Jandarmanın bölge ve il imamları inkârda ısrarcı

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla 7 Aralık Perşembe günü 16 sanığın duruşması görüldü.16 SANIĞIN DAVASI GÖRÜLDÜAfyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla 7 Aralık Perşembe günü görülen duruşmalarda örgütün jandarma yapılanmasına ait sanık ve tanık beyanları dinlendi. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) Silahlı Terör [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla 7 Aralık Perşembe günü 16 sanığın duruşması görüldü.
16 SANIĞIN DAVASI GÖRÜLDÜ
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla 7 Aralık Perşembe günü görülen duruşmalarda örgütün jandarma yapılanmasına ait sanık ve tanık beyanları dinlendi. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 10’u tutuklu, 6’sı tutuksuz 16 sanığın davaları görüldü.
4 CEZA 1 YETKİSİZLİK 1 TAHLİYE
7 Aralık Perşembe günü Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmalarda sonucu sanık A.K’ye 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası verildi. A.K, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Halil Gültekin’e 11 yıl 3 ay, Havva Metlek’e 5 yıl, İbrahim Şişman’ın dosyasına yetkisizlik kararı çıkan mahkemeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden İbrahim Şen’e ise 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası verildi. Şen hükümle birlikte tahliye edildi. Diğer sanıkların duruşmaları Aralık, Ocak ve Şubat ayları içerisinde görülecek.
İLK SOHBETLER
KALBUR ÜSTÜ GRUPLA
Afyonkarahisar jandarma yapılanmasında örgütün 8 grubundan birinin sorumlusu olan ve etkin pişmanlıkta bulunan A.K’ye 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezası verildi. A.K hükmün açıklanmasını kabul etti. Örgütle yolunun 2006-2007 yıllarında üniversiteye hazırlık sürecinde dershanede kesiştiğini anlatan A.K, “O dönemde ‘cemaat’ şimdi örgüt olan yapı ile dershane döneminde yolum kesişti. Aslında ben sol görüşlü bir ailenin tek evladıydım. Üniversite’yi Diyarbakır’da okudum. 2011’de Afyon’a dönüp iş hayatına atıldım. Sinerjik diye bir yerde örgütten bir eğitim danışmanı beni mülakata aldılar. İlk katıldığım sohbet grubu kalbur üstü kişilerden oluşuoyrdu. Aklıma gelen isimler; Ahmet Genelioğlu, Bülent Şahin, Yusuf Erbaş, Kamil Türe gibi isimler. Bu grup Gazlıgöl’de toplanırdı” dedi. Aklına gelen birkaç ismi aktaran sanık A.K Mahkeme Başkanı, “Aradan 3-4 yıl geçmiş. Kalbur üstü kişilerin ismini nasıl hatırlamazsınız? Afyon 200 bin nüfuslu bir yer” vurgusu yaptı.
“ÇABA ÜST SEGMENTE
HAZIRLAMAKTI”
Askerlik görevini yapmak için Afyon’dan ve bu yapıdan bir süre ayrıldığını belirten A.K, “üst mütevelli” grubunda sürekli paranın konuşulduğunu söyledi. Daha sonra sohbet hocalığını Lütfullah Arslan’ın yaptığı sohbet grubuna dahil olduğunu anlatan A.k, “Lütfullah Arslan’ın sohbet hocalığı yaptığı grupta; Hüseyin İnceefe, Ali Akdağ, telefoncu Osman, Merkez Tekstilden iki kişi vardı. Bu grup önceki gruba göre alt gruptu. Daha çok pazarcı esnafından oluşuyordu. Bu grupta da bayağı bir para konusu konuşulurdu. Sohbet hocası Lütfullah Arslan ciddi olarak para vermemi istedi. Bir kuruş dahi vermedim. Zaten öğrencilikten iş hayatına atılmış askere gitmiştim. Maddi durum malumdu. Bu grupta beni üst segmente hazırlama çabaları oldu” diye konuştu.
“AŞIK SENİN ADIN
‘AKİF’ OLSUN DEDİ”
17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra grubun dağıldığını anlatan sanık A.K bu süreçte kriptolu telefonla arandığını, örgüt hiyerarşisinde Afyon Jandarma Komutanlığı’nda ki gruplardan sorumlu İl İmamı “Hikmet” kod adlı Ahmet Aşık tarafından arandım. Kendisine tanıyamadığımı söyledim, görüşmek istediğini söyledi. ‘Necmi’ kod adlı Abdülaziz Biçer beni evine götürdü. Orada iki kişi daha vardı. Kim olduklarını sorduğumda o kişilerin astsubay olduklarını söylediler. Şok oldum. Bylock programını da burada öğrendim. O iki astsubayın telefonuna bylock yüklüydü. Bana gelinceye kadar hangi aşamalardan geldiklerini bilmiyorum. O iki kişi E.Y ve Adnan isimli kişilerdi. Abdülaziz Biçer telefonumu aldı. ‘Bunları telefonla arama’ dedi. Meslekleri açısından doğal bir durum sandım. Biçer, benim telefonuma bylocku yükledi. “Hikmet” kod adlı Ahmet Âşık, “Senin adın ‘Akif’ olsun” dedi. Böylece bana da bir kod adı verilmiş oldu. Âşık, “Askerler seni çok fazla bilmesin” dedi. Yaklaşık 5 ay kadar bylock programını kullandım.
“SELAHATTİN DARBENİN
BİZLE İLGİSİ YOK DEDİ”
Grup Sorumlularının haftada bir veya 15 günde bir toplandıklarını anlatan sanık A.K, “Mikail Batakçı, Önder Akci, Talip Çevik bunlar grup sorumlularıydı. ‘Selahattin’ kod adlı Adem Yolcu’ya da bu toplantılarda birkaç kez gördüm. Benim bylock grubumda sorumlu olduğum askerler olan; E.Y, Adnan, Mehmet Yaman, Ahmet Aşık ve jandarmanın diğer grup sorumluları vardı. Toplantılara telefon getirmeyin getirirseniz de uçak moduna alın derlerdi. Ben açık gider bir şeyi saklamazdım. Darbenin olduğu gece evlerine gittim. Haberleri olup olmadığını sordum. Yok dediler. Belki bana söylemediler. Eğer bilsem hemen gider polise bildirirdim. Darbe girişiminden bir hafta sonra polise kendim gittim. Mehmet Yaman ile Ahmet Âşık’ın yakalandıklarını bilmiyordum. Emniyete gittiğim gün ‘Selahattin’ kod adlı Âdem Yolcu ofisime geldi. Saçlarını sıfıra vurdurmuş önce tanıyamadım. ‘Ben Selahattin’ deyince tanıdım. Sanırım itirafçı olduğumdan korktular. Selahattin ‘Darbenin bizle ilgisi yok’ dedi. ‘Selahattin’ kod adlı Adem Yolcu, ‘Hikmet’ kod adlı Ahmet Aşık’ın üzerindeydi. Emniyet aşamasında baskı, cebir, şiddet görmeden hür irademle ifademi verdim. Ama itirafçı olduğum öğrenildiğinden sıkıntılıyım. Ofisime ben yokken gelen bir bay ve bayan  ‘Talip Çevik’i ifadesinde kullanmayacak’ demiş” şeklinde konuştu. İtirafçı olarak sıkıntı yaşadığı beyanı üzerine Mahkeme Başkanı sanık A.K’ye avukatı aracılığıyla gerekli girişimlerde bulunmasını söyledi. A.K’nin celsesinde; Tutuklu sanık Talip Çevik, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanık ve tanık durumunda ki Önder Akci ve Yunus Emre Arslan tanık olarak dinlendi. Sanık A.K karar öncesi sorulan son sözünde, “Emniyetten bu tarafa hep samimi ifade verdim. Hiç ifademi değiştirmedim. FETÖ mücadelesinde Afyon Türkiye’de örnek il. Sayın Mahkeme Başkanı ve Savcıya teşekkür ediyorum” dedi.
YETKİN TEM’DE İFADE VERECEK
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden jandarmadan KHK ile ihraç edilen İbrahim Yetkin’de örgütün Jandarma Grup Sorumlusu olma iddiasıyla yargılanıyor. Yetkin detaylı ifade vermesi ve fotoğraf teşhisinde bulunması için duruşma sonrası TEM Şube’ye gönderildi. Yetkin duruşmada verdiği ifade de şöyle konuştu: “Benim babam yoktu yetimdim. Ailemde sahip çıkmadı. İstanbul Kadıköy’de 2 yıl örgüt evinde kaldım. Bunlar beni askeri okulda kalmaya ikna etti. Dershaneye göndereceğiz dediler. Sigara, alkol kullanmazdım. Kız arkadaşımda yoktu. Elimden geldiği ölçüde namazımı da kılardım. Üzeri çizili öğrencileri memur, kaliteli, itaatkâr öğrencileri de asker ve polis yaparlardı. ‘Eyüp’ isimli kişi ile irtibata geçtim. Senin adın bundan sonra ‘Mustafa’ olsun denildi”
“BÜYÜK TALEBE MESULÜ OLDUM”
Mahkeme Başkanı, “Hayatınız boyunca İbrahim ismini kullanmışsınız. Neden adım Mustafa olarak değişecek diye sormadınız mı?” sorusunu sordu. Sanık Yetkin, “Mustafa babamın adıydı. O dönem abim olan Eyüp abi ev abisi olmamı istedi. Ev abisi olarak bana Kur’an-ı çok okumamı, namaz sonrası okunacak şeyleri bilmemi, kız arkadaşımın olmayacağını, kot vd şeyleri giymeme de giyim kuşamıma özen göstermem telkinleri yapılmıştı. Kadıköy de 4 tane liseden 11’nci sınıf öğrencilerinden üç öğrenci Jandarma Kara MYO okuması için bölgeye alındı. Beni de T.C numaram olmadan dershaneye ‘Mustafa’ diye yazmışlar. Bana Büyük Talebe Mesulü olarak dört evin sorumluluğunu verdiler. İstanbul abisi Olcay ile bu görüşmeyi yaptım. İlk başta insanı mest edecek şekilde konuşuyorlardı. Eksi bir, bir ve sıfır gibi kodlamaları olurdu. Temel hedefleri askeri okullara öğrenci yerleştirmekti” ifadelerini kullandı.
HANİ KUL HAKKI!
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı sanık İbrahim Yetkin’e sınav sorularını örgüt tarafından seçilen öğrencilere verildiği konusunda ne bildiğini sordu. Yetkin, “Memlekete gitmiştim. Para konusunda anlaşamıyorduk. Acele İstanbul’a çağrıldım. Eyüp abi beni Kadıköy’de bir eve götürdü. Burada bana Kur’ana el bastırdı. ‘Deneme sınavı yapacağız’ dedi. Ben sınava çalıştığımı söyledim. Yine de bana ‘Kur’ana el basacaksın’ dedi. Bilgisayar ortamında 10 dakika sürede sınava tabi tutulduk. Daha sonra girdiğimiz sınavda ‘deneme sınavı’ diye tabi tutulduğumuz sınavdakinin benzeri sorularla karşılaştık. Böylece daha sonra sınav sorularının çalındığını anladım” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Hani kul hakkı? Bu örgütle iltisakı olmayan yetim, öksüz olup da gecesini gündüzüne katıp çalışan Türkiye genelinde mesela Afyon’un Emirdağ’ında bir köyde hayali askeri okula girmek olan bir gencin durumu ne olacak? ‘Kul hakkı yemedik’ safsatası üzerine sınav soruları geldi değil mi?” dedi. Sanığın gelecek duruşmasında S.Ö adlı şahıs tanık olarak dinlenecek.
DURUŞMALAR İLERİ
TARİHE ERTELENDİ
Jandarma da astsubay olan tutuklu Şener Yiğit’in duruşması Ocak ayı içerisinde görülecek. Yiğit’e savunmaya hazırlanması için süre verildi. Yiğit’in duruşmasında örgütün jandarma İl İmamı ‘Hikmet’ kod adlı Ahmet Aşık, etkin pişmanlıkta bulunan örgütün jandarma grup sorumlularından Önder Akci tanık olarak dinlendi. Savunmasına 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetleyerek başlayan sanık Mehmet Yaman hakkında ki suçlamaları kabul etmedi. Yaman’ın celsesinde; Ahmet Aşık, Mikail Batakçı, Nezih Orha, Yunus Emre Arslan, Furkan Batur, A.K tanık olarak dinlendi. Aşık ve Batakçı soruşturma aşamasında ki beyanları reddederek sanık Yaman’ı tanımadıklarını söyledi. Eski Astsubay Muhammet Sarsık’ın avukatının kaza geçirmesi nedeniyle duruşması ileri bir tarihte görülecek. Gelecek duruşma için imaj kayıt örnekleri istenilen sanık Mustafa Kısa’nın duruşması Şubat ayında görülecek.
“HİKMET BENİ
GİZLİCE TAKİP ETTİ”
Etkin pişmanlıkta bulunan KHK ile meslekten ihraç edilen jandarma Astsubayı Furkan Batur’da etkin pişmanlıktan yararlanan isimler arasında yer alıyor. Emniyette soruşturma aşamasında ifadesini hür iradesiyle verdiğini vurgulayan Batur, “Askerlik görevim süresince ‘İbrahim’ hoca aracılığıyla gerçek ismini iddianameden öğrendiğim ‘Hikmet’ kod adlı Ahmet Aşık beni aradı. Bir araya geldik telefonuma bylock yükledi. Beni evlendirmek istediler. ‘Yengeli hizmet dengeli hizmet” denilirdi. Mehmet Yaman’ın evime çat kapı gelmesinden rahatsız oldum evimi değiştirdim. Daha sonra ‘Hikmet’ tarafından gizlice takip edildiğimi öğrendim. TEM Şube de tüm bildiklerimi samimiyetle anlattım” dedi. Sanığın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
YOLCU HERŞEYİ İNKÂR EDİYOR
Örgütü hiyerarşisinde jandarma yapılanmasında “Bölge İmamı” olarak mahrem yapıda yer aldığı ve hakkında ki tüm suçlamaları reddeden “Selahattin” kod adlı Adem Yolcu, kod adı kullanmadığını, “Selahattin” isminin abisinin ismi olduğunu böyle bir niyeti olsa başka bir ismi kod adı olarak kullanacağı yönünde savunma yaptı. Eşi ile üniversite de arkadaş olduklarını katalog evlilik yapmadığını ileri süren Âdem Yolcu, hakkında ki tanık beyanlarını ve emniyette ki ifadesini de kabul etmedi. Kalp hastası olduğunu yoğum tempoda çalıştığı için ailesine bile vakit ayıramadığını iddia eden Yolcu, örgütün gizli ve kriptolu haberleşme programı bylocku da kesinlikle kullanmadığını, 2001 yılından beri Uşak’ta ikamet ettiğini, 15 aydır tutuklu olduğunu dile getirdi. Her fırsatta emniyette baskı ile ifadesinin alındığını ileri sürerek ifadesini reddettiğini tekrarlayan Yolcu’ya Cumhuriyet Savcısı, “İfadenizin doğru olmadığını baskı gördüğünüzü söylüyorsunuz. Kolluk ifadenizi alırken sizin kalp hastası olduğunuzu, Isparta’da bir dönem ev tuttuğunuzu nereden biliyordu?” sorusunu sordu. Yolcu, bunları kendisinin anlattığını söyledi. Yolcu’nun duruşmasında; Ahmet Aşık, Talip Çevik, Mikail Batakçı, Mehmet Yaman, Önder Akci, Nevzat Tok, A.K, Davut Oğur, Hüseyin Öğüt tanık olarak dinlendi. Önder Akci, A.K, Davut Oğur ve Hüseyin Öğüt sanık Yolcu’yu tanıdıklarını söylerden diğer tanıklar Adem Yolcu’yu tanımadıklarının dile getirdi. Oğur ve Tok duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
BATAKÇI’DA İNKAR EDİYOR
KHK ile kamu görevinden ihraç edilen Veteriner Hekim Mikail Batakçı’da örgütün jandarma sorumlusu olduğu iddiasıyla yargılanıyor. Grup sorumlusu olmadığını, gizli kriptolu haberleşme programı bylocku kullanmadığını, kimseye yüklemediğini, indirmediğini söyleyen Batakçı’nın hakkında tanık beyanlarına göre “Nail” kod adı dışında ikinci bir ismi kullandığı iddiası da var. Batakçı’nın duruşmasında;  Ahmet Aşık, Mehmet Yaman, İbrahim Şen, İbrahim Yetkin tanık olarak dinlendi. Aşık ve Yaman sanığı tanımadıklarını ve polis ifadelerinin doğru olmadığını tekrar ederken, diğer tanıklar Şen ve Yetkin sanık Mikail Batakçı’yı tanıdıklarını ve hakkında verdikleri ifadenin doğru olduğunu duruşmada anlattı.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme