IV. Murat'ın İçki Yasağı ve Ünlü Berduş Bekri Mustafa'nın İbretlik Hikâyesi

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde yaşayan IV. Murat, sert yönetim tarzı ve koyduğu yasaklarla ünlüdür. Disipline verdiği önemle tanınan IV. Murat, özellikle içki, tütün ve kahve yasağıyla Osmanlı toplumu üzerinde derin etkiler bırakmıştır.

Bu yasaklardan en çok içki yasağı, İstanbul’un eğlence âlemi ve halk arasında yankı bulur. Ancak ironik bir şekilde IV. Murat, kendisi de içki içmesiyle tanınmaktadır. Yine de, içki yasağını şiddetle uygulamaktan geri durmamış, yasağa uymayanları ağır cezalarla karşı karşıya bırakmıştır.

O dönemin meşhur içki düşkünü olan Bekri Mustafa, IV. Murat devrinin en renkli simalarından biridir. Kendine has tarzı ve hayata olan mizahi bakışıyla tanınan Bekri Mustafa, IV. Murat’ın yasaklarından çekinmeksizin içki içmeye devam eder. Ancak IV. Murat, halkın arasına karışarak bu yasaklara uyulup uyulmadığını bizzat denetlemekte ve yasakları ihlal edenleri en ağır şekilde cezalandırmaktadır.

Bir sabah IV. Murat, yanında veziri Bayram Paşa ile birlikte, kılık değiştirerek halkın arasına karışır. Tüccar kılığına giren padişah ve veziri, içki yasağına aykırı davrananları bulmak üzere Üsküdar iskelesine gelir. Duyumlara göre, burada kayıkçılık yapan Bekri Mustafa'nın yasağı hiçe sayarak içki içtiği konuşulmaktadır. Sultan IV. Murat ve Bayram Paşa, “Bekri Mustafa” diye sora sora ünlü kayıkçıyı bulurlar ve kayığıyla onları karşıya geçirmesini rica ederler.

Bekri Mustafa, yanına gelen iki yolcunun selamına karşılık verir ve "Elbette evlat, buyurun," diyerek onları kayığına alır. Kayık denize açılır açılmaz Bekri Mustafa, kayığın oturağının altına sakladığı bir bölmeden rakı testisini çıkarır. Testiyi açarak, büyük bir keyifle yudumlayıp "Ohh, serinledim!" diyerek içkisini yerine koymaya hazırlanır. Bunu gören IV. Murat, "Baba, testiyi bize de ver, biz de bir yudum içip serinleyelim," der. Bekri Mustafa ise içkisinin rakı olduğunu ve kendilerinin içemeyeceğini söyler.

Bekri Mustafa, içkisinin rakı olduğunu gizlemez ve "Olmaz evlat, içerisindeki su değil, rakı. Siz bunu içemezsiniz, dayanamazsınız, kendinizi ve beni tehlikeye atarsınız," diye uyarır. Ancak IV. Murat, ısrar edince Bekri Mustafa testiyi onlara uzatır. Böylece padişah, veziri ve kayıkçı Bekri Mustafa arasında içki testi gidip gelmeye başlar.

Bir süre sonra, IV. Murat kayıkçının cesaretini ve yasak karşısındaki rahat tavırlarını sınamak ister. "Baba, IV. Murat’ın içki yasağından hiç mi korkmazsın?" diye sorar. Bekri Mustafa alaycı bir şekilde gülerek, "Korkarım elbet ama Padişah beni burada nasıl görecek?" diye cevap verir. Padişah, "Peki, IV. Murat’a ben söylersem ne yaparsın?" deyince, Bekri Mustafa bir kahkaha patlatır ve "Sen de benimle içtin; söylersen ikimizin de kellesi gider," diye cevap verir.

IV. Murat, Bekri Mustafa’nın bu cesur tavrına hayran kalır ve gerçek kimliğini açıklamaya karar verir. Hafif çakırkeyif olan Sultan, "Ya ben IV. Murat, bu da vezirim Bayram Paşa ise ne yaparsın?" diye sorar. Bekri Mustafa, hiç şaşırmadan gülmeye başlar. "Vay köftehorlar, size dayanamazsınız demedim mi? İki yudum içmeyle biriniz padişah, biriniz vezir olmaya kalktı!" der. Bu hazırcevaplık karşısında IV. Murat kahkahalar atar ve Bekri Mustafa’ya cezalandırmak yerine uyararak onu bağışlar.

Bu olay, halk arasında Bekri Mustafa’nın hazırcevaplılığı ve IV. Murat’ın onu bağışlamasıyla yayılır. Ne var ki, bu dönemde içki yasağına uymayan pek çok kişi ağır cezalarla karşı karşıya kalmıştır. IV. Murat’ın yasakları, Osmanlı toplumunda disiplini sağlamak amacı taşısa da, Bekri Mustafa gibi bazı renkli simaların hayatı ve halkın mizahi bakışı, bu yasaklara karşı farklı bir tavır oluşturmuştur.
IV. Murat ve Bekri Mustafa’nın bu hikâyesi, yasaklara karşı halkın dirençli ruhunu ve mizahi bakış açısını gözler önüne sererken, padişahın otoriter tavrının dahi zaman zaman halkın arasında unutulup yerini hoşgörüye bıraktığını göstermektedir.

Bakmadan Geçme