Kadınlar, haklarını mücadele sonucunda elde etti
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, Türkiye'de kadın haklarının rastgele verilmediğini kadınların Milli Mücadele'den önce, toplumsal hayatın her alanında mücadele ettiğini belirtti İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, Türkiye Gençlik Birliği'nin dayanışma gecesi için geldiği Afyonkarahisar'da, Gazeteniz Kocatepe'ye özel demeç verdi. Türkiye'de kadın haklarının tartışılır bir hâle geldiğini söyleyen Perinçek, 'Günümüzde fıtrat meselesi [&hellip]
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, Türkiye’de kadın haklarının rastgele verilmediğini; kadınların Milli Mücadele’den önce, toplumsal hayatın her alanında mücadele ettiğini belirtti
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, Türkiye Gençlik Birliği’nin dayanışma gecesi için geldiği Afyonkarahisar’da, Gazeteniz Kocatepe’ye özel demeç verdi. Türkiye’de kadın haklarının tartışılır bir hâle geldiğini söyleyen Perinçek, “Günümüzde fıtrat meselesi tartışmalarını görüyoruz. Türkiye’de kadınlar, haklarını mücadele ederek aldılar” dedi.
TOPLUMUN HER
ALANINDA KADIN VAR
Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınların mücadelesini takdir ettiğini aktaran Perinçek, “1876’dan sonra, özellikle 1908 Devrimi’nde kadınlar toplumsal hayatın her alanında yer aldı. Savaşlar dolayısıyla Anadolu’da esnaf kalmadı. Kadınlar, esnaf oldu. Berberlik yapan kadınlara bile rastlamak mümkün. Kadınlar, kendi haklarını 1908’de de savundular. Hatta o dönem muhabiri, yazarı, dizgicisi kadın olan dergiler bile çıkmıştı” diye konuştu.
ATATÜRK KADINLARIN
MÜCADELESİNİ GÖRÜYORDU
“Kadınlar, haklarını altın tepside sunulmuş buldu” anlayışının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Perinçek, “Atatürk’ün aklında 1906’lardan itibaren Cumhuriyet ve kadın-erkek eşitliği vardı. Milli Mücadele’de ve öncesinde kadınların aldıkları görevleri yerine getirdiklerini Atatürk de görüyordu. Sultanahmet’te düzenlenen ve işgale karşı gelinmesi istenen miting, bir kadın mitingiydi. Kadına seçme ve seçilme hakları, bu şartlar altında ve tarihsel mücadele içinde verildi” ifadelerini kullandı.
ANADOLU’YU
KARIŞ KARIŞ GEZDİ
Cumhurbaşkanlığı Sarayı hakkında da görüşlerini söyleyen Perinçek, şöyle devam etti:
“Şimdi sarayların yapıldığı Atatürk Orman Çiftliği, Türkiye’de hayvancılığın ve tarımın gelişmesi için örnek hazırlanmış bir çiftlikti. Atatürk çiftliği bizzat denetlerdi. Bununla birlikte Atatürk’ün bir özelliği daha vardı: Toprağı bilirdi. Herkes ‘Atatürk karga kovalardı’ der; ama Atatürk çiftçiliğin püf noktalarını bilirdi. Türkiye’nin en köklü vergi düzenlemesi 1930’larda olmuştur. Çünkü Atatürk, Anadolu’yu gezmiş, vergi verenlerin sorunlarını birinci ağızdan öğrenmişti. Yanında öyle zırhlı korumalar da yoktu.”
TUTUKLANACAĞI AMA SUÇSUZ OLDUĞU BELLİYDİ
Ergenekon Soruşturması kapsamında yöneticilerinin büyük bir bölümünün Silivri Tutukevi’ne gönderildiğinin hatırlatılması üzerine Şule Perinçek, şu yanıtı verdi:
“Doğu Perinçek, gözaltına alındıktan sonra tutuklanacağı belliydi. Ama Atatürk hakkında da idam kararı çıkarılmıştı. O idam kararının altında imzası bulunan Fevzi Paşa, daha sonra Milli Mücadele saflarına katıldı. Doğu Perinçek’in ve diğer İşçi Partili yöneticilerin suçsuz olduğunu herkes biliyordu. Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulanması için, Türkiye’nin bölünme projesinin hayata geçmesi için İşçi Partisi’nin hedef alınması gerekiyordu.”
AFYON’UN KÜLTÜRÜYLE AYAKTA KALDIK
Perinçek, aynı soruşturmada eşi Doğu Perinçek ile oğlu Mehmet Perinçek’in Silivri’ye gönderildiğini söyleyerek “Biz nasıl ayakta durduk? Amerikalılar bilgisayarları yapıyor, programları yüklüyor; ama unuttukları bir his var. Vatan sevgisi. Vatan sevgisi, Türk Milleti’nin vicdanındadır. Bilgisayar programları, vatan sevgisi karşısında tutmadı. Benim anne tarafım Dinarlı. Zehra Gürcan, Afyon’un ilk Maarif Müdüreleri’nden. Afyon’un kültüründen, vatanımızın birikiminden, şehitlerimizin varlığından aldığımız kuvvetle parti olarak ayakta durduk” şeklinde konuştu.
>> Murat ARISOY’un Haberi