Jeotermal sektörünün kalbi Afyon'da atıyor

Uluslar arası katılımlı IV. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumu ve Sergisi dün Akrones Termal Otel de başladı. Dün başlayan sempozyum 24 Şubat Cumartesi günü sona erecek.YENİLENEBİLİR ENERJİYE İLGİ ÖNEMLİSempozyum açılış konuşmasını Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Şakir Şimşek yaptı. Türkiye de termalin başkenti olarak tanınan Afyonkarahisar'da düzenlenen Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumunun [&hellip]

Uluslar arası katılımlı IV. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumu ve Sergisi dün Akrones Termal Otel de başladı. Dün başlayan sempozyum 24 Şubat Cumartesi günü sona erecek.
YENİLENEBİLİR ENERJİYE İLGİ ÖNEMLİ
Sempozyum açılış konuşmasını Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Şakir Şimşek yaptı. Türkiye de termalin başkenti olarak tanınan Afyonkarahisar’da düzenlenen Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumunun Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından periyodik düzenlendiğini söyledi. Dördüncü sempozyumun Afyonkarahisar’da Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Onursal Başkanlığında yapıldığını belirten Şimşek, “IV. Sempozyum 21-24 Şubat 2018 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da gerçekleştirilecektir. Ülkeler enerjiye olan talebi karşılayabilmek için politikalarını yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla katkı sağlayacak şekilde oluşturmaya başlamışlardır. Enerji sorununda ihtiyacının büyük bir bölümünü de ithal ederek karşılayabilen ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi olumlu sonuçlar vermektedir” dedi.
JEOTERMAL SEKTÖRE DESTEK ARTIYOR
İlk olarak 1961 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan arama çalışmalarından sonra araştırmalarla yatırımların hızla arttığını belirten Prof. Dr. Şakir Şimşek, günümüzde jeotermal sektörüne devletin de verdiği destekle her gün yeni işletmelerin devreye alındığını kaydetti. Uluslar arası bu sempozyumun Jeoloji Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi, ATSO, AKÜ, AFJET, Türkiye Belediyeler Birliği ve bazı dernekler tarafından ortaklaşa düzenlendiğini belirten Şimşek, “Afyonkarahisar şehir merkezi, Sandıklı ilçe merkezi, Gazlıgöl, İscehisar, Bolvadin Heybeli, Çobanlar, İhsaniye ve Çay ilçelerinde şehir ısıtması, elektrik üretimi, termal turizm ve sağlık amacıyla entegre kullanıma örnek bir birimimiz olmuştur. Bu nedenle Akrones Termal Otel seçilmiştir” diye konuştu. 16 farklı oturumda, 68 sözlü ve poster bildiri olarak sunumlar yapılacak.
SEKTÖRÜ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, periyodik olarak gerçekleştirilen, Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumu ve Sergisinin bu yıl IV. gerçekleştirdiklerini söyledi. Alan, bugün 18 bini aşkın aktif üyesi, 12 şubesi ve 64 il temsilciliğine ulaşan TMMOB JMO, 44 yıllık tarihinin birikimiyle oluşturulan ve dünden bugüne taşıdığı ilkeler ışığında;  ülkeye, topluma, mesleğe ve meslektaşlarına dair çalışmaları bütünlüklü olarak hayata geçirmeye çalıştığını vurguladı. Alan, “Odamız üyelerimizin katkı ve katılımını alabildiğince genişleterek mesleki demokratik kitle örgütü olmanın gereklerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Odamız, bir yandan jeolojinin eşsiz zenginlikteki alanlarında bilimsel teknik etkinliklerini gerçekleştirmeye, kamu kurumlarımızla, üniversitelerimizle, mesleğimizle ilintili dernek ve kuruluşlarla ilişkilerini geliştirmeye, birlikte meslek alanlarımızla ilgili ortak bilimsel etkinlikler düzenlemeye çaba sarf etmektedir. Diğer yandan meslek alanımızla ilgili ülkemizde yaşanan sorunlara ilişkin raporlar hazırlayarak mesleki uzmanlıklarımızla konuya müdahil olmaya kamuoyunu bilgilendirmeye de gayret etmektedir” ifadelerini kullandı.
ORGANİZASYON ANLAMLI ÖRNEK
IV. ulusal katılımlı sempozyumun; TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası,  Afyon Valiliği, Afyon Belediye Başkanlığı, AKÜ, Türkiye Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği, Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER), Türkiye Maden Suyu Üreticileri Derneği (MASUDER), Afyon Jeotermal A.Ş. (AFJET), Türkiye Jeotemal Derneği, ATSO, Afyon Termal İşletmeciler Birliği ile SANJET A.Ş. ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz “IV Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumu ve Sergisi” de bu bilgi ve deneyim birikiminin ortaklaştırılıp bir ürüne dönüşmesinin güzel ve anlamlı bir örneğini oluşturmaktadır” ifadelerine yer verdi.
ENERJİ VAZGEÇİLMEZ GEREKSİNİM
“Enerji, insanlığın en önemli ve vazgeçilmez gereksinimlerinden birisidir” diyen Alan şunları söyledi: “Ülkelerin sanayileşmelerini ve kalkınmalarını sürdürmesi, enerjiye olan ihtiyaçlarını da kaçınılmaz bir şekilde arttırmaktadır. Yaşamla eşdeğerli olan bir enerji kaynağının kendisine sahip olmanın önemi, uygarlık tarihi boyunca önemini her zaman korumuş ve korumaya da devam etmektedir. Günümüzden yaklaşık 1.750.000 yıl öncesinden başlayan, ateşe verilen odunun yani biyo kütlenin başat bir enerji kaynağı olarak kullanımı 19. yüzyılın ortalarına dek sürmüş ve 1850’lerde yerini kömüre bırakmak zorunda kalmıştır. Kömür, egemenliğini ancak bir yüzyıl sürdürebilmiş ve 1950’lerde sahneyi petrole devretmek zorunda kalmıştır. Bu dönem petrol bağımlılığının uç noktalara ulaştığı bir dönem olmuştur. Yaygın kullanımı hala sürse de, 1973 petrol kriziyle birlikte alternatif enerji kaynakları ve enerjinin verimli kullanımı, içinde bulunduğumuz yeni döneme ağırlığını koymuş bulunmaktadır.”
ENERJİ DE DIŞA BAĞIMLIYIZ
Bu süreçte; Türkiye de; karasabandan traktöre, trenden karayolu taşımacılığına, biyokütleden LPG’ye, kömürden fuel-oil’ ve doğal gaza geçiş de enerji yönünden hızla dışa bağımlı bir ülke konumuna düştüğüne değinen Alan, “Geçen yıl verilerine göre enerjide dışa bağımlığımız yüzde 76 sevilerinde bulunmaktadır. Son 10 yıllık süre içerisinde yaklaşık 500 milyar dolar kaynağın sırf enerji temini amacıyla yurt dışına aktarıldığı görülmektedir. Buda bizim gibi ülkeler için enerjinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır” dedi.
JEOTERMAL ÇOK
YERDE KULLANILIYOR
Özellikle son üç-dört yıldır, petrol fiyatlarında kısmi bir düşüş yaşansa da, dünyada ucuz enerji çağından pahalı enerji çağına girildiğine değinen Alan, “Bu süreçte gerek çevresel kaygılar, gerekse teknolojideki gelişmeler yenilenebilir enerji kaynaklarını, fosil enerji kaynaklarına karşı alternatif bir konuma getirmiş bulunmaktadır. Bundan yaklaşık 12 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde banyo, ısınma ve pişirme amaçlı olarak kullanılmaya başlanmış olan yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan, jeotermal kaynaklar bugün elektrik enerjisi üretimi, merkezi ısıtma ve soğutma, seracılık, endüstriyel amaçlı kullanımlarda proses ısı temininde ve kurutma işleminde, karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretiminde, termal turizm ve tedavide, kaplıca amaçlı kullanımda, düşük sıcaklıklarda kültür balıkçılığında, mineralli su üretimi gibi bir çok alanda kullanılmaktadır” dedi.
JEOTERMAL
TEDBİRLERLE
 AVANTAJLI
Türkiye gibi jeotermal enerji açısından şanslı ülkeler için yenilenebilir öz kaynak oluşturmasının yanı sıra, çok amaçlı kullanımı, temiz,  elde edilen kaynağın uygun ortama reenjekte edilmesinin önemine değinen Alan, “Gerekli teknik tedbirlerin alınması durumunda jeotermal kaynaklar çevre dostu ve ekonomik olması gibi önemli avantajlar sunmaktadır. Jeotermal kaynakların aranmasından işletilmesine kadar süreçlerin doğru tanımlanması, kaynağın korunması ve geliştirilmesi, sürekli bir biçimde üretimin sağlaması da önem arz etmektedir. Jeotermal kaynak sıralamasında dünyada ilk 5 ülke arasında olmamıza ve özellikle 5686 sayılı yasanın kabulünden sonra jeotermal kaynak arama ve işletmeciliğin de önemli bir potansiyele ulaşmamıza rağmen, arzu edilen noktada olmadığımızda görülmektedir. Sözlerimi bitirirken, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, bilim ve emekle ürettiklerimizi, umut ve inatla toplumun ve meslektaşlarımızın hizmetine sunmaya sizlerden aldığımız güçle devam etme kararlığında olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye konuştu.
TERMAL TURİZM ÖNEMLİ ALAN
ATSO Başkanı Hüsnü Serteser, sempozyum açılışında yaptığı konuşmada, odanın 6 bin 134 toplam üyesiyle Afyonkarahisar’ın en güçlü sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi. ATSO’nun iş âlemine öncülük ettiğine belirten Serteser, “Odamız, bağlı olduğu 5174 sayılı yasayla belirlenen görevlerinin yanında, İlimizde ekonomik hayatı doğrudan ve dolaylı etkileyebilecek her konu ve gelişmeye önem vermektedir.  Termalin ve zaferin başkenti olan Afyonkarahisar binlerce yıllık medeniyete ve bu medeniyetin bırakmış olduğu kültürel mirasa da ev sahipliği yapmaktadır. Kaplıcaları, zengin tabiat yapısı, tarihî eserleri, alternatif turizm çeşitliliği, kültür ve inanç turizmi gibi çeşitli turizm değerlerine sahip olan Afyonkarahisar, Anadolu’nun kavşak noktası olup, doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan konumundadır. Ülke turizminin çeşitlilik kazanması ve on iki aya yayılması için Turizm Bakanlığımızın öz verili çalışmaları ile birçok politikalar ortaya koyduğu malumunuz. Yapılan çalışmalarda görüldüğü üzere turizm çeşitlendirilmesinde en önemli alanlardan birisi de Termal Turizmdir. İlimiz, Türkiye’de kaplıca ve ılıca yönünden sayılı iller arasında yer almaktadır. Bundan dolayı son yıllarda fertler, şirketler ilimizde termal turizme yönelik yatırımlara yönelmiş durumdadır” dedi.
BÜYÜK ADIMLAR ATILDI
Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Merkezi ilân edilmiş dört adet merkezi ifade eden Serteser; “Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi,  Sandıklı-Hüdai Termal Turizm Merkezi, Ömer-Gecek Termal Turizm Merkezi, Bolvadin-Heybeli Termal Turizm Merkezi’dir. Zengin jeotermal kaynakları bulunan ilimizde son on yılda termal turizm alanında büyük adımlar atılmıştır. Afyonkarahisar’da 10 adet 5 yıldızlı otel vardır. Bunlara ek olarak 1 adet beş yıldızlı otelimiz yapımı bitmiş olup faaliyete geçmesi beklenmektedir. Toplam 11 adet 5 yıldızlı otelin yatak kapasitesi 7 bin 200’dür. İlimizde toplam yatak kapasitesine bakacak olursak; inşaat halinde, yatırım belgesi olan ve faal olan otellerimizi birlikte değerlendirdiğimizde bu rakam 36 bin 304’e çıkmaktadır” diye konuştu.
SPOR KLÜPLERİ DE AĞIRLANIYOR
Afyon’un sağlık turizminde “merkez il” olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini dile getiren Serteser, “Bu kapsamda, bazı otellerimiz klinik yetkisi almış olup, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi oluşturarak uzman ekipler ile hizmet vermektedir.  Ayrıca, ilimiz sadece termal turizm değil, spor ve kongre turizminde de önemli gelişmeler sağlamıştır. Termal turizm İlimiz spor turizminin gelişmesine de katkı sağlayarak son yıllarda önemli yatırımlara imza atılmış ve birçok spor tesisi yapılmıştır. Bu tesislerde her yıl ülkemizin güzide spor kulüpleri kamp yaparak ilimiz termal otellerinde konaklamaktadırlar” şeklinde konuştu.
ŞUAYP DEMİREL ÖNEMLİ BİR İŞADAMI
Afyonkarahisar’da 4 termal havzanın bulunduğunu vurgulayan Serteser, “Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi, Sandıklı-Hüdai Termal Turizm Merkezi, Ömer-Gecek Termal Turizm Merkezi, Bolvadin-Heybeli Termal Turizm Merkezi’dir. Bunun yanında Şuayp Demirel, önemli bir işadamımız, aslında bu havzalarda geçmeyen ama İscehisar ilçemizde aynı zamanda en önemli mermer ocaklarımızın da olduğu bölgemizde kendi özverili çalışmalarıyla hatta MTA’nın ‘Burada sıcak su çıkmaz’ dediği bir bölgede de sıcak su çıkarmıştır. Sempozyumumuzu ilgilendiren konulardan bir tanesi olan mineralli sularda da yine bu ilçemizde Kızılay Madensuyu’ndan sonra önemli bir madensuyu tesisi yatırımı yapmıştır. Kendisine teşekkür ediyoruz” dedi.
ÇOBAN VE
SOLAK’A TEBRİK
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ve AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak’a termal turizmin gelişmesindeki katkıları dolayısıyla teşekkür eden Serteser şöyle konuştu: “İlimiz, sağlık turizminde Merkez İl olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bu kapsamda, bazı otellerimiz klinik yetkisi almış olup, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi oluşturarak uzman ekipler ile hizmet vermektedir. Tabii ki bu konuda üniversitemizi pas geçmememiz gerekir. Çünkü Sayın Rektörümüz, iki dönemdir önemli çalışmalar yaptı. Termal turizmini fizik tedavi ile birleştirdi. Türkiye’nin adından gıpta ile bahsettiği, termali de kullanabilen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ni açtı. Kendisine sağlık turizmine de destek sağladığı için teşekkür etmek istiyorum.  Ayrıca, ilimiz sadece Termal turizm değil, spor ve kongre turizminde de önemli gelişmeler sağlamıştır. Termal turizm ilimiz spor turizminin gelişmesine de katkı sağlayarak son yıllarda önemli yatırımlara imza atılmış ve birçok spor tesisi yapılmıştır. Bu tesislerde her yıl ülkemizin güzide spor kulüpleri kamp yaparak ilimiz termal otellerinde konaklamaktadırlar. Sayın Belediye Başkanımıza bu tesislere verdiği önemden dolayı hakikaten çok teşekkür ediyorum. Biz artık spor turizminde de Antalya’dan sonra önemli bir destinasyon haline geldiğimizi düşünüyorum.”
TERMAL TURİZMLE ŞEHİR KAZANIYOR
Termal turizmin şehir ekonomisine katkı sağladığının altını çizen Serteser, “Termal turizm ilimizde 12 ay boyunca turizm faaliyetinin sürmesini sağlamaktadır. Bu sayede otellerimizdeki doluluk oranı ile doğru orantılı olarak istihdam rakamımız da artmaktadır. Bunun yanında oteller dışındaki alış veriş merkezleri gibi diğer ekonomik alanlarımız da bu durumdan fayda sağlamaktadır.  Ekonomik olarak turistin dışında otellerimiz büyük bir öz veri göstererek kendi ihtiyaçları olan birçok malzemenin tedarikini yerel firmalarımızdan yapmakta, bu da ilimiz ekonomisine artı değer sağlamaktadır. Burada ben termal turizmin modern anlamda başlamasını sağlayan rahmetli rahmetli Yılmaz Oruç ve İsmet Oruç Beyler’i anmak istiyorum. Aslında ilk defa 5 yıldızlı oteli Onlar gündeme getirdi. Bizim Afyonkarahisar’daki 5 yıldızlı otellerin en önemli özellikleri çoğunun kendi işadamlarımız tarafından yapılması. Bu çok önemli bir şey. Yılmaz Oruç Bey’den sonra İkbal’in sahibi Salim Pancar Bey, sonrasında yine Korel’in kurucusu hemşehrimiz Ali Korkmaz Bey, bunun yanında hemşerimiz sayabileceğimiz NG Afyon Otel’in sahibi Nafi Güral Bey, içinde bulunduğumuz Akrones Otel’in sahibi Yücel Albay Bey ile Mehmet Çakmak Bey’in de bu konuda yatırımları vardır. Kendilerine Afyon’un termal başkent olmasını sağlayacak turizmi başlattıkları için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
MİNERALLİ SULARDA DA ÖNCÜ OLUNABİLİR
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban enerjinin özellikle son zamanlarda dünyada vazgeçilmez unsurlardan bir tanesi olduğunu dile getirdi. Çoban, “Yenilenebilir enerji de dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Allah-u Teâlâ şehrimize jeotermal imkânları bol bir şekilde bahşetmiş. Çalışmalar yaparsak ben inanıyorum ki jeotermalde öncü olan ülkemiz inşallah mineralli sularda da dünyada önemli bir yere gelebilir” dedi.
YATIRIMLAR ARTIŞ GÖSTERİYOR
AKÜ Prof. Dr. Mustafa Solak, jeotermal sektöründe yatırımların her geçen gün arttığını söyledi.  Solak, “İnsan yaşamında enerji kullanımı önemli bir yer tutar. Toplumun enerjiye sürekli ihtiyaç duyması yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini artırmıştır. Rüzgâr, güneş, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji ihtiyacının karşılanmasında önemli pay sahibi olmaya başlamıştır. Bu bağlamda her geçen gün büyüyen jeotermal sektöründe yatırımlar sürekli artış göstermektedir. Buradan hareketle jeotermal kaynakların araştırılması üzerine dünyada ve ülkemizdeki gelişmelerin paylaşılması, sıkıntıların dile getirilmesi ve çözülmesi bakımından Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından periyodik olarak düzenlenen Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Sempozyumu ve Sergisi’nin 4’üncüsü uluslararası katılımlı olarak ilimizde ve üniversitemizin katılımıyla gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.
TERMAL SU MARKA DEĞER
Sempozyum açılış programının son konuşmasını Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz yaptı. Tutulmaz, termalin merkezi, mermerin başkenti olan ilde önemli bir sempozyumun yapılmasında emeği geçen herkesi kutladı. Tutulmaz, “Bu organizasyona ev sahipliği yapmanın da onurunu yaşadığımı belirtmek isterim. Çünkü ilimiz termalimiz ön plana çıkmadan önce sıradan illerden birisiydi. Ancak son yıllarda termalin özellikle turizm alanında kullanılmasıyla Afyonkarahisar bir marka şehir haline geldi. Bunda termalin çok önemli bir rolü var. Termal sadece eskiden olduğu gibi sağlık alanında kullanılmıyor. Termal, Afyonkarahisar için turizm anlamında önemli bir yere sahip oldu. Bunun sonucu olarak ilimizde modern ve kaliteli termal tesislere sahip olduk. Bu tesisler, diğer turizm alanlarına da öncülük etti. Artık termal tesislerimiz vasıtasıyla dünyanın turizm merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyoruz. Eğer bu tesisler olmasaydı, spor turizmi ve doğa turizmi gibi alanlarda da başarılarımız ve beklentilerimiz olmayacaktı. İşte bu açıdan termal suyumuzun çok yönlü katkıları var. Termal su ilimizin marka değerini artırıyor” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme