'İstedim ama yapamadım'
Afyonkarahisar eski Valilerinden Muzaffer Dilek, Afyonkarahisar'da Kadınana İlkokulu ve Vali Konağı binalarının tescillenerek koruma altına alınmasını sağlamaktan olan mutluluğunu anlatırken, eski Hükümet Binası'nın planlarını yeniden hazırlamaya zaman bulamayışının üzüntüsünü ifade etti Afyonkarahisar eski valisi ve Emekli Danıştay Üyesi Muzaffer Dilek, Afyonkarahisar'da gerçekleştirmek isteyip de gerçekleştiremediği en önemli çalışmanın, yıkılan eski Hükümet Konağı'nın planlarının yeniden hazırlanıp, [&hellip]
Afyonkarahisar eski Valilerinden Muzaffer Dilek, Afyonkarahisar’da Kadınana İlkokulu ve Vali Konağı binalarının tescillenerek koruma altına alınmasını sağlamaktan olan mutluluğunu anlatırken, eski Hükümet Binası’nın planlarını yeniden hazırlamaya zaman bulamayışının üzüntüsünü ifade etti
Afyonkarahisar eski valisi ve Emekli Danıştay Üyesi Muzaffer Dilek, Afyonkarahisar’da gerçekleştirmek isteyip de gerçekleştiremediği en önemli çalışmanın, yıkılan eski Hükümet Konağı’nın planlarının yeniden hazırlanıp, eski yerine yeniden yapılmasının yolunu açmak olduğunu bildirdi.
Türk İdareciler Derneği tarafından yayınlanan “İdarecinin sesi” isimli dergide mesleki bilgi ve birikimlerini aktaran Afyonkarahisar eski Valisi Muzaffer Dilek, “Kültür Varlıklarının korunmasında öncü bir Vali Ünal Özgödek” başlıklı bir makale kaleme aldı. Yazısında görev yaptığı kentlerde tarihi dokuların korunmasına yönelik çabalarına da değenin Vali Muzaffer Dilek, Afyonkarahisar’da Kadınana İlkokulu binası ile Vali Konağı binalarının tescillenerek koruma altına alınmasının önemli bir kazanım olduğuna işaret etti. Vali Dilek, “Afyonkarahisar’da çok önemsediğim, ancak yapmaya zaman bulamadığım görev ise 1970’li yıllarda yıkılan Valilik binası için bir restitüsyon projesi hazırlatılmasıydı. Bu projeyi gerçekleştirebilseydim bir gün bugün yok olmuş tarihi yapının tekrar yerine yapılabilmesi için önemli bir adım atılmış olacaktı” dedi.
Vali Muzaffer Dilek’in oldukça uzun olan yazısından Afyonkarahisar ile ilgili olan bölümünü sütunlarımıza alıyoruz:
“Benzer bir uygulamaya da Afyonkarahisar’dan örnek vermek isterim. 1927 yılında Cumhuriyetin ilk yapılarından olarak yapılmış olan Kadınana İlkokulu (Daha sonra değişik statülerle faaliyetine devam etmektedir.) için 1990’lı yıllarda yıkım kararı alınmış, ancak her nasılsa uygulanmamış. Kışla binası gibi sıvanarak özgün görünümü kamufle edilmiş bu değerli yapı yıkılmaktan bir şekilde kurtulmuş olsa da yanına betondan ek bina yapılmasından kendini kurtaramamıştır. Bir benzetme yapmak gerekirse ölümden kurtulmuş, ancak böğrüne bir bıçak darbesi almış gibi. Oysa Kadınana İlkokulu, 1927 yılında Türkiye genelinde aynı plana göre yapılmış toplam 13 adet yapıdan birisidir ve bu yapıların beş adedi ilkokul, sekiz adedi ise ortaokuldur. Aksaray’da ortaokul olarak yapılmış olan benzer bir yapı, bu günkü (benim de öğrenim gördüğüm) lise binasıdır. Muhtemelen özgün giriş merdivenlerinden dolayı dikkatimi de bu nedenle çekmiş olmalı. Okuduğum okula benzerliğinden yola çıkarak yaptırılan inceleme-araştırma sonunda tahminimde yanılmadığım anlaşıldı. Okul restore edilerek gerçek kimliğine ve görünümüne kavuşturuldu.
Bu şehirde yaptığım ve yapamadığım iki işten daha söz etmek isterim. Tanık olduğum kötü uygulamalardan kaynaklanan endişelerimden dolayı, ileride başına olumsuz bir şey gelmemesi için Afyonkarahisar Vali Konağını görevden ayrılmadan kısa süre önce tescil ettirip sonra da restore ettirdim. Konak, şehrin merkezindeki İstasyon Caddesi üzerindeki 2500 metrekare arsa üzerine 1930’lu yıllarda yapılmış. Bugünün fiyatlarıyla Konağın önemli bir parasal değeri olmasa da Cumhuriyetin ilk dönem kamu yapılarından olması en önemli vasfıydı. Arsa değeri çok yüksek olduğu için bir gün yıkılıp başka amaçlı bir yapıya dönüştürülmesi ihtimalini dikkate alarak korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil ettirilmesini uygun buldum. Cumhuriyetin ilk dönem mimari özelliğini taşıyan Vali Konağı’nın korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesi yasalara tamamen uygundu. Bu yapının birinci tescil gerekçesi 1930’lu yıllarında yapılması ve dolaysıyla Cumhuriyetin erken dönem mimari yapılarından olmasıydı. Daha da önemlisi 1937 yılının Kasım ayında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Başbakan Celal Bayar ve beraberindeki zevatın, Vali A. Durmuş Evrendilek tarafından, bu konakta misafir edilmesiydi. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. Maddesine göre bu tür yapılar Koruma Bölge Kurulu kararı ile korumaya alınabiliyordu. Görevden ayrılmadan önce kültürel mirasın korunması ile ilgili son somut girişimim de bu oldu.
Afyonkarahisar’da çok önemsediğim, ancak yapmaya zaman bulamadığım görev ise 1970’li yıllarda yıkılan Valilik binası için bir restitüsyon projesi hazırlatılmasıydı. Bu projeyi gerçekleştirebilseydim bir gün bugün yok olmuş tarihi yapının tekrar yerine yapılabilmesi için önemli bir adım atılmış olacaktı. Bu öneri bana, Yazar/ Y. Mimar (TMMO eski Başkanı Merhum Oktay Ekinci tarafından yapılmıştı).” >> Kocatepe Haber Merkezi