• Haberler
  • Genel
  • “Kaşıkla verirken, kepçeyle almak, hangi adalete, hangi vicdana sığar”

“Kaşıkla verirken, kepçeyle almak, hangi adalete, hangi vicdana sığar”

Türk Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Erol Özsoy, 'Müsteşar maaşına ek ödemeyle birlikte aylık 1029 lira, emekliye 38 lira, en düşük dereceli memura 53 lira, ortalama 69 lira maaş artışı reva mıdır? Kaşıkla verirken, kepçeyle almak hangi adalete, hangi vicdana sığar' dedi Özsoy, 1 milyon 800 bin emekli, 2 milyon 400 bin memur ve yüz binlerce [&hellip]

"Kaşıkla verirken, kepçeyle almak, hangi adalete, hangi vicdana sığar"

Türk Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Erol Özsoy, “Müsteşar maaşına ek ödemeyle birlikte aylık 1029 lira, emekliye 38 lira, en düşük dereceli memura 53 lira, ortalama 69 lira maaş artışı reva mıdır? Kaşıkla verirken, kepçeyle almak hangi adalete, hangi vicdana sığar” dedi

Özsoy, 1 milyon 800 bin emekli, 2 milyon 400 bin memur ve yüz binlerce dul ve yetimin umutlarının suya düştüğünü belirterek, “Bugün memurlarımız, emeklilerimiz, dul ve yetimlerimiz için kara bir gün”dedi.
Türkiye’nin 2010 yılında yüzde 9.2, 2011’de yüzde 8.5 büyüdüğünü ifade eden Özsoy, şöyle konuştu: “Dünyanın yükselen yıldızıyız diyenler, külfeti, dar ve sabit gelirlinin omuzlarına yüklediğiniz gibi, nimeti de adil paylaşalım teklifimize yanaşmadılar. 450-500 ayrıcalıklı iş adamı için, teşvik adı altında bir çırpıda 2 milyar lira kaynak aktaranlar, 4,5 milyon kişi için 5,5 milyar lirayı çok gördüler. 2010 yılında anayasa değişikliği yapılırken, önümüzdeki tehlikeyi anlatmaya çalıştık. Grev hakkımızı yok sayan, toplu sözleşme hakkımızı mali ve sosyal haklarla sınırlamayı amaçlayan bir değişikliğin kamu görevlileri ve emeklilerimizin geleceğini karartmak isteyenlerin oyunu olduğunu anlattık. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun, tarafsız olmasının zorunlu olduğunu belirttik.”
4688 Sayılı Kanun değiştirilirken de diğer sendikaları, kişisel hırslara kapılmadan, siyasi ve ideolojik saplantılardan uzak kalarak, aklıselim düşünmeye davet ederken; bu kanunun geniş katılımlı, uzlaşmaya dayanan ve gerçek anlamda pazarlık yapılabilecek şekilde yasalaşması için birlikte mücadele etmeyi önerdiklerini bildiren Özsoy, “Onlar ise nefislerini aşamadılar. Siyasi ve ideolojik yaklaşımları gözlerini kör etti, kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz üzerinde oynanan oyunları görmek istemediler. Bu sendikalar, Hakem Kurulu’na sendikalar olarak topluca katılmayarak, kararı Bakanlar Kurulu’na bırakmak ve geçecek süre zarfında ortak hareket etmek suretiyle, yapılacak zam oranlarını yükseltme yolundaki teklifimizi de siyasi kaygılar nedeniyle kabul edemediler. Hakem Kurulu’na katılmaları üzerine, toplantı için çoğunluk sağlandı ve biz de Türkiye Kamu-Sen olarak, çıkacak olumsuz kararlara şerhimizi koymak üzere toplantıya katılmak zorunda kaldık” diye konuştu.
Büyümede Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü olduğu iddia edilen bir ülkede, hükümetin memurları, emeklileri, dul ve yetimleri yok sayarken, milli gelir pastasındaki payın küçüldüğünü dile getiren Özsoy, “Biz, vicdanı olanlara, adaletten yanayım diyenlere sesleniyoruz. Vergi ve harçlara, lojman kiralarına, kreş ücretlerine yüzde 10-15, gıdaya yüzde 20, elektriğe yüzde 22, benzine yüzde 23, mazota yüzde 24, doğalgaza yüzde 33 zam yapılan, 2011 enflasyonunun yüzde 10,45, Nisan 2011-2012 arası yıllık enflasyonun yüzde 11,14, 2011 yılı ekonomik büyümenin yüzde 8,5 olduğu bir ülkede, memura, emekliye, dul ve yetime yüzde 4 + 4 zam reva mıdır?”
Müsteşar maaşına ek ödemeyle birlikte aylık 1029 lira; emekliye 38 lira, en düşük dereceli memura 53 lira, ortalama 69 lira maaş artışının reva olmadığını kaydeden Özsoy “Kaşıkla verirken, kepçeyle almak hangi adalete, hangi vicdana sığar? Öğretmenin, akademisyenin, KİT çalışanının, din görevlisinin, hekim dışı sağlık personelinin, PTT çalışanlarının, demiryolu çalışanlarının, araştırmacının, memurun, hizmetlinin, şefin, müdürün ve daha nice kamu çalışanının feryadını duymayanları şiddetle kınıyoruz. Bu mudur sizin adalet anlayışınız?” dedi. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme