• Haberler
  • Gündem
  • Kamu kurumları, avukatlara hak ettiği ücreti ödemiyor

Kamu kurumları, avukatlara hak ettiği ücreti ödemiyor

Afyonkarahisar Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Kocatepe Parkı’nda tören düzenledi. Törene Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Yusuf Onur Seçme ile çok sayıda avukat katıldı. Baro Başkanı Turgay Şahin’in Atatürk Anıtı’na çelenk koymasının ardından saygı duruşunda [&hellip]

Afyonkarahisar Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Kocatepe Parkı’nda tören düzenledi. Törene Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Yusuf Onur Seçme ile çok sayıda avukat katıldı. Baro Başkanı Turgay Şahin’in Atatürk Anıtı’na çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
YASA VE İŞİN DOĞASINA AYKIRI
Törende konuşan Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin, kamu kurumlarıyla sözleşme yapan avukatların hak ettikleri ücreti ödemediğini belirtti. Şahin, “Bazı kurum ve kuruluşlar açtıkları davalarda karşı taraftan avukat vekalet ücreti olarak aldıkları paraya resmen el koymakta, tabiri caizse avukatlarına zırnık koklatmamaktadırlar. Kamu kurumlarından bir kısmı ise yıllık bir barem belirleyerek belli bir miktara kadar avukatlarına ödeme yapmakta aşan miktarı ise gelir kaydetmektedirler. Dikkat çekmek isteriz ki yargılama faaliyeti sonucunda hükmedilen meblağı vatandaşımız avukata ödenmek üzere vermektedir. Bu meblağ ya avukata ödenmeli ya da vatandaşa iade olunmalıdır. Avukatlık ücreti üzerinden gelir elde etmek hem yasamıza hem de işin doğasına aykırıdır” dedi.
SERBEST AVUKAT MAĞDUR OLUYOR
Kamu kurumları ile sözleşme yapan avukatların hak arayamaz hâle geldiklerini ifade eden Şahin, hakkını alamayan avukatın durumu Türkiye Barolar Birliği’ne bildirmesinden sonra da asgari ücret tarifesinin altında sözleşme yapmak gerekçesiyle soruşturma geçirebileceğini belirtti. Şahin açıklamasında şu vurguları yaptı:
“Kamu kurum ve kuruluşlarında veya başka özel kuruluşlarda sözleşmeli olarak çalışan serbest avukatların yaşadığı sıkıntılardır. Genel olarak bu tür çalışma ilişkisinde avukata yalnızca karşı taraf vekalet ücreti ödenmektedir. Oysa en azından kamu kurum ve kuruluşlarının yasa ve mevzuata sıkı sıkıya uymaları beklenilmelidir. Buna göre avukatlık hizmeti alan kurumun bu hizmetin yasada gösterilen bedelini önceden avukata peşinen ödemesi kanun gereğidir. Ne yazık ki başta kamu kurumları olmak üzere kurumsal yapılar geçim sıkıntısı içinde bulunan ve pazarlık/direnme gücü bulunmayan avukatların durumlarından istifade ile Resmi Gazetede yayımlanan asgari ücret tarifesinin altında sözleşme yapmaya zorlamaktadır. Avukatlar çaresiz olarak tarifenin altında ücrete razı olmak zorunda bırakılmakta fakat aynı devletin Maliyesi gelir vergisi ve KDV kaybımız vardır diyerek avukatı incelemeye almakta ve ağır cezalarla karşı karşıya bırakmaktadır. Avukat es kaza bağlı bulunduğu baroya veya Türkiye Barolar Birliğine şikayetçi olsa ‘Çok sayıda avukat var, pazarlık gücümüz ve şansımız yok. Kurumların önerdiği ücreti kabul etmek zorunda bırakılıyoruz. Üstelik bir de bundan dolayı Maliye bize ceza veriyor. Zararımız ikiye katlanıyor ve onurumuz kırılıyor’ dese, bu kez yönetmelik gereği asgari ücret tarifesinin altında sözleşme yapmak  disiplin soruşturmasını gerektirdiğinden bahisle avukat üçüncü kez mağdur olmakta ve bir de disiplin cezasına mahkum edilmektedir.”
DOSYA KOTASI UYGULANMALI
Sorunun çözülmesi için önerileri de gündeme getiren Şahin, kişilere avukatların atanması gibi kamu kurumlarına da avukat atanabileceğini kaydetti. Şahin, “Kamu kurumlarının avukatla olan ilişkisi, Anayasa gereği eşitlik ilkesinin egemen olması gereken ve kamu hizmeti yönü ağır basan niteliktedir. Nasıl ki kişi zorunlu müdafiini kendi seçemiyor ve kendisine atama yapılan avukat hizmet veriyorsa kamu kurumlarında da niçin böyle olmasın? Kamu kurumları tüm dava ve takiplerini listede isimleri yer alan avukatlara bir sistem dahilinde eşit olarak dağıtmalıdır. Böylece avukatlık hizmet ücreti olarak aktarılan kamu kaynağı dengeli, adil ve şaibesiz olarak dağıtılabilir ve bu kaynaktan gönüllü olan her avukat eşit olarak yararlanabilir. Bir de kurumda bir idareci değiştiğinde veya kadro yenilendiğinde yeni idareciler alt kadrosu ile çalışmak isteyen assolist kaprisi ile evvelce sözleşme imzalayan avukatların görevine son vermekte, tüm gelir-gider hesaplarını bu sözleşme bağlayan avukatları ortada bırakarak ciddi anlamda mağdur olmalarına yol açmaktadırlar. Baromuzun yıllardır savunduğu ve önerdiği dosya kotası çözümünü tekrarlamak isteriz. Bu kota il ve ilçeler bazında, mevcut dosya sayıları ve avukatlar arasında makul bir orantı gözetilerek düzenlenecek ve her bir avukatın istediği kadar/sınırsız dosya kabulü engellenecektir. Böylece mesleğe kabul edilen her avukat kendi kotası ile hizmet verecek, bu sayede ücretli çalışmak zorunda bırakılan avukatlarımız gerektiğinde ortak avukat olarak çalışacaktır” dedi. >> Murat ARISOY’un haberi

Bakmadan Geçme