• Haberler
  • Genel
  • Kamu-Sen: 600 lira seyyanen zam ve yeni yılda yüzde 21 zam istiyoruz

Kamu-Sen: 600 lira seyyanen zam ve yeni yılda yüzde 21 zam istiyoruz

Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde konfederasyon olarak kamu çalışanlarının haklarının korunması ve ilerletilmesini asli görev olarak benimsediklerini söyledi   Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Mehmet Demir, Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların 2022-2023 yılları için istek ve taleplerini açıkladı. '5 TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ KÖR DÜĞÜME DÖNÜŞTÜ' Mehmet Demir, 2022 ve 2023 yıllarını [&hellip]

Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir, 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde konfederasyon olarak
kamu çalışanlarının haklarının korunması ve ilerletilmesini asli görev olarak benimsediklerini söyledi

Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Mehmet Demir, Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların 2022-2023 yılları için istek ve taleplerini açıkladı.
“5 TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ
KÖR DÜĞÜME DÖNÜŞTÜ”
Mehmet Demir, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan maaş zamları, sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri 2 Ağustos Pazartesi günü başlayacağını kaydetti. Demir, “Hepimizin bildiği gibi bundan önce gerçekleştirilen 5 toplu sözleşme süreci, kamu görevlilerinin ve emeklilerimizin mali ve özlük haklarına yeterli katkıyı sağlayamamış adeta bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Gerek toplu sözleşme süresinin verimli kullanılamaması gerekse talepler üzerinde yeterli pazarlık yapılamaması nedeniyle toplu sözleşme görüşmeleri bir kör düğüme dönüşmüş; sorunlara çözüm üretme mekanizması olmak yerine yalnızca sorunların dile getirildiği ama hiçbir önerinin tartışılmadığı bir mecra halini almıştır. Toplu sözleşme sistemine geçtiğimiz 2012 yılından beri gerçekleştirilen 5 dönem toplu sözleşme görüşmelerinden farklı olarak bu yıl, Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen, kamu çalışanlarımızın ve emeklilerimizin vaz geçilmez talepleri noktasında bir ortaklaşmaya gitmiş, 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde, belirlediğimiz ortak talepler üzerinden birlikte pazarlık yapma kararı almıştır.” dedi.
“SALGIN MÜCADELESİNDE
BAŞ AKTÖR MEMURLAR”
Kamu-Sen Konfederasyonuyla Memur-Sen Konfederasyonu arasında gerçekleştirilen teknik çalışmalarda toplam 91 başlıkta uzlaşmaya varılamadığını dile getiren Demir, “Buna göre bu sene belirlediğimiz talepler çerçevesinde bir pazarlık yürütme ve bu süreci en verimli şekilde değerlendirme noktasında elimizi taşın altına koymuş ve inisiyatif almış bulunmaktayız. Elbette taleplerimiz ortaklaştırdığımız 91 ana başlıktan oluşmuyor. Türkiye Kamu-Sen olarak ortak talepler dışında belirlediğimiz sorunların çözüm önerilerini de ayrıca Kamu İşveren tarafına sunacak ve toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme taşıyacağız. Birlikten kuvvet doğar anlayışı ile hareket ederek çıktığımız yolda toplu görüşme sürecinin başarısı, başta Kamu İşveren tarafının gerçekçi yaklaşımı ve gösterilecek irade ve kararlılığa bağlıdır. Her şeyden önce belirtmek isterim ki, 2019 yılının sonundan beri bir salgın hastalık belasıyla mücadele etmekteyiz. Bu mücadelenin baş aktörleri de hiç kuşkusuz ki memurlarımız olmuş, her türlü hayati tehlikeye karşı bu süre boyunca 7 gün 24 saat aralıksız olarak kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülmesi için adeta bir kurtuluş savaşı vermiştir. Bu uğurda başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere pek çok kamu görevlimiz hayatını kaybederken sayısız kamu çalışanı da görevleri esnasında virüse maruz kalarak mağduriyetler yaşamıştır. Bu süre zarfında vatandaşlarımızın evlerinden dışarı dahi çıkmadığı dönemlerde kamu hizmeti sunan tüm çalışanlarımıza bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, toplu sözleşmelerde onları unutmadık diyoruz.” ifadelerini kullandı.
“GENEL TOPLU SÖZLEŞME İLE HİZMET
KOLU TOPLU SÖZLEŞMELERİ AYRILMALI”
Mehmet Demir, birçok kamu kurum ve kuruluşunun özellikle taşra teşkilatlarında, elverişsiz çalışma ortamlarında, yetersiz araç gereç ve kısıtlı kaynaklarla, görevini en iyi şekilde yerine getirmek için canını dişine takıp çalışan memurlar unutulduğunu belirtti. Demir şunları kaydetti: “Bu durumdaki birçok memurumuzun sorunu ekonomik olmanın da ötesinde, insanlık dramı boyutuna ulaşmıştır. Yerel yönetimlerde bırakın maaş zammını aylardır maaşını alamayan, sigorta primleri yatmayan kamu görevlilerimiz bulunmaktadır. Biz toplu sözleşme görüşmelerini, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin kangrene dönüşmüş bulunan sorunlarının çözülebileceği tek yer olarak görüyoruz. Bu bakımdan toplu sözleşmeden sonuç almak için öncelikle sistemin revize edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Öyle ki, 4688 sayılı kanunun eksik ve yanlış hükümleri; toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarını yok saymakta; memur meselelerini adeta masadan kaçırmaktadır. Genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerinin birlikte yapılmasından dolayı süreç bir keşmekeşe dönüşmekte, hiçbir konu yeterince tartışılamadan toplu sözleşmelerin sonuna gelinmektedir. Takdir edilmelidir ki, farklı statülere ve farklı çalışma koşullarına sahip, 11 hizmet kolunda bulunan ve sayıları 4 milyona yaklaşan kamu çalışanının, 2 milyon dolayındaki emeklilerle birlikte 6 milyon kişinin sorununun 3 haftalık bir sürede tartışılıp çözülmesi oldukça zordur. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen olarak genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerin birbirinden ayrılarak farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağına, toplu sözleşme sisteminin ancak bu şekilde etkili ve verimli sonuç üreteceğine inanıyoruz.”
“TÜM MEMURLAR SOSYAL DENGE SÖZLEŞMESİNDEN FAYDALANMALI”
“Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da en önemli talebimiz, kamu görevlilerinin hakkı olan toplu sözleşmenin, grev ve siyasete katılma ile birlikte kullanılabilmesi ve gerçek anlamda eşit temsile dayanan, ILO normlarına uygun bir toplu sözleşme sistemine geçilmesi yönündedir.” diyen Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “4688 sayılı Kanunun 32. maddesi ile yerel yönetimlerde çalışanlar için getirilen sosyal denge sözleşmelerinin yerel yöneticilerin keyfiyetine bırakılması neticesinde bazı belediyeler sosyal denge sözleşmesi imzalarken bazıları imzalamamakta, farklı belediyelerde imzalanan sözleşmelerin tutarları da farklı olduğu için kamudaki ücret adaleti yok olmaktadır. Bu nedenle sosyal denge sözleşmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve gerçekleştirilecek hizmet kolu toplu sözleşmeleri ile tüm memurların sosyal denge sözleşmesinden faydalanması sağlanmalıdır. Mevcut düzende toplu sözleşmeyi imzalamaya veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmaya yetkili yegâne merci çalışanlar adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak belirlenmiştir.”
“HAKEM KURULU HÜKÜMETTEN
BAĞIMSIZ KARAR VEREBİLMELİ”
Mehmet Demir, kamu görevlilerinin tamamını temsil etmeyen bir konfederasyona bütün kamu görevlilerinin ve emekliler adına bağlayıcı karar alma yetkisi verilmesini eleştirdi. Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum toplu pazarlık görüşmelerinin mantığına ve demokratik ilkelere aykırıdır. Kanuna göre, bir sendikaya üye olan kamu görevlileri hakkında toplu sözleşme yapma yetkisi, bir başka sendikaya devredilmektedir ki, böyle bir durum ne örgütlenme özgürlüğü ne de kişilerin tercih haklarına saygı sınırları içinde değerlendirilemez. Kaldı ki, kanun toplu sözleşmeyi bağıtlama hakkı elinden alınan sendika ve konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru hakkı da tanımamaktadır. Böyle bir uygulamanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu açıktır. Bu amaçla; masada bulunan her bir konfederasyonun Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalı, Kurul, Hükümetten bağımsız karar verebilecek bir şekilde yeniden düzenlenmelidir.”
“6. DÖNEM PAZARLIK SÜRECİ HAYIRLI OLSUN”
2022 ve 2023 yıllarının maaş zammı belirlenmeden önce, geçmiş döneme ilişkin olarak ortaya çıkan erimenin giderilmesini talep eden Demir sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomik olumsuzlukların yarattığı yaraların sarılmasının zorunluluğunu ısrarla vurguluyor, memur ve emeklilerin ekonomik olarak kaybolan yıllarını geri istiyoruz. Geçtiğimiz dönemde ortaya çıkan kayıplarımıza mahsuben taban aylığa seyyanen net 600 TL telafi artışı istiyoruz. Taban aylığa yapılmasını istediğimiz net 600 TL artıştan sonra 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin taleplerimizi ise şu şekilde ifade edebiliriz; Kamu görevlilerine ve emeklilere 2022 yılının tamamı için Ocak ayından itibaren yüzde 21 zam ve ayrıca yüzde 3 refah payı artışı istiyoruz. 2023 yılı için ise ocak ayından geçerli olmak üzere tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerinin maaşlarına yüzde 17 zam ve yine Ocak 2023’ten geçerli olmak üzere yüzde 3 refah payı talep ediyoruz. Memurların ve emeklilerin haklarının hilafına alınacak her türlü kararda, bu yöndeki her türlü girişimde muhataplar karşılarında Türkiye Kamu-Sen’i bulacaktır. Kamu çalışanlarının haklarının korunması ve ilerletilmesi bizim asli görevimizdir. Bu uğurda değil elimizi, gövdemizi de taşın altına koymaya hazır olduğumuzun bilinmesini istiyor; tüm kamu çalışanlarının beklentilerine cevap vermesi umuduyla, 6. Dönem Toplu Pazarlık sürecinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.” >> Burak AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme