'İstikbal göklerde ve köklerde'

Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Cemil Çiçek, 'Afyonkarahisar Adliyesi artık kâfi gelmiyor. Yeni binalar yaparak hiç durmadan yeni mahkemeler kurarak itilafları çözmek hem pahalı, hem de uzun ve adamı canından bezdirir. Bunun için arabuluculuk önemli' dedi   Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Tahkim Merkezi ve Arabuluculuk Merkezi açılış törenine [&hellip]

Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Cemil Çiçek, “Afyonkarahisar Adliyesi artık kâfi gelmiyor. Yeni binalar yaparak hiç durmadan yeni mahkemeler kurarak itilafları çözmek hem pahalı, hem de uzun ve adamı canından bezdirir. Bunun için arabuluculuk önemli” dedi

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Tahkim Merkezi ve Arabuluculuk Merkezi açılış törenine katıldı.
“HER YERDE AFYONKARAHİSAR’DAKİ TABLOYU GÖRMEK İSTİYORUZ”
Cemil Çiçek, Milli Mücadele’nin kilit taşı olan Afyonkarahisar’ın aziz ve kadim bir şehir olduğunu vurguladı. Şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ettiğini belirten Çiçek, “Türkiye’nin her yerinde Afyonkarahisar’daki gibi birlik ve beraberlik tablosunu görmek istiyoruz. Değerli Valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı burada aramızda. Valilik için değil sizlere hizmet etmek için burada. Onun idraki içerisinde olduğuna ben kefilim. Değerli Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, yargımızın temsilcileri Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcımız Fatih Karabacak’la biraradayız. Hiç şüphesiz Türkiye’nin nal çivisini bile dışarıdan ithal ettiği bir Türkiye’den bugün 20 binden fazla sanayi malını tüm dünya ülkelerine, haritada yerini bulamadığımız ülkelere bile taşıyıp götüren iş dünyamızın değerli mensuplarıyla birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.” dedi.
“İNŞALLAH YARGI YARASINI KISA SÜREDE SARACAK”
Hızla değişin dünya da en hızlı değişen ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini söyleyen Çiçek, “Eski yapılarla yeni sorunları çözmek, dünün güneşiyle bugünün çamaşırını kurutmak, eski bilgi ile yeni sorunları çözüme kavuşturmak mümkün değildir. Gelişmelere ve değişmelere paralel olarak mevzuatımızı ve kurullarımızı yeni baştan gözden geçirmek gerekiyor. Kuralları da kurullarıda ihtiyaçlar belirler. 2002 yılından itibaren pek çok alanda değişiklik olduğu gibi belki neticeleri biraz zaman alacak. Bir kısım fitne fesat hareketleri nedeniyle yargımız epey yara aldı. İnşallah o yarayı kısa sürede saracaklar. İtilaflarımızı sadece yargı yol ve yöntemiyle çözmekte ciddi zorluklarımız var. Arzu edilen tabi itilafsız bir toplum olmaktır. Ama insan varsa itilaf da var. Ben avukatlık mesleğinden geliyorum. Kardeşler arasında itilaf olmasa biz geçimimizi nereden temin edeceğiz? Kardeşler arasında bile anlaşmazlıklar oluyor. Küreselleşip dışa açılan bir dünyada iş dünyamızın da ciddi sıkıntıları oluyor.” diye konuştu.
“GELECEĞİMİZİ GÖKLERDE VE KÖKLERİMİZDE ARAMAMIZ GEREKİYOR”
AB yolculuğunda Türk hukuk hayatına yeni bir kısım kurallar getirildiğini belirten Çiçek, “Bu kuralların bir kısmının kökleri bizim kültürümüzde vardır. Ama biz köklerimizden şu veya bu sebeple uzaklaşıp başka bir limana yanaştığımız için sanki bu yenice batının bulduğu bir şey gibi gözüküyor. Bunun kökü bizde var. Köklerimize dönersek hem göklerde hem köklerde geleceğimizi aramamız gerekiyor. O zaman birçok meseleyi çözmede kolaylık bulmuş oluruz. Arabulucuk müessesesi de hayatımıza girdi. İşin bu noktaya gelmesinde TOBB Başkanı RifatHisarcıklıoğlu klasik bir başkanlık yapmadı. Buna şahidim, bunun belgeleride var.” şeklinde konuştu.
Çiçek sözlerini şöyle tamamladı: “Mahkemelerin iş yükü ortadadır. Adliye hizmet binası açtığımız illerden biride Afyonkarahisar’dır. Ama Afyonkarahisar Adliyesi artık kâfi gelmiyor. Yeni binalar yaparak hiç durmadan yeni mahkemeler kurarak itilafları çözmek hem pahalı hem de uzun ve adamı canından bezdirir. Allah mahkemeye düşürmesin, mahkeme duvarı şeklinde olumsuzluklar ifade edilir. İstesek de istemesek de mahkemeler olumsuzlukları çağırır. Görev yapan arkadaşların bir dahli bir kusuru yoktur. Bugün Türkiye’de yargı mensubu olmak büyük bir fedakârlıktır. Bunu da buradan açık yüreklilikle söylemek isterim. Yargı mensuplarımızda bu fedakarlığı yerine getirmeye çalışıyorlar.”

Bakmadan Geçme