Kamalak gençlere ders verdi – Kocatepe Gazetesi
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kurtuluş Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirilen Siyaset Okulu eğitimleri çerçevesinde SP eski Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak hafta sonu 'Hukukun Temel Kavramları ve Mutlak Nizam'da Hukuk' başlıklarında gençlere eğitim verdi.'ADİL DÜZEN MÜCADELESİNİSP VERİYOR' Üçüncü haftanın eğitim başlangıcında konuşan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, sözün başında eğitime katılan gençlerin hak nizamı tesis için çalışan [&hellip]
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kurtuluş Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen Siyaset Okulu eğitimleri çerçevesinde SP eski Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak hafta sonu “Hukukun Temel Kavramları ve Mutlak Nizam’da Hukuk” başlıklarında gençlere eğitim verdi.
“ADİL DÜZEN MÜCADELESİNİ
SP VERİYOR”
Üçüncü haftanın eğitim başlangıcında konuşan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, sözün başında eğitime katılan gençlerin hak nizamı tesis için çalışan yiğitler olarak gerçek anlamda saygıya değer olduğunu vurguladı. Bu noktada katılımcı gençlerden Allah’ın razı olmasını dileyen Kamalak, “Allah hepinizden razı olsun. Yeryüzünde gerçekten hakkı hâkim kılmaktan, adil bir nizam kurmaktan daha üstün daha değerli bir çalışma olabilir mi? Yeryüzünde adil düzen mücadelesini vermenin gayreti içerisinde bulunan tüm insanlığın huzur ve barışı için çalışan emin olun teşkilat olarak yeryüzünde sadece ve sadece Saadet Partisi, onun gençleri ve teşkilat mensuplarıdır” dedi.
MİLLİ GÖRÜŞ TEVHİT ESASLIDIR
Adil düzen için ferdi anlamda mücadele verenlerin olabileceğini ancak teşkilat anlamında bu mücadeleyi SP’nin verdiğine işaret eden Kamalak, “O halde milli görüş nedir? İşe oradan başlayalım. Dersimiz ‘Milli Görüşte Hukuk Nizamı’ Milli Görüş, tevhit temeline dayanan ve tüm insanlığın huzur ve barışını ön gören sistemdir. Biz bu sisteme milli görüş diyoruz. Milli görüşün bir takım ilkeleri vardır. Bu ilkeler D8’lerin kuruluş sözleşmesinde somut hale getirilmiştir. Birincisi savaş değil barış. İkincisi çatışma değil diyalog. Üçüncüsü çifte standart değil adalettir. Dördüncüsü üstünlük değil eşitliktir. Beşincisi sömürü değil hakça paylaşmaktır. Altıncısı baskı değil insan hakları ve demokrasidir. Bizim anlayışımıza göre bütün insanlar renklerine, dillerine, dinlerine, cinsiyetlerine, bayraklarına, milliyetlerine bakılmaksızın hepsi eşittir. Hepsi Rahman’ın kullarıdır” diye konuştu.
ADİL DÜZEN VE
PAYLAŞIM YOK
Bazı dalgalanmaların gençleri yolundan alı koymaması gerektiğini söyleyen Mustafa Kamalak, bu dalgalanmaların kesinlikle ümitsizliğe düşürmemesi gerektiğinin altını çizdi. “Ne diyoruz biz? Savaş değil barış” diyen Kamalak, “Gerçekten savaş mı insanlık için daha faydalı barış mı? Elbette barış daha faydalı. Çünkü yeryüzünde herkese yetecek kadar yerde nimette vardır. Ama bakıyoruz ki milyonlarca insan yerinden yurdundan edilmiş. Vatansız yaşıyor mülteci hayatına mecbur kılınmış. Basının verdiği bilgilere göre 2017 yılı içerisinde sadece Akdeniz’in soğuk sularında hayatını kaybeden göçmen sayısı 3 binin üzerindedir. Nereye gidiyor bu insanlar? Gidiyorlar çünkü doğup büyüdükleri yerde karınları doymuyor. Can güvenlikleri yok. Bu nedenle ölüm pahasına yollara koyuluyor. Canlarını tehlikeye atarak kendilerini bir takım risklerin beklediğini bilerek yollara koyuluyorlar. Çünkü adil bir düzen yok. Öbür taraftan bakıyoruz milyonlarca insan obeziteden yani aşırı şişmanlıktan, bir diğer tarafta da insanlar açlıktan ölüyor. Çünkü adil bir paylaşım yok” şeklinde konuştu.
SAVAŞLARIN SORUMLUSU MÜSLÜMANLAR DEĞİL
20’nci yüzyılın iki dünya savaşına şahit olduğunu hatırlatan Kamalak şöyle konuştu: “Bunlar 1’nci ve 2’nci dünya savaşlarıdır. Bu savaşlarda hayatlarını kaybeden toplam insan sayısının yüz milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor. Sakat, dul, yetim kalan insanları da eklediğinizde yüz milyonlar daha arkadan geliyor. Bu savaşları biz çıkarmadık. Bu savaşları şu an dünyanın efendisi diye kendilerini takdim eden küresel emperyalizmin, ırkçı siyonizmin temsilcileri çıkardı. Bu savaşların sorumlusu Müslümanlar değildir. İnsanlığı bu badireler ve açmazdan kurtaracaklar hakkı savunanlardır. Böyle olmamız lazım. Diyoruz ki çifte standart değil adalet. Ahmet’e, Ayşe’ye göre ayrı uygulamalar değil. Hak neyi gerektiriyorsa öyle muamele etmemiz lazım.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi