uyarıyoruz. CHP tabanıyla bir sorunumuz yok ama Sayın Kılıçoğlu ve Milletvekili Adayları ile bir sorunumuz var. Biz CHP bir milli güvenlik sorunu olarak görüyoruz. 5 sene önceki seçimlerde Sayın Muharrem İnce’nin aday olduğu seçimde böyle bir sıkıntı yoktu. Vatandaşlarımız ülkenin bölünmesiyle alakalı bir kaygıya düşmemişlerdi ama şu anda ne yazık ki böyle bir tehlike var. HDP’ye Bakanlık verilebilir diye açıklama yapan CHP’li milletvekilleri var. Ben iktidar olduğumda Avrupa Birliği yerel yönetimler şartına uygulayacağım diyen bir Cumhurbaşkanı Adayı var. Suriye sınırımızda başka devletler olacağına PYD olsun diyen bir Cumhurbaşkanı ve onun ekibi var. Biz bunları bir milli güvenlik sorunu olarak görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nu zor bir aday olarak değil, tehlikeli bir aday olarak görüyoruz. O yüzden vatandaşlarımızı uyarıyoruz. Bu son çıkış olabilir. Lütfen ülkemizin selametini birliğini ve dirliğini maceraya atmayalım. Cumhur İttifakı ile devam edelim.” dedi.

GENEL BAŞKANIMIZ DESTİCİ’NİN BİR AFYON PROGRAMI SÖZ KONUSU DEĞİL”

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin şuanda bir Afyonkarahisar programı olmadığını belirten Çağlar, “Sürpriz bir program da olabilir. Çünkü Sayın Genel Başkanımız İstanbul’dan 1. bölgeden milletvekili adayı orada da çalışmalarına devam ettiriyor. İllerde ki aday arkadaşlarımıza da çalışmalarında propaganda noktasında yardımcı oluyor. Tabii Afyon’da da böyle bir isteği olursa Genel Başkanımızın biz seve seve o programı yaparız. Ama seçimlere çok az bir süre kaldı birde deprem nedeniyle siyasi propaganda biraz sekteye uğradı. Bu sebeple bazı programlarda yetişmeye biliyor. Ama öyle bir istek olursa Afyon teşkilatı olarak Sayın Genel Başkanımızı burada ağırlamaya hazırız.” ifadelerinde bulundu.

“CUMHUR İTTİFAKI YETERLİ MİLLETVEKİLİ SAYISINA ULAŞACAK”

Fermuar sisteminin uygulanmaması konusunda açıklamalar da bulunan Çağlar, “Gene Başkanımız Mustafa Destici bu konuda bir adım attı. İttifak içerisinde seçimlere tek liste ile girilirse eğer 360’ın üzerinde bir vekil çıkartabiliriz dedi. Bu da Anayasayı kolay bir şekilde değiştirmek için bir fırsat Cumhur İttifakı’na verecekti. O nokta da MHP listelerini erken teslim etti.Ama şu an biz yine Cumhur ittifakı nezdinde bir sıkıntının olduğunu düşünmüyoruz. Cumhur ittifakı hem Cumhurbaşkanlığı noktasında hem de Milletvekilliği noktasında yeterli Milletvekili sayısına ulaşacaktır. Çünkü bizim sahadan aldığımız izlenim bu şekilde. Cumhur İttifakı’nın özellikle BBP kanadında önemli oy sıralaması olacak. Biz o açığı BBP Milletvekilleri ile o açıyı kapatacağız.” şeklinde konuştu.

“MECLİSTE AVUKAT DOKTOR KADAR ESNAFLAR DA OLMALI”

Çağlar sözlerini şöyle tamamladı: “Güneyli vatandaşlarımıza sesleniyorum, Güney’de bir seçim süreci atlattık. Özellikle Güney Beldesi’nin geri kazanılması noktasında, idari noktada, bürokratik noktadaki mücadelemizi Sayın Genel Başkan Mustafa Destici aracılığıyla yaptık. Güneyli vatandaşlarımız yerel seçimlerde bir tercihte bulundular tercihlerine saygı duyuyorum. Farklı sebeplerden dolayı bir tercih yaptılar. Fakat Güney’li vatandaşlarımızın ben Mustafa Destici’ye vefa borçlarının olduğunu düşünüyorum. BBP’ye vefa borçlarının olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple ben kendi evlatlarıyım zaten Güneyde’yim. Her gün orada yaşıyorum. Oradaticaretle uğraşıyorum. Hayvancılıkla uğraşıyorum, tarımla uğraşıyorum. Güneyli vatandaşlarımızın ben bizi destekleyeceklerini biliyorum, Hepsinin oylarına talibim. Neden BBP’ye oy vermeliler; Afyon özelinde de biz yıllardır meclise nedense hep Avukat Milletvekilleri gönderdik. Doktor Milletvekilleri gönderdik. Bunlara karşı değiliz ama meclise Afyonlu vatandaşlarımız biraz Avukat göndermenin yanında esnaf gönderirlerse, esnafın sıkıntılarını mecliste dillendirebiliriz. Afyonkarahisar tarım ve hayvancılıkla daha fazla meşguliyet sağlayan bir İl. Niye? Orada bir çiftçi olmasın çiftçilerin sesini daha iyi dillendirmek adına. Niye? Bir küçükbaş, büyükbaş hayvan yetiştiricisi bir insanın olmasın. Afyonkarahisar’lı vatandaşlarımızın sesinin orada daha fazla duyurulması gerekiyor. Niye bir esnaf olmasın. Adayların hiçbirisinde esnaf yok. Sadece bizim partimizde var.  Vatandaşlarımız biraz daha farklı bir tercihlerde bulunurlarsa kendi sorunlarına sıkıntı bilen bizleri oraya layık görürlerse biz vatandaşlarımızın dertlerini daha iyi dillendiririz diye düşünüyoruz. Eğer mecliste BBP’liler olursa, doğruya doğru derler. Hiç kimseye de yanlış yaptırmazlar. Biz yanlış yapının karşısında dururuz. Doğrunun yanında yanlışın karşısında dururuz. O yüzden vatandaşlarımıza sesleniyorum. Bu seçimlerde baraj yok. BBP ilk defa barajsız bir seçime katılacağız ve 14 Mayıs akşamı hepimiz buna şahit olacağız. Bu seçimi sürprizini BBP’si yapacak. Vatandaşlarımızın bizi desteklemelerini istiyoruz. Bizim onların desteğine ve oylarına ihtiyacımız var. Onların sesi ve soluğu olmak istiyoruz.”