Kanser önlenebilir bir hastalıktır – Kocatepe Gazetesi

İl Halk Sağlığı Müdürü Lütfi Akgün, Kanser Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Akgün, 'Kanser, dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemidir ve toplumlarda önemli bir sosyoekonomik yüke, bireylerde de maddi ve manevi kayıp ve zorluklara yol açmaktadır. Bunun yanısıra kanserin önemli bir kısmının önlenebilir olması bu konuya verilen önemin de giderek artmasına yol açmıştır. Ülkemizde her [&hellip]

İl Halk Sağlığı Müdürü Lütfi Akgün, Kanser Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Akgün, “Kanser, dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemidir ve toplumlarda önemli bir sosyoekonomik yüke, bireylerde de maddi ve manevi kayıp ve zorluklara yol açmaktadır. Bunun yanısıra kanserin önemli bir kısmının önlenebilir olması bu konuya verilen önemin de giderek artmasına yol açmıştır. Ülkemizde her bir yıl içinde yaklaşık 164 bin kişiye kanser teşhisi konulmaktadır.Türkiye’de görülmekte olan kanserin sıklığı Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelere göre daha düşüktür. Erkeklerde en sık görülen kanserler akciğer ve prostat iken, tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemini korumaya devam etmektedir” dedi.
ÇEVRESEL ETKENLER ÖNEMLİ
Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu, ancak kansere neden olan etkenlerden de uzak durulması gerektiğini vurgulayan Akgün, “Bireyler ve toplumlar, yaygın kanser türlerinin en az üçte birinin daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin arttırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Ayrıca ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetlerin önüne geçilmesi ile kanser yükü daha da aza indirgenecektir.Kanser yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluşmakta çevreselfaktörler arasında da tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır” diye konuştu.
ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR
Kanserin erken teşhisle kontrol altına alınıp tedavi edilebileceğini kaydeden Akgün, “Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını arttırmaktadır. Bu nedenle, kanserde erken tanı programları toplumun, sağlık çalışanlarının ve politika oluşturucularının bilgisini arttırmayı hedeflemeli, erken tanı olanakları hakkındaki farkındalığı arttırmalıdır. Ülkemizde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Bir tarama programının başarıya ulaşabilmesi için toplum tabanlı olması ve hedef nüfusun yüzde 70’ni kapsaması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığımızın Sağlıkta Dönüşüm Programı ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuş olup hâlihazırda ülkemizde 208 adet KETEM mevcuttur. Yeni KETEM’ler olabildiğince hastane dışında ulaşımı daha kolay Sağlıklı Yaşam Merkezi şeklinde planlanmakta olup tarama oranlarımız yeni açılan KETEM’lerle birlikte giderek artmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme