Kalbin mühürlenmesi dünya imtihanının kaybıdır
Ensar vakfı'nın Ramazanda İkindi Sohbetlerinin 9. konuşmacısı 'Kalbin Mühürlenmesi' konu başlığında AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Dr. Ersan Özten oldu. Sohbet öncesi İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Fatih Özcan tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.KALP 130'DAN FAZLAAYETTE YER ALIYORYardımcı Doçent Dr. Ersan Özten, Ramazan ayı gibi önemli bir zaman dilimini son derece istifade etmiş olarak geçirmenin [&hellip]
Ensar vakfı’nın Ramazanda İkindi Sohbetlerinin 9. konuşmacısı “Kalbin Mühürlenmesi” konu başlığında AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Ersan Özten oldu. Sohbet öncesi İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Fatih Özcan tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.
KALP 130’DAN FAZLA
AYETTE YER ALIYOR
Yardımcı Doçent Dr. Ersan Özten, Ramazan ayı gibi önemli bir zaman dilimini son derece istifade etmiş olarak geçirmenin önemine değindi. Ramazan-ı Şerif ayını istifade ederek bayrama erişen kullar olabilmenin nasip olmasını dileyen Özten; “Kalbin mühürlenmesini konuşacağız. Allah-u Azimüşşan bu önemli kelimeyi yüce kitabımız Kur’an-ı Azimüşşan’ın hemen ilk ayetlerinde gözümün önüne getiriyor. ‘Allah onların kalplerini mühürlemiştir’ Herşeyden önce sözlerimize kalple başlayalım. Kur’an-ı Kerim’de 130’dan fazla ayeti celilede kalp kelimesinden bahsedilir. Fiil olarakta bu kullanımlara ilave olarak 30 civarında ayette de bu kavram fiil ve türevleri şeklinde geçer. İsim olarak geçen 130 ayeti celileye ilave olarak kalp anlamına gelebilecek fuad kelimesine yer verilir. Hatta bazı insanlarımız erkek evlatlarına isim olarak verdikleri kavramlardan bir tanesi de Fuad’dır. Fuad kelimesi de aynı şekilde kalp anlamına gelir. Kalbin gönüle isim olması, gönülün çok süratle anında bir halden bir başka hale döndüğü için, bir düşünceden anında başkaca düşünceler kaydığı için Allah-u Teala bu kavramı vermiştir” dedi.
KALP İMANIN DA,
KÜFRÜN DE MERKEZİ
Dönüşüm anlamına gelen inkılap kelimesi ile kalp kelimesinin büyük oranda bağlantılı olduğunu vurgulayan Ersan Özten, bunun bulunulan durumun değiştirilip başkaca hale dönüştürüldüğü anlamına geldiğini kaydetti. Kalp denildiğinde vücutta tüm organlara hayati sıvı pompalayan bir et parçasının anlaşılmaması gerektiğine vurgu yapan Özten; “Çünkü bazı ayeti kerimelerde, İslam terminolojisinde ve İslami edebiyatta kalp dediğimiz anda akla gelen vücudun sol kısmında bulunan et parçası anlaşılmamalıdır. Bazı ayetlerde Allah-u Teala bazı insanların kalp hastalıklarından bahseder. Yani biz bu kalp hastalığını fiziki manada veya damarlarda problem olarak algılamamalıyız. Kalpteki hastalık mecazi ve manevi anlamda olan bir hastalık olarak almak gerekir. Çünkü İslam da kalp dediğimizde bir nevi bedenin, hayatın merkezidir. Çünkü kalp kavramı imanın da küfürün de merkezidir. Kalp hem imana hem de küfre merkez olabilen bir organdır. Kalp insan vücudunun merkezidir. Orada ya iman bulunur ya küfür bulunur. Biraz ondan biraz diğerinden çoban salatası misali olmaz. Ya iman vardır ya da küfür vardır. Bir yerde iki ağa, iki padişah olmaz” diye konuştu.
KALP YARATILIŞTA
TERTEMİZDİR
Allah-u Teala’nın pek çok ayeti kerimede Kur’an ile duyu organlarını, özellikle kalbi olumlu manada kullanmayı kullarına emrettiğini söyleyen Ersan Özten, duyu organlarının sağlıklı kullanılmaması ile bilmek, anlamak, idrak etmek gibi kavramların da boşa gittiğini kaydetti. Yanlış şeyleri bilmenin, doğruyu anlayamama, kavrayamama durumlarının ortaya çıktığını bunları da Allah-u Teala’nın istemediğini söyleyen Özten; “Yanlışları bilip doğruları anlayamamak insandan beklenmeyen bir durumdur. Peygamber Efendimizin (SAV) kalple ilgili bir uyarısı var. ‘Dikkat edin vücutta bir et parçası vardır. O iyi olduğunda, sağlam olduğunda bütün vücut sağlam, aksi durumda da bütün vücut hasta olmuş olacak’ der. Efendimizin (SAV) bu hadisi şerifinden bizler şunu anlamalıyız ki, yaratılış bakımından kalpte insanda fıtratı gereği tertemizdir. İmana meyyaldir. Çünkü Kur’an-ı Kerimin 30. suresinin 30. ayetinde fıtrat kavramından bahsediyor. Fıtrat kavramı da Kur’an-ı Kerim de önemli kavramların başında geliyor. İnsanı insan yapan özelliklerin tamamı demek olan fıtrat kavramı, insanı insan yapan özellikler aynı zamanda yaratılış kavramı ile eş anlamlıdır” şeklinde konuştu.
KALP DEĞİŞKENDİR DÖNENDİR
Vücut ülkesinin başkenti olması nedeniyle kalpte; iman, ruh gibi dostların yanı sıra şeytan, nefis gibi düşmanların da kalpte bulunduğuna temas eden Özten şu ifadelere yer verdi: “Kalpte bir hayat mücadelesi vardır. Orada bir hayat mücadelesinin yanında kötü düşünceli olanlar kötü kavramları örgütlemeye çalışır. Devrimler ve ihtilaller hep kalpte olur. Uçsuz bucaksız ülkenin özelliği işte bu mekanda yani kalpte gizlidir. İfade ettiğimiz üzere kalp hem imana hem de küfüre dönüşebildiği için Allah-u Teala bu organa kalp ismini vermiştir. Çünkü değişkendir, halden hale girme özelleğine sahiptir. Bu noktada kaba tabirle dönek tabirini kullanmakta yerinde olsa gerektir. Çünkü kalbin bir kararda durmaması, gördüğü şeye meyil edip akması bir su gibi içine girdiği ortamın şeklini aldığından dolayı bu organa kalp ismi verilmiştir. İnsanın kalbi son derece önemlidir. Bu müthiş mekan yani kalp şayet insan tarafından Allah’a tahsis edilip Beytullah veya Arşullah kılındığı an o zaman insan hem kalbini, hem kendini, hem dünyasını, hem ahiretini mamur etmiş olur”
KALBİ NEYİN ELE GEÇİRDİĞİ MÜHİM
İnsan kalbinin aynı zamanda Beytullah ve Arşullah olduğuna değinen Ersan Özten, durumun bu şekilde olmasının işin iyi yönü anlamına geldiğini söyledi. İnsan kalbinin Beytullah ya da Arşullah olmaması halinde hayatın boşluk kabul etmediği gerçeği ile o makamın Beytül Makam, Beytül Şehvet, Beytül Nefis olacağına vurgu yapan Özten; “Kalbi elde eden iman olursa o zaman hayat iyi, şeytan olursa nefis ele geçirirse kalp ve tüm organlar o düşünceye hizmet eder hale gelecektir. Bize düşen yaratılışta Beytullah ve Arşullah olarak fıtraten bulunan kalbi Beytül Makama, Beytül Şeytana, Beytül Şehvete teslim etmemektir. İşlenen günahlarla kararan kalbin temizlenmesi de pek kolay olmayacaktır.insanın eli kafası ve kalbi en çok kullanılan organlardır. El kullanılıp kirlendiğinde yıkanarak temizlenir. Peki kirlenen kalbi nasıl temizleyeceğiz? Bazı taşların Allah korkusundan müttaki olup yukarıdan aşağı yuvarlandıklarından bahseder. Taştan daha sert hale gelen insanların kalplerinin hesap edilmesi lazım. Kalbi taşlaşanların gözünde yaşta olmaz. Kalp katılığı rahmet kıtlığı ile alakalı bir durumdur. Kalbin mühürlenmesi demek dünya imtehanının kaybı anlamına gelir” ifadelerini kullandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi