'Kentsel Dönüşüm Süreçleri Bir An Önce Başlatılmalı'
Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek, Afyonkarahisar'da kentsel dönüşüm çalışmalarının başlaması gerektiğini belirtti
Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda ‘kentsel dönüşüm’ çağrısı yaptı. Gücek, “Deprem tehlikesi düşük illerimizden biri olarak kabul edilen Konya’da geçtiğimiz gün, deprem etkisi olmaksızın yıkılan bir bina, ülke genelindeki mevcut riskleri bir kez daha gündeme getirmiştir. Yıkılan bina, 1994 yılında yapılmış, zemin katında dükkanlar bulunan 4 katlı bir yapıydı ve eski deprem yönetmeliğine göre inşa edilmişti. Benzer bir olay yine Konya’da, 1997 yılında inşa edilen ve 2004 yılında kurban bayramında çöken Zümrüt apartmanında yaşanmıştı. 1999 Gölcük Depremi, Türkiye'nin depreme bakış açısında bir milat olarak kabul edilir.
O tarihten önce plansız ve mühendislik hizmeti almadan inşa edilen şehirlerin, coğrafi riskler göz ardı edilerek kurulan yapıların, nasıl büyük bir tehdit oluşturduğunu hepimiz acı bir şekilde öğrendik. 1999 Gölcük, 1999 Düzce, 2011 Van ve 2023 Kahramanmaraş depremleri, deprem sonrası müdahale yerine, deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlattı” dedi.
AFYON’DAKİ BİNALARIN YARISINDAN FAZLASI…
Gücek, açıklamasına şöyle devam etti:
“Ülkemizde 2000 yılından önce yapılan binalar, eski deprem yönetmeliklerine göre inşa edilmiş olup çoğu yeterli mühendislik hizmeti almamış ve zayıf taşıyıcı sistemlerle inşa edilmiştir. Kullanılan beton kalitesi, donatı tipi ve oranı ile zemin analizlerinin genellikle yetersiz olduğu bilinmektedir. 2023 Kahramanmaraş depremlerinde, deprem anında yıkılan binaların yüzde 80’inin 2000 yılı öncesi yapılmış olması, bu gerçeği acı bir şekilde gözler önüne sermiştir.
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelindeki yapıların yüzde 55’i (yaklaşık 14 milyon), Afyonkarahisar’daki yapıların ise yüzde 60’ı (yaklaşık 134 bin) 2000 yılından önce yapılmıştır. Bu yapıların tamamını riskli olarak nitelendirmek elbette mümkün değil lakin o dönemin teknolojik imkanları ve yönetmelikleri göz önüne alındığında, çoğunun yeterli mühendislik hizmeti almadığı rahatlıkla söylenebilir. Afyonkarahisar, deprem riski taşıyan iller arasında yer aldığından, 2000 öncesinde yapılan yapıların, kullanılan malzeme, zemin koşulları ve depreme dayanıklılık açısından yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.”
DOĞRU PLANLAMA VURGUSU
Afyonkarahisar’da kentsel dönüşümün şehir için fırsatlar sunacağına dikkat çeken Gücek, “Afyonkarahisar’da kentsel dönüşüm, yalnızca fiziksel bir yenilenme değil, aynı zamanda şehrin güvenli ve sürdürülebilir geleceği için stratejik bir fırsattır. Deprem gerçeği göz önüne alındığında, dönüşüm süreçlerinin bir an önce başlatılması hayati önem taşımaktadır.
Hassasiyetimiz deprem, yangın ve diğer doğal afetler sonrasında gösterdiğimiz duyarlılık ile sınırlı olmamalı. Afetler öncesinde yapılacak doğru planlama, bilinçli bir yapılaşma ve toplumsal farkındalık, en büyük koruyucumuz olacaktır. Çünkü bir kez kaybettiğimizde, geri getirmek mümkün olmuyor. Kentsel dönüşüm, sadece binaları değil, güvenli bir geleceği inşa etme sorumluluğumuzu da hatırlatmalıdır.
Son olarak, Afyonkarahisar halkının güvenini artırmak için şeffaf ve katılımcı bir sürecin yürütülmesi, depreme dayanıklı yapıların önemi ile kentsel dönüşüm süreci hakkında bilgilendirme yapılması büyük önem taşımaktadır. Kentsel dönüşüm süreci, şehrin tarihi ve kültürel dokusu korunarak, devlet, yerel yönetimler, özel sektör ve halkın koordinasyonuyla bir an önce hayata geçirilmelidir” ifadelerine yer verdi.