Kanuni Sultan Süleyman'ın Defalarca Kuşatıp Alamadığı Yer: Kotor

Kotor Körfezinde, Karadağın Adriyatik kıyısının iç noktasında bulunan Kotor, Orta Çağ'ın savunma mimarisini günümüze kadar taşımayı başaran yerlerden biridir. Surlarının kapladığı alan sadece kale sistemini değil, farklı kültürlerinde etkisini de üstünde taşır. Çok katmanlı mimarisi tam anlamıyla tarih mirasıdır. Kotor, surları sayesinde hem dış tehlikelerden kendini hemde zamana karşı kültürel benliğini koruyabilmiştir.

TARİHİN DERİN SULARINDA KOTOR

İlirya dönemine kadar uzanan Kotor, stratejik konumuyla gözde bir bölge olmuştur. Orta Çağın öncesinden bu yana tahkimatlarla donatılmış olan Kotor, özellikle San Giovanni Dağı’nın En tepesinde ki savunma mekanizmaları yüzyıllarca güçlendirilmiştir. 6. yy da Bizans İmparatorunun emriyle inşa edilen kale bölgenin askeri önemini anlamımızı pekiştirir.

Bizans’ın zamanla çekilmesinden sonra Kotor, birkaç tane bağımsız küçük devletlerin eline geçse de bu kısa yönetimler surlara kalıcı bir etki sağlayamamıştır. Ama yıllar sonra Cattaro Cumhuriyeti’nin, Venedik yönetimine geçmesi surların çevresini ve kapasitesini artırmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Defalarca Kuşatıp Alamadığı Yer: Kotor

ŞEHRİN ÜZERİNDE Kİ VENEDİK MÜHRÜ

Venediklilerin bölgeye girmesi tahkimat sisteminin yeniden tadilat edilmesini sağlamıştır. Artık Kotor, Venedik Arnavutluğu’nun tamamen bir parçası haline gelmiştir. Bu dönemde Venedik Arnavutluk’u ile adeta husumetlisiymiş gibi uğraşan Osmanlı İmparatorluğu iki ayrı kuşatmasına (1538-1571) ve işgallerine (1657-1699) maruz kalmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Defalarca Kuşatıp Alamadığı Yer: Kotor

Campo Formio Antlaşmasıyla (1797) Kotor surları Habsburg Monarşisi’ne devredildi. Ancak bu da çok kısa sürdü. 1805’te, Napolyon hayranlığından bölge Fransızlara bağlı İtalya krallığına geçmiştir. Daha sonrasında kısa vakitte İlirya Cumhuriyetlerine bağlandı. Lakin 1814’te İngiliz Amiral William Hoste, savaş gemisi ile surlara saldırı düzenledi. 10 günlük sağlam bir mücadele ile Fransız garnizonunu teslim almıştı.

Kotor, Viyana Kongresinden sonra Avusturya İmparatorluğu’na bırakıldı ve 20. yy a kadar Avusturya İmparatorluğunda kalmıştır. Avusturya’nında ayrılması üzerine surlar işlevsiz kadlı ve kaderine terk edilmişti. İkinci Dünya Savaşı’nda kotor, İtalyanlara ve Almanlara teslim olmuş en sonunda 21 Kasım 1944’te Özgürlüğüne kavuşmuştur.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Defalarca Kuşatıp Alamadığı Yer: Kotor

ZAMANA MEYDAN OKUMUŞ SESSİZ TANIKLAR 

Askeri mimarinin zarif ve işlevsel örneklerinden biri olan Kotor, hem Venedik savunmasının hem de Balkan tarihinin izlerini üzerinde taşıyan kültürel bir mirastır. İnsanların değişik mücadelelerine, İmparatorlukların çöküşüne tarihin akışına tanıklık eden bir yerdir.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Defalarca Kuşatıp Alamadığı Yer: Kotor

Bu surlar, hâlâ daha dünyanın en önemli simgelerinden biri olmaya devam etmiştir. Neredeyse göğe değecek olan duvarları, tepeye ulaşan patikaları ziyaretçilere adete hem tarihi hem coğrafi hem de kültürel bir şölen yaşatıyor. Ve bunları geleceğe taşıyor. Ama gel gelelim ki Kotor, onca ordunun işgaline tahribatına maruz kalmasına rağmen halkı bu zamana kadar sadece Türklere düşmanlık duyuyorlar. Kendileri bilirler nasıl yara açtıysak artık.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme