Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

KESER GİBİ DEĞİL, TESTERE GİBİ OL

Biraz geç kalınmış da olsa ilimizde trafiğin rahatlatılabilmesi amacıyla köprüler ve üst geçitler yapılmaya başlandı. Bu yapıların trafiğin rahatlamasına ne derece faydası olduğu bir başka yazının konusu. Bugün farklı bir pencereden bu olaya bakacağım. Hem de yaklaşan yerel seçimler öncesi nasıl bir Belediye Başkanı istediğimi de bir nebze olsun ifade etme imkanı bulacağım
İlk olarak Atatürk Bulvarı üzerine yapılan köprüye “Alparslan Türkeş Köprüsü” ismi verildi.
Ardından aynı güzergahta 500 metre ilerisinde yapılan köprüye “Necmettin Erbakan Köprüsü” adı veridli.
Maliye kavşağında yapımı tamamlanan alt geçide “Turgut Özal Alt Geçidi”, Jandarma Kavşağında yapılan alt geçide ise  “Atatürk Alt Geçidi” isimleri verildi. Aynı bulvar üzerinde Ordu Bulvarı kavşağında yapılan alt geçidin isminin “Rauf Denktaş Alt Geçidi” olduğunu çok yakında öğrendik. Bunlardan farklı olarak Ordu bulvarını, Karşıyaka Mahallesine bağlayan ve henüz trafiğe açılmayan köprüye “Muhsin Yazıcıoğlu Köprüsü” adı veridli.
Köprü ve alt geçitlere koyulan isimlere baktığınızda ne görüyorsunuz. Ben kendi adıma siyasetçilerin günlük politikalarını, popülist tavırlarını, yandaşlıklarını görüyorum.
İlimize yapılan en büyük devlet yatırımları nelerdir desem neleri sayarsınız? Ben hemen söyliyeyim. Afyon Şeker Fabrikası, Afyon SEKA Selüloz Fabrikası ve Bolvadin Alkoloid fabrikası. Peki hem ilimiz, hem de ülkemiz için bu önemli yatırılmaların yapılmasına vesilen olan Bülent Ecevit’in ve Süleyman Demirel’in adları niye hiç bir yerde yok. Rahmetli Ecevit Kıbrıs Barış Harekatını başlatan, empertalist Amerikaya başkaldıran, halkçı politikaları yaşama sokan gerçek bir kahraman değil midir?
Hafızalarımızı biraz yoklayalım. 1970’li yıllar. Amerika, Haşhaş ekiminin yasaklanması yönünde Demirel’e uzun süre baskı yapmasına rağmen başarılı olamadı. 12 Mart Darbesi sonrası 1971’de iktidara gelen Nihat Erim, ABD’nin hassas olduğu bu konuyu çözer ve haşhaş ekim yasağını başlatır. Ta ki Ecevit iktiadrına kadar. Ecevit Hükümeti döneminde, 1974 Temmuz’unda Afyonkarahisar için hayati önemi olan haşhaş ekimi yeniden başlatır.
Rahmetli Demirel bu ülkeye yıllarca hizmet vermemiş midir? Cumhurbaşkanlığı yapmamış mıdır?  Beğenirsin, beğenmezsin bu ülkede pek çok taşın altında Demirel’in, Ecevit’in imzası yok mudur?
Cumhuriyet tarihi boyunca ilimizden bir tek kez Cumhurbaşkanı çıktı. O da, Ahmet Necdet Sezer. Taraflı tarafsız herkesin tarafsızlığı ve devlet adamlığı konusunda hemfikir olduğu sayın Cumhurbaşkanımızın adı da nedense bir türlü düşünülmüyor.
Bu değerli devlet adamlarının isimleri neden bu köprülere, alt geçitlere verilmez anlamakta güçlük çekiyorum.
Evet Rauf Denktaş, Kıbrıs için, bizler için büyük bir değerdi. Elbette her fırsatta anmamız hatırlamamız gerekli ancak ya diğerleri.
Kocatepe Gazetesi’ndeki köşe yazısında sayın Sezer Küçükkurt, bu ismin basın mensupları tarafından belirlendiğini ifade etmiş. Sayın Çoban’ın bu jesti elbette önemli ancak, popülist bir yaklaşımdan öteye geçmiyor.
Bu tür halka mal olacak yerlere isim verilirken ya da bu konularda kararlar alınırken halka direkt olarak sormanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Belediye’nin sitesinde anket başlatılabilirdi mesela.
İmaret Camisi’nin bahçesine yapılacak tuvaletlerin yer seçimine haklı olarak tepki gösterildiğinde Caminin bahçesinde AKP İl Başkanı, AKP milletvekilleri, Vakıflar İl Müdürü ve Gazetecilerle toplanıp yer tespiti yapmak da katılımcı bir anlayışın ürünü değil, köprü ve alt geçitlere isim verilirken yapılan da değil. İlimizde şu an AKP Belediyesi vardır. Uzun yıllardır bu hizmeti AKP’li Belediye Başkanı vermektedir. Ancak bu şehirde yaşayan her türlü siyasi görüşte insanlar vardır. Birisi çıkıp da onların da görüşlerine başvurduğunda, gerçekten katılımcı demokrasiyi yakalamış, gerçek huzurun temellerini atmış olacağız.
Son Söz; “Keser gibi olma; hep bana, hep bana. Rende gibi olma; hep sana, hep sana. Testere gibi ol; hem sana, hem bana.” MEVLÂNA

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti