İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy anlatıldı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı, Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kocatepe Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 'Kabulünün 101. Yıldönümünde İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy' konferansı düzenlendi   Rıza Çerçel Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen etkinliğe [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı, Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kocatepe Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Kabulünün 101. Yıldönümünde İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy” konferansı düzenlendi
Rıza Çerçel Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen etkinliğe AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Aydın ile Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığında görevli Öğr. Gör. Burak Ahmet Saka konuşmacı olarak katıldı.
Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığında görevli Öğr. Gör. Burak Ahmet Saka, “Milli Mücadele Döneminde Mehmet Akif Ersoy’un Faaliyetleri” konulu sunumunda Mehmet Akif Ersoy’un hayatını anlattı. Mehmet Akif Ersoy’un Aralık 1873 tarihinde İstanbul’un Fatih semtinde dünyaya geldiğini söyleyen Saka, “Babası Tahir Efendi Arnavut kökenli, annesi Emine Şerife Hanım ise Türk kökenlidir. Ailesi ve çevresinde aldığı terbiye ile beraber bu unsur, eğitim hayatı ile birleşerek ona hayatı boyunca İslam’ın, ülkesi ve insanlığın yararına çalışan biri olması için çok önemli katkılar sunuyor. 25 yaşında evlenen Mehmet Akif’in 3 tane kızı, 2 de oğlu var. Karakter olarak oldukça sakin, sabırlı ve oldukça dürüst bir insan olduğu da bilinmektedir.” diye konuştu.
“MİLLİ MARŞIMIZ BAĞIMSIZLIĞIN GÖSTERGESİ”
“İstiklal Marşının Yazımı ve Kabulü” sürecini anlatan AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Aydın, milli marşların bir ülkenin bağımsızlığının, gücünün ve vatanseverliğinin göstergesi olduğunu belirterek, milli marşların tarihçesi hakkında şunları söyledi:
“Milli marşların yazımı eski zamanlardan itibaren savaşta karşı tarafı ürkütmek, korkutmak, kaçırmak şeklinde düşünülmüştür. İlk çağlardan itibaren sözlü, yazılı şekillerde milli marşların varlığını görüyoruz. Sesli müzik aletlerinin kullanılması ile oluşturulan milli marşlar var. En eski milli marş, İngiltere’de 18. yüzyılın ortalarından itibaren kraliyet törenlerinde söylenen ve 1825 yılında milli marş olarak ilan edilen ‘Tanrı Kral ve Kraliçeyi Korusun’ adlı marştır. 19. ve 20. yüzyıldan itibaren de Avrupa ülkelerinin pek çoğunda milli marşlar ve besteleri kullanılmıştır. Osmanlı Devletinde milli marş dediğimiz zaman genellikle mehter düşünülüyor ama mehter ordunun bünyesinde kurulan marştır. 1299 yılından itibaren marş kavramı vardır ama bugünkü gibi tüm ulusa mal edilmiş şekilde değil daha çok yenileşme dönemi olarak ifade ettiğimiz 18. yüzyıldan itibaren Yeniçeri Ocağının kaldırılması, II. Mahmut döneminde ordu ve bandonun yeniden düzenlenmesi dönemiyle şekillenmeye başlayacaktır. Bu dönemde devrin padişahı adına bestelenmiş marşlar var. Bunların ilki, II. Mahmut’a bestelenecektir ve Mahmudiye Marşıdır. Tanzimat Döneminde ise Mecidiye Marşı bestelenmiştir.”
Konferans, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi