Kanlı işgalcilerin oyununa gelinmemeli – Kocatepe Gazetesi
Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, Türkiye’de ki herhangi bir kimliği temsil etmek bir tarafa ülkeyi ve insanları, 'demokrasi ve özgürlük getireceğiz' vaadiyle dünyanın dört bir yanında kanlı işgaller yapan devletlerin at oynatma alanı haline getirecek bir oyunun parçası olunmaması gerektiğinin altını çizdi Ötekileştirme politikalarına karşı olduklarını iddia ederken 'Anayasal ötekilik' anlamına gelen 'özerklik' taleplerini dillendirenlerin, [&hellip]
Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, Türkiye’de ki herhangi bir kimliği temsil etmek bir tarafa ülkeyi ve insanları, “demokrasi ve özgürlük getireceğiz” vaadiyle dünyanın dört bir yanında kanlı işgaller yapan devletlerin at oynatma alanı haline getirecek bir oyunun parçası olunmaması gerektiğinin altını çizdi
Ötekileştirme politikalarına karşı olduklarını iddia ederken “Anayasal ötekilik” anlamına gelen “özerklik” taleplerini dillendirenlerin, toplum tarafından masum kabul edilmediğini ifade eden Abdullah Çelik, ve “ötekileştirme politikası heveslilerinin” cesaretlendireceğini görüşünü aktardı.
Demokrasi kardeşliğin insani yönü
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Memur-Sen İl Temsilcisi Abdllah Çelik, cumhuriyetin ilanından bu yana var etmek ve kurumsallaştırmak için çaba gösterilen demokrasinin, bireylerin ve toplumların bir şekilde başarmak zorunda olduğu “birlikte yaşama” hedefinin gerçekleştirilmesini sağlayan bir seçenek olduğunu kaydetti. Çelik, demokrasinin bu yönüyle, ötekileştirmeyi reddederek birlikte özgürleşmenin, bölünmeye sırt dönerek hakça bölüşmenin, kamplaşmaya karşı çıkarak ortaklıkları pekiştirmenin, diğerine tahakkümden vazgeçip farklılıklara tahammül etmenin ve farklılıkları zenginlik olarak görmenin, kalleşliğe kapıları kapatıp kardeşliği hakim kılmanın en insani yöntemlerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Kardeşçe yaşamak engellenemeyecek
Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, Türkiye ve Türk insanının bu gerçekler ışığında demokrasiyi bütün kural ve kurumlarıyla hayata geçirme çabalarının hızı ve sayısının arttıkça, bu çabaları engellemeye dönük gayri insani eylemlerin sayısı da aynı oranda arttırıldığına dikkat çekti. Çelik; “Milletimizi yasa, anaların gözlerini yaşa boğan 13 gencimizin şahadeti de, bu gayri insani çabaların tertip merkezlerinin ortaklığının eseridir. Bu ve benzeri menfur olayları tertipleyen kirli eller, demokratikleşmede mesafe kat etmemize ve kardeşçe yaşamamıza engel olamayacaklardır.” dedi.
Çözüme direnç gösteriliyor
Abdullah Çelik, demokratikleşme çabalarının bütün Türkiye sathında ve bütün vatandaşlar için verilmesinin, demokrasinin ülke topraklarının bütününde hakim kılınması ve bu ülkenin farklı kültürlerine mensup insanlarının ortak malı haline getirilmesi gerektiğini belirtti. Çelik, Türkiye’nin bir bölümüne ve bu ülkeyi birlikte kuran insanların bir kısmına özerklik elbisesi dikmeye çalışmanın; sorunları birlikte çözmek yerine çözüme karşı direnç gösterme stratejisi benimsenmek olduğunu kaydetti.
Oyunun parçası
olduklarını anlamalılar
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Memur Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, derin devletçe üretilen ve tetikçiliğini Ergenekon’un yaptığı “siz bizden değilsiniz” ötekileştirmesine karşı verilen ortak mücadeleye ihanet edercesine “biz, ayrıyız” bildirisi yayımlayanlara dikkat çekti. Çelik, ülkedeki herhangi bir kimliği temsil etmek bir tarafa ülkeyi ve insanları, “demokrasi ve özgürlük getireceğiz” vaadiyle dünyanın dört bir yanında kanlı işgaller yapan devletlerin at oynatma alanı haline getirecek bir oyunun parçası olmak üzere olduklarının farkına varmaları gerektiğini bildirdi.
Türkiye tam ve ileri demokrasiyle tanışmadı
Türkiye’nin henüz tam ve ileri demokrasiyle tanışmadığını dile getiren Abdullah Çelik, Türkiye’nin henüz temel hak ve özgürlükler açısından olması gereken noktada olmamasından yakındı. Çelik; “Türkiye henüz çok kültürlülüğe dayalı ortak yaşam konusunda istenilen düzeyde değildir. Evet, Türkiye din ve vicdan hürriyeti açısından henüz tekemmül etmiş demokratik bir olgunluğa erişmemiştir. Ancak, bütün bu alanlarda hukukun evrensel ilkeleriyle ve demokrasinin gerekleriyle uyumlu seviyeye ulaşmak; ülkenin bir bölümünü ve ülke insanın bir kısmını kapsayan yetkisiz demokratik özerklik beyanıyla değil, ülkenin ve ülke insanlarının bütününe yönelik demokrasi iklimini oluşturmakla mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Fırsat verilmemeli
Ötekileştirme politikalarına karşı olduklarını iddia ederken “Anayasal ötekilik” anlamına gelen “özerklik” taleplerini dillendirenlerin, beyanlarının ve bildirilerinin toplum tarafından masum kabul edilmediğini ve “ötekileştirme politikası heveslilerinin” cesaretlendireceğinin görülmesi gerektiğini savunan Abdullah Çelik sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülkede demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve sorunların çözüm yerinin TBMM olduğuna inanan feraset sahibi bütün insanlar; “ötekileştirme politikaları” ve “özerklik beyanları” arasında kardeşlik zeminini yok etmek noktasında bir işbirliği olduğunun farkındadır ve kardeşlik zeminini yok etmek isteyenlere fırsat vermemek kararlılığındadır.” (Kocatepe)