KHK’yı herkes incelesin – Kocatepe Gazetesi
663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının ortak yaptıkları açıklamada tüm hekimler, sağlık çalışanları, sendika ve meslek örgütleri, toplum sağlığını savunan bütün siyasi parti ve toplumsal hareketleri ve sağlık hakkına sahip çıkan bütün halk KHK’yı incelemeye çağrıldı. Açıklamada, özelleştirme politikalarına ve başta devlet hastaneleri olmak üzere kamu sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı [&hellip]
663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının ortak yaptıkları açıklamada tüm hekimler, sağlık çalışanları, sendika ve meslek örgütleri, toplum sağlığını savunan bütün siyasi parti ve toplumsal hareketleri ve sağlık hakkına sahip çıkan bütün halk KHK’yı incelemeye çağrıldı.
Açıklamada, özelleştirme politikalarına ve başta devlet hastaneleri olmak üzere kamu sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı herkes birlikte mücadeleye de davet edildi.
Tabip Odası, Demiryol-İş Sendika Şubesi, Diş Hekimleri Odası İl Temsilciliği, Diyaliz Hastaları Koruma Yardımlaşma Derneği, Kamu-Sen İl Temsilciliği, SES İl Temsilciliği, Şeker-İş Sendika Şubesi, Türk Eğitim-Sen Şubesi, Türk Harb-İş Sendika Şubesi, Türk-İş İl Temsilciliği ve Türk Sağlık-Sen Şubesi’nce 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların teşkilat ve görevleri hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) hakkında ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Sosyal devlet benimsenmiyor
663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının teşkilat yapısının kökten değiştirilip, Sağlık Bakanlığına bağlı yeni genel müdürlükler, kurullar oluşturulduğu belirtilen açıklamada; “Personel rejimine ilişkin düzenlemeler yapılmış; Kamu Hastane Birlikleri kurulması, Sağlık Serbest Bölgeleri oluşturulması, yabancı hekim ve hemşire çalıştırılması, meslek örgütlerinin yetkilerinin kısıtlanması, sağlık personelinin meslekten geçici veya sürekli men edilmesi yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Hükümetin 663 Sayılı KHK ile sağlık alanında sosyal devleti benimseyen sosyal politikalara son verdiğini söylemenin yanlış olmayacağını düşünüyoruz.” denildi.
Oldu bitti ile çıkarıldı
Türkiye’de yaşayan 74 milyon insanı et-kileyecek olan bu yasanın, meclisin açık olduğu bir dönemde Kanun Hükmünde Kararname ile çıkartıldığına vurgu yapılan açıklamada; “Toplumda herkesimin görüşünün alınarak demokratik anayasa çalışmalarının yapıldığı şu günlerde, oldu bitti ile çıkarılan bu KHK sendikalar ve sağlıkla ilgili tüm örgütlerinden kaçırılarak sivil toplum yok sayılmış ve katılımcı demokrasi uygulanmamıştır. Belki daha da önemlisi yetki verdiğimiz milletvekilleri ve siyasal partilerde katkı sunamamışlardır. Her şeyden önce sağlık sisteminin geleceğini, sağlık hizmetlerinin etkinliği ve sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyen temel sorunların, ancak sosyal tarafların özgürce tartışabildiği ve sorumluluk aldığı demokratik zeminlerde çözüme kavuşturulabileceğine inanılmalıdır.” ifadeleri kullanıldı.
Sağlık rekabete dayandırılıyor
663 Sayılı KHK’nın tamamına, kar zarar hesabını önceleyen, tüccar mantığı ile sağlık hizmetlerinin organizasyonunu oluşturan bir anlayış hâkim olduğu belirtilen ortak açıklamada; “Kanun Hükmünde Kararname sosyal bir hukuk devletinin gereği olarak, sağlık hizmetini kamu hizmeti olarak sunma anlayışından uzak bir biçimde, rekabete da-yalı piyasa ekonomisinde yer alan bir sektör olarak düzenlemiştir. Bunun uzantısı olarak hasta bir müşteri, bir tüketici olarak görülmektedir. Bu düzen ne hastaya ne de hekime yarar sağlayabilir.” denildi.
Özelleştirmede atılan ilk adım
“Kar ve performans” gibi sağlık hizmetinin doğası ile bağdaşmayan bir işletmecilik anlayışı ile Kamu Hastane Birlikleri oluşturulduğu aktarılan ortak açıklamada; “Performans kaygısıyla sağlık kurumlarını ticarileştiren, tüm hastaneleri kar amaçlı işletmelere dönüştüren Kamu Hastane Birliklerinin kurulması, devlet hastanesi ve üniversite hastanelerinin özelleştirilmesine giden yolda atılan ilk adımdır.” görüşlerine yer verildi.
İş güvenliği kaldırılıyor
Bu yasa ile sözleşmeli çalışmanın, asli bir istihdam modeli olarak yaygınlaştırıldığı ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Genel seçim öncesi 4 Haziran 2011 tarihinde çıkarılan 632 Sayılı KHK ile yaklaşık 195 bin sözleşmeli çalışan, memur kadrosuna geçirilmişken, yeni uygulamada yine sözleşmeli çalışan istihdamının öngörülmesini anlamak mümkün değildir. Bu tasarıyla, idari yapılanma açısından çerçevesi belli olmayan bir yönetim anlayışı getirilirken, geçimlerini emekleriyle sağlayan sağlık çalışanlarının ‘iş güvenliği’ ortadan kaldırılmaktadır.”
Birlikte mücadele edelim
Anayasal yapıda yer alan meslek örgütlerinin yetkisizleştirilerek etkisizleştirilmesine yönelik çabanın kendinden başka bir sese tahammül edemeyen otoriter bir yaklaşım olduğu görüşüne yer verilen açıklamada; “Bütün hekimleri, bütün sağlık çalışanlarını, bütün sendika ve meslek örgütlerini, toplum sağlığını savunan bütün siyasi parti ve toplumsal hareketleri ve sağlık hakkına sahip çıkan bütün halkımızı Kanun Hükmünde Kararnameyi incelemeye, özelleştirme politikalarına ve başta devlet hastaneleri olmak üzere kamu sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz.” denildi. (Kocatepe)