Kamu malına göz dikene karşı devletin eli demirdir

Afyonkarahisar Defterdarlığı Hizmetiçi Eğitim Programı kapsamında dört hafta boyunca devam eden seminerler, 3 Nisan Cumartesi günü yapılan toplantı ile sona erdi

Defterdarlık çalışanlarına “Maliye Hizmetlerinde İletişim Yöntemleri”nin anlatıldığı toplantıda Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu devlet-vatandaş ilişkileri ve maliye otomasyonu konularında bir konferans verdi.
Defterdarlık Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya Personel Müdürü Hüseyin Gezen, Saymanlık Müdürü Sema İleri, İscehisar Mal Müdürü Mehmet Demir, Bayat Mal Müdürü İsmail Taşçı, Sinanpaşa Mal Müdürü Rüstem Kaygısız ile birlikte Defterdarlık merkez ve ilçe birimlerine bağlı, yaklaşık 120 dolayında maliye çalışanı katıldı.
Maliye örgütü,
devletin vitrini
Konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, Maliye örgütünün devletin vitrini olduğunu hatırlatarak mükellefle ilişkilerde kamu görevlilerinin söz ve davranışlarında titiz, güler yüzlü ve saygılı davranmalarının önemine değindi ve şunları söyledi:
“Halkın gözünde devlet imajının olumlu ya da olumsuz şekillenmesini sağlayan, kamu çalışanlarının bireysel söz ve hareketleridir. Bir görevlinin ters bir davranışı, genelleme mantığıyla tüm kamuya mal edilebilir. Bir görevlinin mükellefe gösterdiği nazik ve kibar bir davranış da devlet vitrininin güzelleşmesini sağlar.Kimse devletin gücünü sınamaya kalkmamalıdır, çünkü devletin eli demirdendir, ama kadife eldiven giymiştir. Kamu malına göz diken ya da vergi kaçırmaya çalışana karşı devlet en ağır yaptırımı uygulayacaktır, ancak vergisini eksiksiz ve zamanında ödeyen dürüst mükellefi de devletin şefkat eli kucaklamalı ve onu onurlandırmalıdır.”
En küçük iğne bile
zayi edilmemeli
Yrd. Doç. Dr. Nakilcioğlu, tahsilâtta olduğu gibi, kamu harcamalarında da israftan kaçınmak gerektiğini belirterek, devlet malının korunmasında tasarrufa özen gösterilmesini istedi ve “Kamuya ait olan en küçük toplu iğneyi bile zayi etmemek gerekir.” dedi.
Dünya tarihinde adaletin somut simgesi olarak kabul edilen Hazreti Ömer’in yönetim anlayışından da örnek veren Nakilcioğlu, bir dostu kendisini makamında ziyarete geldiğinde Halife’nin devletin mumunu söndürüp kendi mumunu yaktığını hatırlatarak kamu malının kişisel işlere alet edilmemesini istedi.
Bilgisayarla, gereksiz yazışmalar önlenecek
Kamuda otomasyon çalışmalarının son dönemlerde hız kazanmasını sevindirici bir gelişme olarak nitelendiren Nakilcioğlu, bilgisayarlaşma sürecinin gereksiz yazışmaları ve mükerrer işlemleri önleyeceğini, hizmette verimlilik ve kalitenin artmasına yardımcı olacağını ifade etti ve “tüm yazışmalar artık dijital ortamda ve internet üzerinden yapılmalı, böylece kâğıttan tasarruf sağlanarak ağaç katliamının da önüne geçilmelidir.” diye konuştu.
Halkın hakkı da gözetilmeli
Vergi Daireleri Otomasyon Projesi’nde (VEDOP) olduğu gibi, Milli Emlâk Otomasyon Projesi’nin de (MEOP) kamu kaynaklarının verimli kullanımında önemli yararlar sağlayacağına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Nakilcioğlu, “Ancak bu projelerin yürütülmesinde devletin hakkını korurken halkın hakkını da gözetmek zorundayız. Devletin kimsede alacağı kalmamalı, devlet de hakkaniyete uygun olarak mükellefe ödemesini zamanında yapmalı, kimseyi mağdur etmemelidir.” dedi.
“Kendimizi hesaba
çekelim”
Konuşmasının sonunda Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” şiirini okuyan Nakilcioğlu, son dizelerin çok anlamlı olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Neylersin, ölüm herkesin başında.
Uyudun, uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali, o musalla taşında.
O tahta oturmadan önce kendimizi muhasebeye çekelim. Yarın Yüce Divan’da hesap vereceğimizi düşünerek kamu hizmetini kusursuzca yerine getirmeye çalışalım.”
Defterdarlık yetkilileri, il ve ilçe teşkilatlarına verilen, hizmette kalite standardını yükseltmeye yönelik eğitimlerin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini bildirdi.