Kanserde Erken Teşhis Hayat Kurtarır
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Korkmaz, kanser konusunda farkındalık ve eğitimin artırılmasının yanı sıra, bireyleri ve hükümetleri hastalığa karşı harekete geçmeye teşvik etmenin önemine vurgu yaptı.
“KANSER GÜNÜ TEMASI BENZERSİZLİĞİMİZLE BİRİZ”
Korkmaz, yayımladığı mesajında şunları söyledi:
“4 Şubat Dünya Kanser Günü, gerek kanser konusunda farkındalığı ve eğitimi artırarak gerekse dünyanın her yerindeki hükümetler ile bireyleri hastalığa karşı harekete geçmeye zorlayarak her yıl milyonlarca önlenebilir ölümün önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Dünya Kanser Günü; yankı uyandırmayı, değişim aşılamayı ve farkındalık günü ile sınırlı kalmayarak daha sonraki günlerde de sürdürülecek bir eylemi harekete geçirmeyi amaçlayan bir kampanyadır
2025-2027 Dünya Kanser Günü teması 'Benzersizliğimizle Biriz' olarak belirlenmiştir. Bu tema ile anlatılmak istenen, her bireyin kanserle olan mücadelesinin farklı ve benzersiz olduğu, ancak bu benzersizliklerin aslında birleştirici bir güce sahip olduğudur. Yani, her kişinin yaşadığı deneyim farklı olabilir, ancak kanserle mücadele eden herkes bir şekilde birbirine bağlıdır. Bu bağ, insanların yaşadıkları farklılıklar yerine, ortak insani duygular, dayanıklılık ve umut etrafında birleşir. Her bireyin hikayesinin kendine özgü olduğu vurgulanırken, aynı zamanda bu hikayelerin insanları bir araya getirerek, empati ve destek yarattığının anlatılması hedeflenmektedir.”
“KANSERİN ÜÇTE BİRİ ÖNLENEBİLİR”
Kanserin bazı risk faktörlerinden kaçınılarak önlenebileceğini belirten Korkmaz, şu ifadelere yer verdi:
“Kanser başlıca; tütün kullanımı, yüksek beden kütle indeksi (fazla kilolu ya da şişman/obez olma), meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Günümüz şartlarında kanserlerin yaklaşık üçte birinin, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığının da yüksek olduğu unutulmamalıdır.”
“KANSER RİSK FAKTÖRLERİNDEN KAÇINMALIYIZ”
Kanserin önlenmesi için uluslararası kuruluşların önerdiği risk faktörlerinden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Korkmaz, şunları söyledi:
“Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi kanser alanında yoğun çalışmaları bulunan uluslararası saygın kuruluşlar, kanserleri önleme yolunda kişilere şu risk faktörlerinden kaçınma çağrısında bulunmaktadır: Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı; fazla kilolu veya obez olmak; düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme; fiziksel aktivite eksikliği; alkol kullanımı; cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu; hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet; iyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti; kentsel hava kirliliği; katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı.
Kansere yol açabileceği kanıtlanmış risk faktörlerinin farkına vararak, bunlardan korunmada bireysel ve toplumsal temelde yapılacaklar konusunda bilgilenerek, önleme çabalarını kararlılıkla sürdürerek, ileri dönemlerde daha büyük bir toplumsal yük haline gelmesi beklenen kanserle mücadelede önemli kazanımlar elde edileceğine şüphe yoktur.”
“ULUSAL KANSER TARAMA PROGRAMLARI ÜCRETSİZ OLARAK YÜRÜTÜLMEKTEDİR”
Ülkemizde yürütülen kanser tarama programları hakkında bilgi veren Korkmaz, “Kanser hastalıklarının her bir tipinin kendine göre etyolojisi, risk faktörleri, tanı ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yüzden erken tanı ve tarama stratejileri de kanser tiplerine göre değişmektedir. Bazı kanser tipleri için tarama önerilirken bazı kanser tipleri için önerilmemektedir. Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programında:
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, 2 yılda bir mamografi çekilmektedir. Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır. Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere 2 yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.” ifadelerini kullandı.
“KANSER TARAMALARI ÜCRETSİZ YAPILMAKTADIR”
Kanser taramalarının ücretsiz yapıldığını hatırlatan Korkmaz, vatandaşları taramalardan faydalanmaya davet etti. Korkmaz. “Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, teşhis merkezi olarak belirlenmiş olan ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Ulusal Kanser Tarama Programları hakkında daha detaylı bilgi Kanser Dairesi Başkanlığına ait web sitesinde (https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser) mevcuttur.
Ayrıca buradan 'Hangi Tarama Bana Uygun?' uygulaması ile hangi kanser türünde tarama yaptırabileceğiniz konusunda bilgi edinilebilmektedir. Ülkemizde hem taramaları artırmak hem de sağlık okuryazarlığı konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek üzere 81 ilde kanser farkındalık çalışmaları yapılmaktadır. Kanser taramalarınızı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), İlçe Sağlık Müdürlükleri, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ücretsiz olarak yaptırabilirsiniz.” dedi.