Kanuni Esasi Nedir?

Kânûn-ı Esâsî, 1876 Anayasası'dır. Kânûn-ı Esâsî çeviri olarak “temel kanun” ya da “anayasa” anlamına gelmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ve son anayasasıdır. 23 Aralık 1876’da ilan edilmiş, 1878 yılında II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 II. Meşrutiyet’in İlanı sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası’nın (Teşkîlât-ı Esâsîye Kanunu) kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası’nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.

PARLAMENTER DÜZEN TALEBİ GENÇ OSMANLILAR HAREKETİNCE DİLE GETİRİLDİ

Osmanlı Devleti’nde anayasa ve parlamenter düzen talepleri Fransa’daki 1848 Devrimi’nden itibaren duyulmaya başlanıldı. Özellikle 1867-1868’de Namık Kemal’in başını çektiği Genç Osmanlılar hareketi tarafından dile getirildi. Anayasa tartışmaları Âli Paşa’nın 1871’de ölümünden sonra başlayan siyasi ve mali kriz döneminde yoğunlaştı. Bu dönemde Mithat Paşa meşrutiyetçi görüşün başlıca temsilcisi olarak sivrildi. 1876’da Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle Midhat Paşa devlet yönetiminde egemen güç konumuna geldi. Üç ay süren saltanatında anayasayı hazırlatmayı başaramayan V. Murad da tahttan indirilerek, meşrutiyet fikrine daha yakın olduğu düşünülen II. Abdülhamid 31 Ağustos 1876’da tahta geçirildi. 10 Eylül’deki cülûs merasiminin hemen ardından, anayasa hazırlanması için Midhat Paşa başkanlığında Cemiyet-i Mahsusa adında bir encümen kuruldu. Namık Kemal’in telkinleriyle oluşturulan ilk taslak daha sonra Mithat Paşa’nın özel sekreteri olan hukukçu Krikor Odyan’ın görüşleri doğrultusunda Fransa ve Belçika anayasalarında çevrilen bir metinle değiştirildi. 1876 Osmanlı Anayasası Ermeni Krikor Odyan tarafından hazırlanmıştır. Bundan dolayı 1876’daki Osmanlı Anayasası doğrudan 1863’teki Ermeni Ulusal Anayasasına ve oluşturucularının etkisi altında bulunmuş.

23 ARALIK’TA YENİ ANAYASA İLAN EDİLDİ

Eğinli İngiliz Said Paşa, Süleyman Bey ve Mabeyn Başkatibi Küçük Said Paşa’nın teklifiyle “Osmanlı memleketinde bulunan milletlerin her biri kendi dilini konuşmakta serbesttir” mealindeki madde devletin resmi dilinin “Türkçedir” şeklinde değiştirilerek 18. ve 57. maddeler olmak üzere iki yerde yerini aldı. Padişaha siyasi gerekçelerle mahkemesiz sürgün yetkisi veren ünlü 113. madde Damat Mahmud Celâleddin Paşa’nın manevraları sonucu son dakikada kabul edildi. 19 Aralık’ta Mithat Paşa sadrazam oldu. 23 Aralık’ta yeni anayasa Bâb-ı Âli önündeki meydana kurulan kürsüde halka ilan edildi ve 101 pare top atışıyla kutlandı.

Bakmadan Geçme