Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Galip Leblebicioğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

KADERE İMAN – Kocatepe Gazetesi

Galip Leblebicioğlu 10 Haziran 2017 Cumartesi 13:10:32
 

KADER: Geçmişten geleceğe kadar olmuş ve olacak şeylerin hepsinin zamanının yerinin ve nasıl olacaklarının Allah tarafından ezelde bilinmesi ve bu bilgiye uygun olarak takdir ve irade edilmesidir.
 Allah ilim sıfatı ile olacak şeyleri bütün teferruatı ile bilir. İrade sıfatı ile de şöyle veya böyle olmasını takdir eder. İşte bir şeyin ezelde Allah tarafından bilinmesine ve öylece tercih ve takdir edilmesine (kader) denir.
Kaza: Ezelde, Allah tarafından bilinen ve takdir edilen şeylerin zamanı ve yeri geldiğinde ezeldeki bilgi ve takdire uygun olarak Allah tarafından yaratılmasıdır.
Kadere iman: İyi kötü, hayır şer ne varsa hepsinin Allah tarafından ezelde takdir edilip zamanı gelince de yine Allah tarafından bu takdire göre yaratıldığına inanmak demektir.
Kaza ve kadere iman İslam’ın inanç esaslarını en önemlilerinden biridir.
İbnûl esir: Bidaye yen nihaye (Başlangıç ve son) adlı eserinde: Kader takdir, kaza ise yaratma manasındadır. Bunlar birbirinden ayrılmayan iki emirdir.
KUR’AN’DA KAZA VE KADER
Kaza ve kader Kur’an’da bir kaç anlamda kullanılmıştır.
1- Kaza ve kader yaratmak manasına gelir (Fussilet Suresi Ayet 17) de olduğu gibi
2- Kaza ve kader emir ve hüküm manasına gelir. (İsra Ayet 17), (Vakıa Sureleri ayet 60)
3- Kaza ve kader ilan ve beyan manalarına da gelir. (İsra suresi ayet 4, Hıcr suresi ayet 60)
Ehli sünnete göre: Cenab-ı Hak eşyayı yaratmazdan önce eşyanın miktarlarını, hallerini halkın işlerini kendi iradeleriyle yapacakları hayır ve şerleri ezeli ilmiyle bilip iradesi ile Levh-I Mahfuzda (bir kitapta) yarattığı ilk kalemle yazmıştır. Takdir edilen şeyler de zamanı gelince aynen kaza olarak meydana gelmektedir.
 KAZA ve KADER DEĞİŞİMİ
Kur’an’da: “Allah ne dilerse (onu yapar bazısını mahveder vücuda getirmez, bazısını da vücuda getirir.) Ana kitap (Levh-ı mahruz) onun yanındadır. Rad suresi ayet 39
Peygamberimiz; “Allah bir kavmi aziz, bir kavmi zelil kılar birisinin menfaatini kaldırır; öbürününkini artırır” buyurmaktadır.
İmam-ı Azam’ın kaza ve kader hakkında görüşü
Dünyada ve ahiretteki her şey, Allah’ın dilemesi ilmi kazası kaderi ve Levh-ı Mahfuza yazılması ile olur. Levh-ı mahfuza hayırlar itaatler, işler iradeler hasılı her şey vasıflarıyla yazılmıştır.
Yalın sebebsiz ve vasıfsız hüküm verilerek yazılmamıştır.
İnsan kendi akıl ve iradesi ile seçimi ile gayret göstererek mü’min olmayı ister. Allah imanı yaratır, insan da ona inanır mü’min olur.
Allah hiç kimseyi küfür iman, hayır şer üzere cebretmez, zorlamaz.
Büyük GÜNAHLAR ve İMAN
Büyük günah mü’min olan insanı imandan çıkarmaz ve küfre de sokmaz.
İbnü Ömer’den rivayet büyük günahlar;
1- Haksız yere adam öldürme, 2- Namusla kadına iftira, 3- Zina, 4- Harpten kaçmak, 5- Sihir yapmak, 6- Yetim malı yemek, 7- Müslüman ana babaya asi olma, 8- Haramda ileri gitmek, 9- Faiz (ebu Hüreyre’den), 10- Hırsızlık, 11- İçki içmek (Hz. Ali’nin ilavesi)

İnananların Birliği
3 No. Ali İmran Suresi
(28-103-1.05. Ayetler)

Esirgeyen bağışlıyan Allah’ın adıyla
“Müminler inananları bırakıp ta kafirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah katında hiçbir değeri yoktur. Ancak kafirlerden gelecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır. Allah kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Dönüş yalnız Allah’adır.”
Müminler mümini sevip saygı duymalıdır.
Birbirlerini bir karşılık beklemeden Allah için dost edinmelidir.
Hastalıkta ihtiyaç halinde yardımcı olmalıdır.
Fakirlerine zekat ve sadaka vermeli, cenazesinde hazır olmalıdır.
Ticari ilişkileri, aralarında geliştirmelidir.
Komşu hakları korunmalı, birbirinin derdiyle ilgilenmelidir.
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın parçalanmayın Allah’ın, size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman kişilerdiniz de o gönüllerinizi birleştirmişti ve onun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun kenarında iken oradan da sizi o kurtarmıştı. İşte Allah ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”
“Sizden hayra çağıran iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın işte bunlar için büyük bir azap vardır.”
Müfessirler bu ayetler uyarınca, müslümanlar arasında, iyiliği emreden kötülükten alıkoyan, sosyal kontrol müessesesinin bulunmasının şart olduğunu belirtmişlerdir. Ancak bu görevi üstlenecek kişilerde göre-vin iyi ve hakkaniyete uygun olarak yerine getirilmesini mümkün kılacak bazı şartların bulunması gerektiğine işaret etmişlerdir.
Allahın ipi (veya urgan) Habl kelimesinin karşılığıdır. Ayette Kur’an kast edilmiştir. İnsanı amaca ulaştıran doğru yola eriştiren sebep anlamında kullanılmıştır.
İslam; Müslüman bir ülkeyi idare edecek kadronun hem vasıflarını hem de görevlerini özetler. Bu durumda, rastgele sıradan, seviyesiz insanların, ülkeyi keyfine göre idare etmesine Allah razı değildir.
Hz. Peygamber (A.S.) efendimiz; ayrılanı birleştirip barıştırıp birlik ve dirlik sağladı.
Hayra ve iyiliğe davet daha çok ciddi bir eğitim ve öğretim istiyen konudur. Bilgisiz ve kültürsüz kişilerin öne geçip halkı hayra daveti olumlu sonuç vermez. Bazen aksi tesir uyandırır. Bunun için seçkin bir kadro, bir cemaat oluşmalı. Yönetimin üstünlüğü sağlanmalı insanlar arasında kardeşlik pekiştirilmelidir.
Toplumu idare edeyim derken bir takım dünyevi çıkarlardan dolayı onları parçalayanların kalpleri kadar yüzleri de kıyamet günü kararmış olacak.
Gerçek insanlar Allah’a ve ahiret gününe inanırlar iyiliği emreder kötülükten men ederler. Hayırlı işlere koşarlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.
-Allah kardeşine yardıma koşan ve hayır işliyenlerden eylesin.-

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER