KANDIRILDIK EY HALKIM!

Aslında her şey nasıl da güzel gidiyordu. Korona tanısı alan ilk vaka ortaya çıktıktan sonra Sağlık Bakanımız Bilim Kurulu oluşturmuş, ortak akılla ve şeffaflıkla bu sorunun üzerinden geleceğimizi ifade etmiş, her gün televizyonlara çıkıp bizleri bilgilendiriyordu. Üstelik diğer AKP’liler gibi yapmayıp tüm gazetecileri salona alıyor, sorulara tek tek cevap veriyordu. Tüm Türkiye, bakanın açıklamalarına ve yayınlanacak olan Turkuaz tabloya kilitlenmişti. Zaman geçtikçe dünyadaki rakamlarla bizim rakamlarımızın örtüşmediği, aslında vaka sayılarının açıklanandan da çok olduğu iddia edilmeye başladı. Türk Tabipleri Birliği ve Gaye Usluer, Ahmet Saltık gibi konunun uzmanı cesur hekimler rakamların gerçeği yansıtmadığını ifade edip, yapılanın yanlış olduğunu ifade ettikleri için “Terörist” yaftasını yediler.
Ta ki CHP Milletvekili Murat Emir’in Sağlık Bakanlığına ait gerçek verilere ulaşıp, bunları paylaşmasına dek bu algı operasyonu sürdü. Murat Emir’in açıklamasından sonra takke düştü, kel göründü. Sayın Sağlık Bakanımız “Her vaka hasta değildir… Çünkü her testi pozitif çıkan hasta değildir. Bizim verdiğimiz günlük hasta sayısı” diyerek durumu kabullenmek zorunda kaldı. Artık biliyoruz ki Sağlık Bakanlığı yaklaşık 8 aydan beri bizi kandırıyor, gerçekleri bizden saklıyormuş. Öğrendik ki günlük pozitif vaka sayımız 29 bin iken, kamuoyuna 1500 hastamız var diyen bir bakanımız varmış ve pandemi ile mücadelemiz bu yalanlar üzerine kurulmuş. Son aylarda yeniden artan hasta sayıları ile yeni bir patlama yapan Korona salgını, rakamlarla oynayarak, gerçekleri saklayarak krizin yönetilemeyeceğini gösterdi. Bir bilim insanına değil, olsa olsa AKP’li siyasetçiye yakışan bu yaklaşım sonrası herkesin kafası iyice karıştı.
Bu tanımlamaya göre; Testi pozitif olup semptomu olmayanlar bu tabloda yokmuş; semptomu olan ancak testi negatif olanlar da bu tabloda yokmuş; semptomu olup, testi de pozitif olan ancak hastaneye yatırılmayan kişiler de bu tabloda yokmuş. Yani özetle Türkiye’de Covid yeni vaka sayısına dahil olabilmemiz için ölüm döşeğinde olmamız gerekiyormuş, ama öldüğünde test negatif çıkarsa tabloda yine giremiyorsunuz! Bu garabetin içinden çıkabildiniz mi? Peki hasta sayıları gerçeği yansıtmıyorsa ölüm, sayıları gerçek mi? Artık Koronavirüs rakamlarının hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Dürüst ve şeffaf olacaksınız ki vatandaşlar size inansın. Vaka sayısı, hasta sayısı ayrı diyerek aklımızla dalga geçmeyin.
Pandeminin ilk dönemlerinde büyük reklam kampanyasıyla İşveç’den getirilen vatandaşımızı hatırladınız mı? İsveç’teki Türk hastanın testi pozitifti. Yani “Hastaydı”. Ama hastaneye yatırılması gerekmediği için bakanın tanımıyla “vaka” olarak kalmıştı. İsveç’te hastaneye yatırılmadı diye ambulans uçak gönderip “vakayı” Türkiye’ye getirmiş allayıp pullayıp medyaya sunarak nasıl da reklam yapmıştınız.
***
Test sonucu pozitif olan 29 bin kişi varken, her gün canlı yayında gözümüzün içine baka baka 1200 vakamız diye yalan söyleyenler bunu ilk kez mi yapıyor? AKP ilk kez mi bizlerden bir şeyleri saklıyor?
PKK ve Öcalan ile Oslo’da masaya oturup önce saklayan, sonra “biz değil devlet oturdu” diyen, en sonunda “oturduysam ben oturdum” diyen AKP iktidarı değil miydi?
Kapalı kapılar ardında sürdürülen PKK görüşmelerini ve Dolmabahçe Mutabakatının maddelerini halktan saklayan, Güneydoğu’da hendekler kazılırken valilere ve komutanlara “dokunmayın” emrini verdiği sonradan ortaya çıkan da bu iktidar değil miydi?
İŞİD’in bölgede yerleşmesine destek verildiğini de, 2 Türk askerinin İŞİD tarafından yakılmasının saklandığını da unutmayalım.
Halktan saklanan paralar ayakkabı kutularında bulunmadı mı?
15 Temmuz gününü ve gecesini, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasına bir türlü izin vermeyen kim?
Hasta garantili Şehir Hastanelerinin, yolcu garantili havaalanlarının, araç garantili köprülerin sözleşmelerini “Ticari Sır” kisvesi altında sır gibi saklayan kim?
TÜİK vasıtasıyla rakamlara makyaj yaparak halktan gerçek enflasyon, işsizlik ve milli gelir rakamlarını saklayan da bu iktidar değil mi?
Son Söz; “Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirisiniz; ama bütün insanları her zaman kandırmazsınız.” Abraham Lincoln