• Haberler
  • Genel
  • Kafkasya'nın Şahinleri ve Tarihi Yolculukları

Kafkasya'nın Şahinleri ve Tarihi Yolculukları

Kuzey Kafkasya'nın en eski halklarından biri olan Çerkesler (Adigeler), binlerce yıllık bir geçmişe sahip olup, bölgenin yerli halkı olarak bilinmektedir.

Tarih boyunca pek çok istilaya ve göçe maruz kalan Çerkesler, özellikle 19. yüzyılda yaşanan Çerkes Soykırımı ve Sürgünü sonucunda nüfuslarının büyük bir kısmını kaybetmiş ve dünyanın farklı bölgelerine dağılmışlardır. Bugün Türkiye, Ürdün, Suriye, Mısır ve diğer ülkelerde büyük bir Çerkes diasporası bulunmaktadır.

ÇERKESLERİN TARİH SAHNESİNDEKİ YERİ

Çerkesler, tarih boyunca farklı uygarlıklarla etkileşim içinde olmuş ve zaman zaman kendi devletlerini kurarak bağımsızlıklarını korumaya çalışmışlardır. Ancak özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda Rus Çarlığı'nın genişleme politikaları neticesinde ağır kayıplar vermişlerdir. Çarlık Rusyası’nın gerçekleştirdiği işgal sürecinde Çerkesya’da büyük bir direniş gösterilmiş, ancak 21 Mayıs 1864’te sona eren savaşın ardından Çerkesler büyük bir sürgüne tabi tutulmuştur. Bu sürgün sürecinde yüzbinlerce Çerkes açlık, hastalık ve kötü yaşam koşulları nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

Kafkasya'nın Şahinleri ve Tarihi Yolculukları

ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ

1864 yılında Rusya tarafından uygulanan sürgün ve soykırım politikası, Çerkes tarihinin en trajik olaylarından biri olarak kabul edilmektedir. Çerkes nüfusunun büyük bir bölümü Osmanlı topraklarına sürgün edilerek Türkiye, Suriye, Ürdün, Mısır ve diğer Orta Doğu ülkelerine yerleşmek zorunda kalmıştır. Bugün, Çerkesler bu sürgünü ve yaşanan kayıpları her yıl 21 Mayıs’ta “Çerkes Soykırımı ve Sürgünü Anma Günü” olarak anmaktadır.

ÇERKESLERİN KÜLTÜREL KİMLİĞİ

Çerkesler, kendilerini "Adige" olarak adlandırırlar. Adige kelimesinin kökenine dair farklı görüşler bulunmakla birlikte, "yüksek" anlamına gelen "atığe" sözcüğünden türediği düşünülmektedir. Çerkeslerin dili olan Çerkesçe, Batı ve Doğu lehçeleri olmak üzere iki ana gruba ayrılmaktadır. Kültürel olarak büyük ölçüde Sünni Müslüman olan Çerkesler, geleneklerine bağlılıklarıyla da tanınmaktadırlar.

Çerkes kültürü; geleneksel kıyafetler, halk dansları ve misafirperverlikleriyle ön plana çıkmaktadır. Özellikle "Xabze" olarak bilinen toplumsal kurallar sistemi, Çerkeslerin sosyal yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. Xabze, toplum içindeki bireyler arasındaki saygıyı, büyüklere hürmeti ve geleneklerin korunmasını esas alır.

ÇERKES BAYRAĞI VE SEMBOLİZMİ

Çerkeslerin millî bayrağı, yeşil zemin üzerinde üç çapraz ok ve on iki altın yıldızdan oluşmaktadır. Yeşil renk, Çerkesya’nın doğasını ve özgürlüğünü, oklar ise savunma gücünü simgelerken, on iki yıldız ise Çerkes boylarını temsil etmektedir. Bu bayrak, Çerkes halkının birlik ve bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak kabul edilmektedir.

Kafkasya'nın Şahinleri ve Tarihi Yolculukları

ÇERKESLERİN YERLEŞTİKLERİ BÖLGELERDEKİ ROLÜ

Sürgünden sonra Çerkesler, yerleştikleri ülkelerde önemli roller üstlenmişlerdir. Türkiye'de, Çerkesler Kurtuluş Savaşı'nda büyük kahramanlıklar göstermiş, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde devlet kademelerinde etkin görevler almışlardır. Ürdün’de başkent Amman'ı kuran Çerkesler, ülkede önemli siyasi ve askeri pozisyonlarda yer almışlardır. Suriye ve Libya'da da Çerkesler orduda üst düzey rütbelere sahip olmuş, Mısır’da ise tarih boyunca yönetici ve askerî sınıfta yer almışlardır.

ÇERKESLERİN ADLANDIRILMASI VE ETİMOLOJİSİ

Çerkes sözcüğünün kökeni konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Antik Yunanlar, Çerkeslerden "Sirakes" olarak bahsetmiş, bazı kaynaklara göre bu kelimenin buradan türediği öne sürülmüştür. Moğolca'da "yol kesen kimse" anlamına gelen "Jerkes" kelimesinden geldiği iddiası da bulunmaktadır. Ayrıca bazı Türkî dillerde "çeri" (asker) ve "kes" (kesmek) kelimelerinin birleşimiyle oluştuğu savı da mevcuttur.

Kafkasya'nın Şahinleri ve Tarihi Yolculukları

Çerkesler tarih boyunca farklı isimlerle de anılmışlardır. Arap kaynaklarında "Kaşak" ve "Şerkes" isimleriyle geçerken, Rus kaynaklarında "Kassog" olarak adlandırılmışlardır. Gürcücede "ჯიქი" (Jiki), Osetçede "Кæсгон" (Kæsgon) gibi isimlerle anılmışlardır. Ancak zaman içinde Rus etkisiyle "Çerkes" adı yaygınlaşmıştır.

ÇERKESLERİN KÖKENİ VE GENETİK ARAŞTIRMALAR

Arkeolojik ve tarihî araştırmalara göre, Çerkeslerin atalarının Meot kabileleri olduğu düşünülmektedir. Bu kabilelerin Kafkasya'nın yerli halkı olduğu yönünde güçlü bulgular bulunmaktadır. Sovyet döneminde yapılan bazı araştırmalar, Çerkeslerin Hint-Avrupa topluluklarıyla, özellikle Keltlerle benzerlik gösterdiğini öne sürse de bu teori genel kabul görmemiştir.

Genetik araştırmalar, Çerkeslerin Kuzey Kafkasya’daki İnguşlar, Çeçenler ve Abhazlarla en yakın akraba topluluklar olduğunu göstermektedir. Günümüzde Çerkesler, "Kuzey Kafkasya halkları" içinde özel bir kültürel ve tarihî mirasa sahiptir.

Çerkesler, tarih boyunca büyük acılar yaşamış, ancak kimliklerini, kültürlerini ve dillerini koruyarak varlıklarını sürdürmeyi başarmışlardır. Günümüzde, hem Kafkasya’da hem de diasporada yaşayan Çerkesler, tarihî miraslarına sahip çıkarak kültürel varlıklarını koruma mücadelesi vermektedirler. Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün tanınması ve tarihsel adaletin sağlanması yönündeki çabalar da her geçen gün artmaktadır.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme