İyi ki köy olmuşuz azizim

18 Ekim 2012 Perşembe 03:00:00
  Bir süre önce Belediye Meclisi’nden bazı mahallelerin birleştirilmesiyle ilgili karar çıkınca, mahallesi birleştirilecek muhtarlar, soluğu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın yanında almıştı. Muhtarlar, Çoban’a “Sizi bir dönem daha Belediye Başkanı olarak görelim, sonra sizi milletvekili yapalım. Bu karar o zaman hayata geçirilsin” teklifini sunmuştu.
O günlerde şöyle bir hayal etmiştik, acaba Çoban 2015’te milletvekili olsa, kim belediye başkanı olurdu?
***
Aklımıza hemen, milletvekilliğinde ihtisas yapmış bir milletvekilimiz geldi. Nasıl olsa partisinin tüzüğü gereği 3 dönem üst üste milletvekili seçilen kişiler, 4’üncü dönemde seçilemiyor, Meclis yaşamına ara vermek durumunda kalıyordu.
Muhtarlarımız Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ı milletvekili seçtiklerine göre, belediye başkanlığının da yürütülmesi gerekiyor. Doğa, boşluk kaldırmazdı. Eh, milletvekilliği ihtisası yapan kişi, neden belediye başkanlığı da yapmasındı?
***
Bu hayali kurup unutmuştuk bir süre. Afyonkarahisar’da 50 belde belediyesinin kapatılması tartışmaları başlayınca, bir açıklama okuduk. Açıklamada, şöyle deniyordu:
“Borç içinde yüzen, yatırım yapamayan, personel ücretini ödeyemeyen bir belde belediyesi olmak yerine, sağlıklı hizmet alan bir köy statüsüne dönüşmek bir kayıp değildir. Bu sorunun cevabını zamana bırakmak gerekir. Zamanı geldiğinde iyi ki köy olmuşuz diyeceğimiz günler yakındır.”
***
“İyi ki köy olmuşuz diyeceğimiz günler yakındır” açıklaması, daha önce kurduğumuz hayali tekrar hatırlattı.
“İyi ki” formülü ile birçok konu aydınlatılabilir, birçok derde derman olunabilir, kapatılması düşünülen o beldelerin borçları da bu suretle ödenebilirdi zira.
Ferdi Tayfur’un şarkısına atıf yaparak “İyi ki köy olmuşuz, Fadime’nin düğününde halay çekebileceğiz” de denebilirdi, nasıl unutuldu acaba?
***
“İyi ki” formülü ile şehir yönetilir mi, şimdi gelin birlikte hayal edelim:
Kar yağar, yağmur yağar. Yollarda bozulmalar meydana gelir. Seçilen yeni başkanın bir tesellisi vardır…
-İyi ki kar yağdı, yollar bozuldu. Zaten asfaltın da yenilenmesi lazımdı. Fırsat oldu.
Yine kar yağar, yollar kapanır. Eleştiriler yükselir, cevap hazırdır:
-İyi ki yollar kapandı. Olaylara ne kadar zamanında müdahale edebileceğimizi görmüş olduk.
Hava ısınır, su borusu patlar, tesellimiz hazırdır:
-İyi ki bu sıcakta sular kesildi. Yoksa suyun değerini nasıl anlardık?
Caddelerde araçlar yan yana park ederler, tabii buna da olumlu yanıyla bakmak gerekir:
-İyi ki araçlar bu şekilde park etmiş. Yollarımızın bu kadar geniş olduğunu sizler de böylece gördünüz.
Şehir göç verir, bunu da tabii ki benzer bir şekilde izah etmek mümkün:
-İyi ki ilimiz göç verdi, böylece şehir biraz nefes aldı.
Bazı araştırmalar yapılır, şehrin “yaşanabilirlik” düzeyi beklenen durumda değildir. Bu da bir teselli sebebidir:
-İyi ki istenen düzeyde değiliz, daha çok çalışmamız için bir vesile olur bu durum.
Şehiriçi ulaşımda taraflar kavga mı etti?
“İyi ki kavga ettiler, bizim ipleri ele almamız için faydalı oldu” denir.
Herhangi bir yatırım yarım mı kaldı?
“İyi ki yatırım yarım kaldı, halkımızın bu yatırımı ne kadar çok istediğini hep birlikte gördük” cümlesi kurulabilir.
***
Tabii bu kadar “iyi ki”den sonra, dünyanın bütün bardaklarına dolu tarafından bakabiliriz.
Yine de milletvekilliğinde ihtisas yapmış bir kişinin belediye başkanı olması konusunda “İyi ki hayalmiş, hayal olarak kalmış” cümlesi kurulursa da şaşmamak lazım.