Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kastımız ne? – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 1 Kasım 2010 Pazartesi 02:00:00
  Ülke gündeminde hafta sonunda birbirinden önemli pek çok konu varken, Afyonkarahisar’ın gündemi de Bakan Eroğlu’nun gelişi nedeniyle oldukça yoğundu. Ülke gündemine dair haberleri tv ekranlarında, Bakan Eroğlu ve ilimiz gündemiyle ilgili haberleri de yerel gazetelerde göreceksiniz mutlaka.
Sıradan bir Afyonkarahisarlı’nın gündeminin en önemli maddesi ise maalesef yine yollardı. Herkesin malumu olmasına rağmen biz kurum, kuruluş adı vermek istemiyoruz artık. Çünkü bu eleştirilerimiz “kasıt” varmış gibi algılanıyor. Kasıtla falan alakamız yok işin aslında. Kasıt arayanlara da demek istediğimiz odur ki, etmeyiz ama, kasıtla hareket edecek olsak, bu kadar eleştiri malzemesi karşısında herhalde birilerinin durumu çok daha farklı olurdu.
Cumartesi günü Yeşilyol’dan Ambaryolu’na çıkış sağlayan yol bir kaç kırmızı şeritle ka-patıldı. Bu istikametteki araçlar Yüzbaşı Agah Caddesi’ne (Tedaş önü) yönlendirildi. “Olur böyle şeyler” diyen sürücüler Osman Attila caddesinden (Sinada Otel yanı) Ambaryolu’na çıkmak istediklerinde bu yolun da kazılmış olduğunu gördüler. Bu durum anlaşılana kadar bir çok araç bu daracık sokakta kuyruk olmuştu bile. Araçların geri manevraları, git-geller falan derken Ambaryolu’na çıkmak isteyenler bu kez bir sonraki sokak olan S. Gönçer caddesi’ne (Fortis Bank önü) çıkmak istediler. Ama o da ne? Bu yol da boydan boya kazılmıştı. “Ya sabır” çeken sürücüler yine geri manevralar ve git-gellerin ardından Bankalar caddesine ulaştılar. Bu caddenin hali zaten malum. Yeniden Ordu Bulvarı’na yönelen araçlar, malum çalışmalar nedeniyle adeta bir Çin Seddi’ne dönen Ambaryolu’nu aşabilmek için sonra kaç sokak gezdiler, sayısını hatırlamak mümkün değil. Cumhuriyet Mahallesi’ne girenlerin durumunu anlatmak için zaten uzun “biiiip”ler kullanmak gerekiyor.
Uydukent’te çamur gibi görülen yollara girip, aracını lastik boyunca çukura düşürenlerden tutun da, Afyon Lisesi arkasında görevlilerden bir dayak yemediğini anlatanlara kadar, Afyonkarahisarlı son günlerde çok dertli.
Bu dertleri daha önce de dile getirdik ama bugün işaret etmek istediğimiz husus biraz daha değişik. İşaret etmek istediğimiz nokta insana saygı konusu.
Alt yapı çalışmasının zor olduğunu herkes kabul ediyor. Yetkililerin ifadesiyle konuyu ele alacak olursak “memlekete hizmet geliyor” O da kabul. Allah hizmete vesile olanlardan razı olsun.
Lakin, çalışma yapılacak olan sokakların önceden belirlenmesi, vatandaşa ilan edilmesi, trafiğe kapatılacak yolların duyurulması çok mu zordur acaba? Hadi duyurudan geçtik. Kapatılan yollara bir kaç kırmızı şerit çekmekten öte, yönlendirici tabelalar koymak da mı zordur? Geçilmez ama, hadi ondan da vaz geçtik diyelim. Peki, birbirine alternatif olan yolları aynı anda kazmamak için, vatandaşa geçiş yeri bırakmak için bir düzenleme yapılması da mı mümkün değildir bu memlekette? Tamam, hizmet götürmek için o yolun, güzergahın kazılması, kapatılması gerekiyor olabilir. Ama el insaf, kapattığın güzergahın alternatifini de kapatırsan vatandaşa uçmaktan başka çare kalıyor mu?
Aracıyla kapalı yolun ağzına gelen vatandaş neden oradaki işçilerle tartışmaya mecbur edilmektedir? Neden insanlar her gün kavganın eşiğine getirilmektedir? Yöneticilik eğer bunların ayarlamasını, düzenlemesini yapmak anlamına gelmiyorsa, yapılan çalışmaların sorunsuzca işlemesini sağlamak anlamına gelmiyorsa ne anlamda kullanılıyor olabilir ki?
Bir kurumun ya da bir kişinin plansız, düzensiz bir şekilde, istediği an istediği yolu kapatabilmesi, “geçmeyiverin” mantığı gütmesi, “başka yol mu yok” dercesine davranması insanlara karşı saygısızlıktan başka bir anlam taşımıyor bize göre.
Vatandaşın ortak bütçesinden memlekete hizmet üreten kurumlar, neden “velinimeti” olan insanlara biraz saygıyı çok görmektedir?
Bu memleketin insanları olarak, sokaklarımızda sorunsuzca yürüyebildiğimiz, gitmek istediğimiz yöne özgürce ulaşabildiğimiz günlerin özlemi içerisindeyiz. Kasıt aranıyorsa kastımız bundan ibarettir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER