'İtibarsızlaştırmaya karşı kenetlenelim'

AK Parti 48’inci İl Danışma Meclisi toplantısında, 17 Aralık 2013’te başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ele alındı. Partinin ve hükümetin üzerinde uluslararası bir operasyon yürütüldüğü belirtilirten, kürsüye gelen konuşmacılar, “Kenetlenelim” çağrısı yaptı

AK Parti 48’inci İl Danışma Meclisi toplantısı, Belediye Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Toplantıya AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek ile çok sayıda partili katıldı.
MEHMET AKİF’İN BİRLİK ŞİİRİ
Toplantının basına açık bölümündeki gündem, 17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından gelişen olaylardı. Kürsüye gelen her konuşmacı, AK Parti’nin birlik ve beraberliğinin artması gerektiğini vurguladı. AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, “Yoğun gündem yaşıyoruz. Bizim birlik ve beraberliğimizin noksansız olması gereken günlerden geçiyoruz. Enaniyeti bir kenara bırakmamız gerekiyor. Nefislerimizi bir kenara bırakıp ülkemizin geleceğini öncelik olarak almamız gerekiyor. Ondan dolayı, teşkilatlarımıza tavsiyemiz, sen-ben kavgasından ziyade ülke meselesini dikkate alalım” dedi. Zeybek, Mehmet Akif Ersoy’un “Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz/ Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz” dizeleriyle biten Birlik Şiiri’ni okudu.
30 MART SEÇİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ
İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel de benzer bir vurgu yaptı. Sel, “30 Mart seçimleri çok önem arz etmeye başladı. Gece gündüz çalışmak durumundayız. Elimizden geldiği kadar bunları anlatmak durumundayız” diye konuştu. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise “Aday adayı olup da aday gösterilmeyen kardeşlerimizle birlik ve beraberlik içinde olmamızın ne kadar elzem olduğunu ifade ediyorum” dedi. Çobanlar Belediye Başkanı Salih Alaka ise “Bizler de kendi aramızdaki küçük ve kısır çekişmeleri bir araya bırakıp bütün belediyelerde AK Parti’nin olmasını sağlamamız lazım” ifadelerini kullandı.
MAKAM KAVGASINA GİRİLMEMELİ
“Birlik ve beraberlik” konusunda en çarpıcı sözler ise AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün’e aitti. Ürün, şöyle konuştu:
“Bunlar bizim hakkımızı yerken, biz Belediye Başkanlığı, Belediye Meclis üyeliği, İl Genel Meclisi üyeliği kavgasına girersek çocuklarımız da millet bizi affetmez. Siz bu kavgayla uğraşıp 2014’teki seçimi kaybetmeseydiniz, ülkede istikrar devam ederdi, denildiğinde ne cevap veririz?”

28 Şubat’ta bile böylesi olmadı

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili
Halil Ürün, 28 Şubat sürecinde bile
savcıların basın kuruluşlarına bildiri dağıtmadığını, ancak 17 Aralık sürecinde bu durumun da yaşandığını söyledi

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, İl Danışma Meclisi’nde yaklaşık 50 dakikalık bir konuşma yaptı. Ürün, 17 Aralık sürecinin arkasında, Kanal İstanbul’dan rahatsız olan güçlerin olduğunu belirtti. Ürün, “Kanal İstanbul projesini ortaya attık, kıyamet koptu. Bu, Türkiye’nin en büyük projesi, hayata geçirilebilecek bir proje. Bundan herkes rahatsız oluyor. Boğazlar’ın statüsü uluslararası sular gibi görülüyor. Biz orada denetimi sağlayamıyoruz, para kazanamıyoruz. Kanal İstanbul’u gündeme getiren bir hükümet düşünün. İstanbul’a dünyanın sayılı havaalanınlarından birini inşa edecek hükümet düşünün. Aynı el bir gün Gezi’de genci kullanıyor, bir başka gün bir medya mensubunu kullanıyor. Aynı el, bir gün akademisyeni kullanıyor, aynı el bir bakıyorsunuz bir polisten istifade ediyor. Öbür gün militanlaşmış bir savcıyı bulabiliyorlar” dedi.
NUH METE YÜKSEL HATIRLATMASI
Cumhuriyet Savcısı Muammer Aktaş’ın basın bildirisi dağıtmasını eleştiren Ürün, “Cumhuriyet tarihinde görülmemiş, bir savcının gazetecilere bildiri dağıtması. Yok böyle bir şey. 28 Şubat sürecinde bir savcı, başörtülü bir milletvekili hanım kardeşimizi gitti evine baskın yaptı. Nuh Mete Yüksel… O zaman şimdiki Cumhurbaşkanımız milletvekiliydi, diğer milletvekilleriyle gittiler, engellediler. Milletvekilinin anayasal dokunulmazlığı var. Ama onlar bile medya yüzde yüz onların arkasında olmasına rağmen medyayla iş tutmaya kalkmamışlardı. Bugün yaşadığımız çok farklı bir kriz” ifadelerini kullandı.
BAKAN OĞULLARI GARNİTÜR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve siyaset kurumunun itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirten Ürün, “Bunun için Halkbank operesyonunun garnitürüdür Bakan oğulları ya da Başbakan’a uzanan hikayeler. Kim millet parasını, devlet parasını yediyse yakasına yapışsınlar. 14 ay soruşturma yapıp kimseye bir şey söylemeden, UYAP sistemine bambaşka kodlarla gireceksiniz, ‘Gizlilik için böyle yaptık’ diyeceksiniz. Sonra operasyon başladıktan sonra ne kadar gizli bilgi ve belge varsa bir kısım medyaya vereceksiniz. Kim inanır buna? Demek ki siz bu operasyonu gizlilik için değil, birilerinin maşası olduğunuz için yaptınız” diye konuştu.
MUHALEFETE DE ELEŞTİRİ
Muhalefet partilerini de eleştiren Ürün, şöyle devam etti:
“Yapmaya çalıştıkları şey, itibarsızlaştırma operasyonu. Siyaseti, Başbakan’ı itibarsızlaştırma operasyonu. Elinizde bir liste, Yasin El Kadı’yı birinci sıraya yazmışsınız. Yasin El Kadı, Amerika’daki bankalardan aklanmış. Altındaki isimler de büyük projeleri yapan müteahhitler. Bunlar yolsuzluk da yapmış olabilirler, yargıla tamam. Peki bunları nasıl (seçime) 3 ay kala devreye sokuyorsunb. Be mübarek, şunu bilmemen mümkün değil: Borsa bu işten etkilenecek. Yasaya aykırı hareket ediyorsun. Aciz muhalefetimiz bunları görmek yerine, ‘Yargıya müdahale ediyorsunuz, bunları hemen asacaksınız’ (diyor). Bütün dünyada suçların şahsiliği vardır. Oğlu suç işledi diye babasını hapsedemezsiniz. Babası suç işledi diye oğlunu hapsedemezsiniz. Oğlu suç işledi diye biz babasını asacaksak, böyle anlamsız bir olay olamaz.”

Diğer partiler de AK Parti’ye yöneliyor

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, 17 Aralık operasyonundan sonra
CHP’li ve MHP’lilerin de AK Parti’ye oy vermeyi düşündüklerini kaydetti

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, 17 Aralık operasyonu sürecinden AK Parti’nin güçlenerek çıkacağına inandığını belirtti. Çoban, “Ülkemiz 27 Nisanlar’ı atlattı, onun öncesinde kapatma davası gibi çok büyük bir darbeyi atlattı. Akabinde Gezi olaylarını atlattı. Şimdi yargının siyasete darbesiyle karşı karşıyayız. Bizler de geçmişteki kapatma davasında bile bu kadar yaralanmamıştık, bu kadar üzülmemiştik. Bu kadar kenetlenmemiştik” dedi.
HALK BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE
“Kenetlenmemiştik” tanımını bilerek kullandığını vurgulayan Çoban, “Kenetlenmemiştik lafını sadece teşkilat başkanlarımız, belediye başkanlarımız için, milletvekillerimiz için veya belediye meclis üyelerimiz, il genel meclisi üyelerimiz için kullanmıyorum. Genelde halkımızın tamamını kullanıyorum. Gerçekten teşkilatlara, ilçe başkanlarımıza sorun: Halkımızda büyük bir birliktelik, beraberlik var. Denilen şu: Biz oyunun farkındayız. Uluslararası güçlerin AK Parti’den rahatsız olduğunu, hükümetin gönderilmesi için en iyi gündemin yolsuzlukla bu hükümete vurmak olduğunu, bunun bir plan olduğunu biz çok iyi anlıyoruz. Şimdiye kadar AK Parti’ye asla oy vermedik, ancak ilk seçimde AK Parti’ye oy vereceğiz diyen birçok CHP’li, birçok MHP’li ve diğer partilerden arkadaşlarımızı ben kendi kulaklarımla duydum. Bilmeden konuşmuyorum, şahit olduğum konuşmaları aktarıyorum” diye konuştu.
CHP’YE “DARBE” SESLENİŞİ
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaşanan olaylara duyarsız kalmaması gerektiğinin altını çizen Çoban, şöyle devam etti:
“Buradan CHP’lilere sesleniyorum. Bu tür darbeler karşısında, eskiden darbe denilince akla Silahlı Kuvvetlerimiz gelirdi. Allah’a hamdolsun o kurumumuz şu anda asli fonksiyonunu en güzel şekilde icra ediyor. Bugün artık darbe bürokrat ya da yargıdan bekleniyor. Bugünkü iktidara yapılan bu şekilde bir darbe, yarın başka siyasi partiler de iktidara geldiği zaman benzeri, hatta daha şiddetlisi yapılabilir.”
ALGI YÖNETİMİ YAPILIYOR
Savcıların, yetkilerini aşarak operasyon yapmasının doğru bir yöntem olmadığını aktaran Çoban, “Yarın Anadolu’nun bir köşesinde bir savcı, benzeri şeyleri yapmaya kalkarsa, bir sabah bir belediye başkanını, bir milletvekilini, bir bürokratı alsa gelse, basın da bunları haber olarak verse siz isterseniz yargılama sonunda beraat edin. Ama halkın kulağında o günkü operasyon kalır. Algı yönetimi budur. Yapılmak istenen de algı yönetimidir” dedi.

3 Y İLE MÜCADELE

AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, İl Danışma Meclisi toplantısında, “Gezi olaylarıyla hedefleri Başbakan’ı indirmek, ülkeyi harabeye çevirmekti hedefleri. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Konutu’na yürümeye kalktılar, o da alınan tebdirlerle berhava oldu gitti. Şayet bunu yapsalardı, Başbakanlık Konutu’nu yerle bir edip fotoğraflarını dünya medyasıyla paylaşıp Türkiye’nin istikrarlı bir ülke olmadığını, yatırım yapılması gereken bir ülke olmadığını ifşa edeceklerdi. Hainler boş durmadı. Bu sefer piyonlarını kullanmaya kalktılar. Dershaneler meselesini gündeme getirdiler. Dershaneler meselesi ile 17 Aralık’ta bir hareketlenme başladı. Dershaneler bahane edilerek ülkenin 3 bakanının istifası gündeme geldi. AK Parti kurulduğundan itibaren yoksulluk, yolsuzluk, yasaklarla mücadele ediyor. Çok şükür yasaklarda rahatlama gerçekleştirildi. Yoksullukla mücadele edildi. Merkez Bankamız güçlendi” dedi.

ABD’YLE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA…

İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Sel, şöyle konuştu:
“Kılıçdaroğlu, Amerika’dan randevu alamamıştı. Bu hadiselerden önce Amerika’ya gitti, orada yetkililerle ve cemaatin ileri gelenleriyle görüştü. Daha sonra buraya geldi, Büyükelçi’nin ayağına gitti. Oradaki görüşmeden bir saat sonra Mansur Yavaş’a CHP’nin yönetiminden tepki olmasına rağmen Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıkladı. Daha önce partisinden yolsuzluk nedeniyle atılan, kongrede türlü hakaretlere maruz kalan Sarıgül, kurtarıcı olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterildi. Maalesef bizim Hatay Belediye Başkanımız, CHP’den aday gösterildi. Bizim gerçek filmi görmemiz gerekir.”

30 MART ÇOK ÖNEMLİ

Çobanlar Belediye Başkanı Salih Alaka, 30 Mart’taki yerel seçimlerin önemine dikkat çekti. Alaka, “Kritik bir zaman dilimi içerisindeyiz. 30 Mart’taki yerel seçimler, çok daha kritik bir sürecin de teyidi anlamına geliyor. Başta sayın Başbakanımız olmak üzere, AK Partili hükümet üyeleri ve belediyeler, çok önemli yatırımlara imza atmışlardır. Bu icraatların neticesinde normal demokratik yollardan bu hükümete dur demek mümkün değil. O nedenledir ki, ayakoyunları ile demokrasi dışı oyunlarla AK Parti bertaraf edilmeye çalışılıyor” diye konuştu.

Murat ARISOY