Kentsel dönüşüme karşı çıkmak cinayete ortak olmaktır

Afyonkarahisar Belediye Meclisi Mart ayı toplantısına şehrin deprem gerçekliği, yapı güvenliği ve Mısri Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm konusu damgasını vurdu

Zafer Partisi Belediye Meclis Üyesi Yılmaz Kasap, Belediye Başkan Yardımcısı AK Parti Meclis Üyesi Murat Öner, Millet İttifakının CHP’li üyeleri Hüseyin Hüsnü Taşer, Av. Murat Çelikbaş, İYİ Partili üyeler Abdullah Hocaoğlu, Hasan Akyalçın, deprem gerçeği, yapı güvenliği, kentsel dönüşüm konularında görüş açıkladılar.
“BİLİM İNSANLARI DEFALARCA SÖYLEDİLER”
Kahramanmaraş merkezli depremin eşi benzeri görülmemiş şiddette gerçekleştiğine dikkat çeken Ahmet Yılmaz Kasap, “Bilim insanları sürekli uyarılarda bulunarak o bölgede bir deprem beklendiğini defalarca söylediler. Bilim insanları takip ettik ya da edemedik. Benim söylemlerim siyasi çekişmelerin ötesindedir. Çünkü yaşananlar vatandaşlarımızın bizlerin çektiği sıkıntılardır. Orada insanlarımız heder olurken inanın biz hiç rahat değildik.” ifadelerini kullandı.
ZEYBEK: GÖREVE İLK GELDİĞİM GÜN DİKEY MİMARİYE RUHSAT VERMEYECEĞİMİ SÖYLEDİM
Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, 2019 yılında göreve seçildiğinde meclis üyelerinin desteğiyle Afyonkarahisar’da dikey mimariye müsaade etmeyip ruhsat vermeyeceğini söylediğini vurguladı. Zeybek, “Meclis üyelerimizin hepsinden Allah razı olsun. İyi ki bu kararı almışız. Dört katsa dört kat beşinci kata ruhsatı kesinlikle vermeyeceğiz. Allah akıl vermiş. Kur’an- Kerim’de ‘Onlar akletmezler mi?’ diyor. Biz akledeceğiz kardeşim.” diye konuştu.
“ESKİ YAPILARLA İLGİLİ
GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI”
Millet İttifakının CHP’li Üyesi Hüseyin Hüsnü Taşer, karamsar bir tablo çizmek istemediğini 30 yıldır Afyonkarahisar’da mimarlık yaptığını, 1995 yılında yaşanan Dinar depremi ardından il bazında bir takım tedbirler alındığını söyledi. Taşer, “1999 yılı Adapazarı depreminin ardından daha kapsamlı tedbirler alındı.” şeklinde konuştu.
İYİ Partili Meclis Üyesi Hasan Akyalçın, eski yapılarla ilgili gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti. İYİ Partili Meclis Üyesi Abdullah Hocaoğlu, bir müteahhit olarak imalatlarda neler yapılmaması gerektiğini Elbistan’da öğrendiğinin altını çizdi.
“AFYONKARAHİSAR’IN BAŞINA
KONAN TALİH KUŞU VARDI”
“Afyonumuz’a konan bir talih kuşu vardı. Kentsel dönüşüm. Biz bunu maalesef birazcık siyasete kurban ettik.” diyen Murat Öner şunları kaydetti: “Milletimizin başı sağ olsun. Ülkemize geçmiş olsun. Biz bu yaraları kaç yılda sarabiliriz bilmiyoruz. Mutlaka devletimiz güçlüdür. Elbette milletimizle beraberce bu olayın üstesinden gelecek. Ama şu var ki Afyon’umuza konan bir talih kuşu vardı. O da kentsel dönüşüm. Bunu maalesef biz birazcık siyasete kurban ettik. Bu kentsel dönüşüm piyangosuna işin ehli olmayanlar karşı çıktı. Mimarlar odamız, mühendisler odamız suskun kaldı. Yani olayın esas muhatapları eğer ki biz o kentsel dönüşümü gerçekleştirmiş olsaydık Mısri Mahallesi’nde şu anda halkımız onu görecek ve bu devrimi yaşadıktan sonra da Afyon’umuzun her tarafında hızlı bir şekilde biz kentsel dönüşümü gerçekleştiriyor olabilecektik. Zaten yasalarımız var. Kentsel dönüşümde Çevre Şehircilik Bakanlığı bu hakları zaten veriyor. 2012 yılından bu yana Cumhurbaşkanımız kentsel dönüşüm diye bağırıyor. Bunun karşılığında tek bir cümle var. Rantsal dönüşüm. Yani yüzde ellilere kadar destek verilen bir projeden, bir dönüşümden nasıl olur da rant sağlanır? Ve bu rant işin neresinde? Bunu hiç kimse söylemiyor. Veyahut da şöyle diyelim Mısri bölgemizde birinci etabımız ihaleye çıktı. Cumhurbaşkanımıza en fazla kızan bir firma ihaleyi aldı. Hayırlı uğurlu olsun. Rantı senin olsun olurdu. Yani bu kadar basitti.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI ÇIKMAK CİNAYETE ORTAK OLMAKTIR”
“Şimdi Türkiye’mizin bütün meclislerinde bu konu konuşuluyor. Konuşmak zorundayız.” diyen Öner, “Şu anda da her birimiz diyoruz ki ben belediye meclis üyesi olarak diğer vatandaş bilmem kim olarak. Biz hiçbir şekilde suçsuzuz. Bence hepimiz suçluyuz deyip, birimiz bir puanlık, birimiz on puanlık, birimiz elli puanlık. Bu işin neresinden nasıl tutulacaksa güzel bir akıl oluşturmalıyız. Benim aslında meselenin çözümleri o kadar da zor değil. Önce zeminlerimizi, alanlarımızı yeni yerleşim bölgelerini belirleyeceğiz. Birazcık lüks yaşamaya alıştık biz. 150-200 metrekarelik evlerde yaşıyoruz. Eğer ki 140 metrekarelik evde yaşayan birisi 70 metrekarelik evde yaşamaya razı olursa cebinden hiç para çıkmadan yeni sıfır bir eve sahip olabilir. Veyahut da 100 metrekarelik konut istiyorsa 70 metrekareliğini kentsel dönüşümden veyahut da müteahhit karşılar. 30 metrekarenin bedelini öder. Kentsel dönüşümü anlatırken şöyle bir cümle kullanmıştım. Ben bir evladımı kaybedeyim ama bu kentsel dönüşüm olsun diyerekten söylemiştim. Bir sürü arkadaşımız da bunları biliyor. Herkese bire bir saatlerce anlattık, sosyal medyadan cevap verdik. Bu geldiğimiz o günde yine bazı haber gazetelerinde, sosyal medyada görüyoruz ki aynı kişiler bu kentsel dönüşüme karşı olduklarını belirtiyor ve hiç kimsede buna karşı çıkmıyor. Yani cinayet işleniyor. Kentsel dönüşüme karşı çıkmak cinayete ortak olmaktır. Benim düşüncelerime göre inşallah aklımızı başımıza alır devletin sağlamış olduğu olanaklardan yararlanırız.”
“BAZI MESELELERİ AÇIKÇA KONUŞMA CESARETİNİ GÖSTERMELİYİZ”
Millet İttifakının CHP’li Üyesi Av. Murat Çelikbaş ise anayasanın temel hükümlerinden birinin de devletin vatandaşın yaşam hakkını koruma zorunluluğu olduğunu söyledi. Çelikbaş, “Teknik anlamda meclis üyelerimiz söyleyecekleri söylediler. Ama artık bazı meseleleri açıkça konuşabilme cesaretini göstermemiz lazım. Hangi partiden veya gruptan olduğuna bakmaksızın elbette ateş düştüğü yeri yaksada bu ateş hepimizin içini yaktı.” ifadelerine yer verdi.
>> Burcu AYDIN’ın Haberinin ayrıntıları yarın gazeteniz Kocatepe’de