Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR

KABOTAJ BAYRAMI – Kocatepe Gazetesi

Eyüp İMİR 30 Haziran 2018 Cumartesi 11:28:17
 

1 Temmuz yurdumuzda “Kabotaj ve Denizcilik Bayramı” olarak kutlanır.
Kabotaj: Bir memleketin kendi limanları arasında gemi işletme işi, hakkı demektir. Yarın 1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramının 92. yıldönümüdür. Yurdumuz Kabotaj hakkını 1 Temmuz 1926 yılında kazanmıştır. Kendi karasularımızda gemi işletme ve ticaret işi nasıl olur da bayram olarak kutlanır. Çünkü Osmanlı devletinin böyle bir işi, teşkilatı ve hakkı yoktu. Daha önceleri iyi niyetle verilen kapitülasyonlar daha sonraki zamanlarda Türk Milletini adeta esir almıştır.
Kapitülasyon: Bugünkü sözlük anlamı ”Bir ülkede yurttaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalıklı haklardır. Kapitülasyonlara tarihin çeşitli dönemlerinde rastlanır. Örneğin Bizans imparatorluğu Venedik ve Ceneviz tüccarlarına ticaret yapma ayrıcalığı tanımıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk kapitülasyon 18 Şubat 1536 tarihli antlaşmayla Fransızlara verildi. 18 Ekim 1569’da Kanuni ile François arasında imzalandı. Bu antlaşmanın ilginç özelliği Kanuni ile François’ in yaşamlarıyla sınırlı idi. Kanuni’nin ölümünden sonra oğlu II. Selim döneminde yapılan antlaşma süresiz kabul edildi. Tüm kabotaj hakkı Fransızlara verilmişti. Diğer yabancı devletler Osmanlı Devleti yerine Fransız devletine bayrak kirası ödüyorlardı. Bir kez tanınan bu haklar geri alınamadığı gibi politik ve ekonomik nedenlerle hem yenilendi hem de bu haklardan yararlanan ülke sayısı arttı.
1600’lü yıllardan sonra Avusturya, Hollanda, İsveç, Prusya, İspanya, Rusya, Portekiz, Yunanistan gibi ülkeler bu haklardan yararlanmaya başlamış. Osmanlı’nın hayat damarları kesilmeye bu tarihlerde başlanmıştır. Tanzimattan sonra kapitülasyonların zararları olduğu sonunda anlaşılmış, iş işten çoktan geçmiş, ekonomi ve maliye sistemi çökmüş olan Osmanlı’nın bunları kaldırmaya gücü de yetmemiştir. Akdeniz bir Türk denizi olduğu halde Osmanlı bu büyük denizin nimetlerinden yararlanamamıştır. Bu durum sadece deniz ticaret filomuzun gelişmesini aksatmamış aynı zamanda savaş filomuzun güçlenmesini engellemiştir. Biz bunu Balkan savaşlarında çok büyük bedeller ödeyerek öğrendik. “Averof” adlı tek Yunan zırhlısı bütün ege adaları tek tek ele geçirmiştir. Osmanlı devleti bu duruma seyirci kalmak zorunda kalmıştır.
Türk Milleti olarak denizlerimize adeta sırtımızı dönmüşüz.
Muğla-Fethiye’nin bir dağ köyünde doğan emekli bir subay denizi ancak 18 yaşında gördüğünü anılarında yazmıştır.
Genellikle deniz kıyılarında oturan azınlıklar balıkçılık, nakliyecilik gibi denizin her türlü nimetlerinden yararlanmışlar, zenginleşmişlerdir.
Anadolu’nun asıl sahibi Türkler ise denize hep uzak durmuşlardır.
Asıl konumuz olan kapitülasyonlardan kurtulmamız 24 Temmuz 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile mümkün olmuştur. Ancak 1 Temmuz 1926 yılında kabotaj hakkını elde edebilmişiz.
Cumhuriyet’ten sonra ticaret ve savaş filomuz gelişmiştir.
Günümüzde ise üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde yeterli ve ucuz balık tüketemiyoruz. Bu durum biraz düşündürücüdür.
Denizlerimizin kıymetini, servetini bilelim, nimetlerinden denizlerimize zarar vermeden yararlanalım.
Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur.
Kabotaj ve Denizcilik Bayramı kutlu olsun.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER