Karahisarî’nin eseri KKTC’de – Kocatepe Gazetesi
Osmanlı döneminin eşsiz şaheserlerinden birisi olarak bilinen Ahmet Karahisari’nin Kur’an-ı Kerim’inin bir kopyası KKTC’de büyük ilgi görüyor Yarın geniş kapsamlı bir şekilde anılacak olan Afyonkarahisarlı meşhur hattat Ahmet Karahisari’nin bir eseri de KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da sergileni-yor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2006 yılında Lefkoşa’ya yaptığı ziyaret sırasında KKTC’nin en büyük ve görkemli camilerinden Selimiye Camii’ne armağan [&hellip]
Osmanlı döneminin eşsiz şaheserlerinden birisi olarak bilinen Ahmet Karahisari’nin Kur’an-ı Kerim’inin bir kopyası KKTC’de büyük ilgi görüyor
Yarın geniş kapsamlı bir şekilde anılacak olan Afyonkarahisarlı meşhur hattat Ahmet Karahisari’nin bir eseri de KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da sergileni-yor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2006 yılında Lefkoşa’ya yaptığı ziyaret sırasında KKTC’nin en büyük ve görkemli camilerinden Selimiye Camii’ne armağan edilen Hattat Ahmet Şemsettin Karahisari imzalı Kur’an-ı Kerim’in kopyası ziyaretçilerin büyük ilgisini görüyor. Afyonkarahisar’dan KKTC’ye gidenler ise bu Kur’an’a özel ilgi gösteriyorlar.
Osmanlı döneminin en önemli şaheserlerinden birisi olarak kabul edilen Kur’an-ı Kerim’in örneğinin sergilendiği camekanın kenarında eserle ilgili olarak şu bilgilere yer veriliyor:
“Kanuni Sultan Süleyman’ın emirleriyle hattat Ahmet Karahisar tarafından yazılmaya başlanan Kur’an-ı Kerim 16. yüzyılın en önemli şaheserlerinden biridir. Orijinali 61.5×42.5 cm boyutlarında olan eserin 220 yaprağı 1545-1555 yılları arasında Ahmet Karahisar, 80 yaprağı manevi evladı Hattat Hasan Çelebi tarafından 1584-1587 yılları arasında, süslemeleri ve cildi ise 1584-1596 yılları arasında nakkaşlar tarafından tamamlanmıştır. Üç padişah döneminde (Kanuni Sultan Süleyman, III. Murat ve III. Mehmet) tamamlanan Osmanlı dünyasının en güzel ve en büyük Kur’an-ı Kerim’inde nakkaşlar, müzehhipler, cilçiler tüm ustalık ve hünerlerini ortaya koyarak bu şaheresi meydana getirmişlerdir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2006 yılında hediye edilmiştir.”
Kıbrıs’ın en büyük
katedralinden camiye
Ahmet Karahisari’nin yazdığı Kur’an-ı Kerim’in sergilendiği Lefkoşa Selimiye Camii KKTC’nin en büyük camilerinden birisi. Osmanlı öncesinde Saint Sophia Katedrali olarak yapılan ve kullanılan Cami, Osmanlı’nın adayı fethinden sonra Cami’ye çevrilip Selimiye Camii adını almış. Kıbrıs’taki en büyük, en görkemli ibadethane ve en önemli Gotik mimari eser olarak kabul edilmektedir. Daha önce aynı yerde bulunan Hagia Sophia adlı bir Bizans kilisesinin üzerine kurulduğu söylenmektedir. Latin Başpiskoposu Eustorge de Montaigu tarafından 1208 yılında yapımına başlanmış ve 1326 yılında katedral kutsanarak ibadete açılmıştır. Kıbrıs’ın en önemli kilisesi olduğundan, Luzinyan krallarının taç giyme törenleri burada yapılmaktaydı. Yapı, 1373 yılında Cenevizliler, 1426 yılında Memlükler tarafından yağmalanmış ve birkaç depremde zarar görmüştür. 1491 yılındaki yer sarsıntıları sonucu, Katedralin doğu bölümü yıkılmış ve Venedikliler tarafından onarılırken, eski bir Lüzinyan kralının mezarı ortaya çıkmıştır. Bozulmamış durumda olan cesedin başında altın bir taç, üzerinde de altından eşya ve belgeler bulunmuştur. Fransız mimar ve ustaları tarafından inşa edilen katedral Orta Çağ Fransız mimarisinin çok güzel bir örneğidir. Katedral, anıtsal bir kapıyla başlar. Kapının üzerindeki taş oyma pencereler, eşsiz bir Gotik sanatı örneğidir. Girişin iki yanında bitirilememiş olan çan kulelerinin üzerine, Osmanlılar tarafından cami minareleri oturtulmuştur. Katedralin içi, üç koridor ile altı yan bölmeden oluşmuştur. İçinde küçük ibadethaneler vardır. Bunlardan kuzeydeki St. Nicholas’a (Noel Baba), güneydekiler Meryem Ana ve St. Thomas Aquinas’a adanmıştır. Caminin kadınlar bölümü olarak bilinen kısmı eskiden hazine dairesi olarak kullanılmıştır. St. Sophia’nın içinde, birçok Luzinyan soylusu ve kralları gömülüdür. Bunların mermer mezar taşları hala döşeme kaplamasının bir bölümünü oluşturur. Bu taşlar hasır ve kilim altında kaldıkları ve cami içinde ayakkabı giyilmediğinden üzerlerindeki yazı ve resimler bozulmadan kalmıştır. Kıbrıs adasının Osmanlı yönetimine geçtiği 1571 yılında, camiye çevrilerek dönemin padişahı Sultan 2. Selimin adına ithafen Selimiye Camii’ne dönüştürülmüştü. (Kocatepe)
Ahmet Şemseddin Karahisârî
Ahmet Şemseddin Karahisârî’nin doğum tarihi bilinmemekle birlikte, 1470 yılından önce Afyonkarahisar’da doğduğu ifade edilmektedir. II Beyazid devrinin ilk yıllarında ilim tahsili için İstanbul’a gitmiş ve hayatının sonuna kadar İstanbul’da kalmıştır.
Şeyh Hamdullah’tan yazı meşk etmiş, eserlerine koyduğu ketebelerde de daima Esedullah-ı Kirmânî’yi hocası olarak belirtmiştir. Ekol Osmanlı Hattatlarından olması ve sanatta ulaştığı yüksek mertebe sebebiyle kendisine “Şems-ül Hatt / Hatt’ın Güneşi” denmiştir.
Süleymaniye Camii’nin kubbe yazılarını Ahmet Şemseddin Karahisârî’nin yazmış olması, Hat Sanatında vardığı noktayı göstermesiaçısından önemlidir. Mütevazi ve sade bir hayat yaşadığı gibi, şiir ve terzilikte de hüner sahibi bir sanatkâr olduğu kaydedilmektedir.
Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde Karahisârî’nin çeşitli eserleri bulunmaktadır.
Sultan Süleyman için yazdığı mushaf-ı şerif; yazısı, tezhibi, cildi ve ebadı ile devrinin medeniyet seviyesini aksettiren en ünlü eseridir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunan bu Mushaf, Ahmet Şemseddin Karahisârî’nin sembolü niteliğindedir.
Doksan yaşlarında vefat eden (1556) Karahisârî. Cemâleddin İshak Karamânî’nin Süt-iüce’deki tekkesinin haziresine defnedilmiştir.