'İsrail'in başkenti cehennemin dibidir'

AGD Şube Başkanlığı'nca başta Milli Görüş teşkilatları olmak üzere Filistinli Müslümanlara destek olmak için basın açıklaması yapıldı.

Şube Başkanı Muharrem Coşkun, “İsrail’in başkenti ne Kudüs, ne Telaviv’dir, İsrail’in başkenti cehennemin dibidir.” dedi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Afyonkarahisar Şubesi tarafından bugün akşam Anıtpark önünde Filistinli Müslümanlar’ın haklı mücadelesine destek olmak amacıyla basın açıklaması düzenlendi. Milli görüş teşkilatları başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de basın açıklamasında hazır bulundu.

Haber
“İSRAİL ANCAK GÜÇTEN ANLAR”
Açıklamada, 9 Mart 2022 tarihinde İsrail Cumhurbaşkanının devlet protokolü ile karşılanmasını protesto eden Milli Görüş temsilcilerinin indirdikleri İsrail bayrağı protesto amacıyla yakıldı. AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun, şunları kaydetti: “Yüz yıla yakın süredir İslam topraklarını işgal ederek, kadın, yaşlı, çocuk demeden katlederek, habis bir kanser gibi büyüyen israil, bu sabah pervasız eylemlerinin karşılığını, mutlak başarıya ulaşan aksa tufanı operasyonu ile acı acı tecrübe etmiş oldu. Bir kere daha bu güzel sabahı bizlere bahşeden allah’a hamd ediyoruz. Bunca zamandır bu meydanlarda İsrail’in zulümlerini tel’in için toplandık, zalimlere karşı nefretimizi haykırdık. Kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissederek duaya durduk, kıyama kalktık. Fakat bugün başka, işte bugün büyük bir sevinçle, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden yolda elde edilen bu büyük başarıyı kutlamak, Filistinli kardeşlerimizle ve mücahidlerle omuz omuza olduğumuzu haykırmak için buradayız. İlk kıblemiz, haremimiz, etrafı mübarek kılınmış Mescidi Aksa’mız, her gün terörist İsrail ve Yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyor. Sokaklarda masum siviller kurşuna diziliyorken, on yaşında çocuklar tutuklanıyorken, Gazze’de ambargo ve abluka şiddetini artırmışken, sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm Müslümanların izzeti hergün her an çiğnenmeye devam ediyorken gerçekleşen bu operasyon, yalnız İsrail’e değil, dünyayı kana boğan tüm zalimlere verilmiş bir cevaptır. Dünyayı zulüm kulelerinden tahakküm ile yöneten kâfirlere karşı bir avuç mücahid, bugün bir kere daha; arzın yegâne ve mutlak sahibinin Cenab-ı Allah olduğunu hatırlatmış, delinemez, geçilemez, yapılamaz denilen ne varsa hepsini yapmıştır. Milyarlarca dolar harcanan sistemler, uydular, istihbarat ağları, silahlar ve hepsinden önemlisi yenilmezlik algısı yerle yeksan olmuştur. Merhum Erbakan Hocamızın ‘İsrail ancak güçten anlar.’ ifadelerini hakkıyla anladığımız bir günü yaşıyoruz. Sivil veya asker farketmez, tüm İsrailliler, Filistin topraklarında işlenen her suça ve işgale doğrudan ortaktır. Evlerinden kovulan filistinlilerin mülklerine istilacı böcekler gibi koşuşturarak doluşan genç, yaşlı, kadın, çocuk tüm yahudiler işgalcidir, zalimdir, katildir. Bu kadar zulme ortak olmalarına rağmen Filistinli kardeşlerimizin büyük bir hassasiyetle merhametli tavırları ortadadır. Bu mesele bahane edilerek ortaya konulmaya çalışılan algı zalimlerin zulümlerini gölgelemeye çalışmaktadır.”
“ÇOCUK YAŞTAN BERİ SİLAH EĞİTİMİ ALANLAR SİVİL DEĞİL MİLİS KUVVETLERİDİR”
“On yıllardır, dünyanın heryerinden Filistin’e gelerek ‘Ben çalmazsam başka bir Yahudi çalacak.’ diyerek Filistinlilerin hayat hakkını çalan, Kudüs’ün tarihi sokaklarında Filistinli ninelere saldıran, çocuk yaşlarından itibaren silah eğitimleri alan bir topluluk, sivil değildir. Milis kuvvetlerdir.” diyen Coşkun, şöyle konuştu: “Katil İsrail bir yandan tüm dünyanın gözü önünde katliamlarına, saldırılarına, asimile çalışmalarına, işgale ve apaçık zulümlerine devam ederken, diğer yandan islam ülkeleriyle normalleşme adımları atmaktadır. Başta türkiye, Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkelerin bu adımları atmaları, elinde binlerce Müslümanın kanı bulunan Netanyahu ile yapılan görüşmeler bizleri bu vebale ortak yapmaktadır. Büyük İsrail hayalinden vazgeçmeyen, çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden her fırsatta vahşetini sergileyen, uluslararası sularda 10 vatandaşımızı katleden israille normalleşmek, işlenen bütün suçlara fiilen ortak olmaktır. Atılan yanlış siyasi adımların bedelini filistin halkı ödemektedir. Müslüman toprağı olan Kudüs’ü başkent olarak ilan eden İsrail, Kudüste mahalleleri boşaltmakta, Gazze’de ablukayı sürdürmekte, batı şeria’da müslümanların arazileri üzerinde yeni yerleşim yerleri açmaya devam etmekte, Mescidi Aksa’ya yönelik tecavüzlerini günbegün arttırmaktadır. Terör devleti İsrail bir taraftan insanlık ve hukuk değerlerini hiçe sayarak işgal ve yıkımlara devam ederken, normalleşme çalışmalarıyla fiillerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Eski Amerikan Başkanı Trump döneminde, İsrail’in başkentinin Kudüs olarak ilan edilmesi, yüzyılın antlaşması ve İbrahim Antlaşması gibi, özelde Filistin’in genelde İslam dünyası’nın aleyhine olan normalleşme çalışmaları başlatılmıştır. Daha önce haykırdığımız gibi yine buradan haykırmayı bir vazife biliyoruz. İsrail’in başkenti ne Kudüs, ne de Telaviv’dir. İsrail’in başkenti cehennemin dibidir.”
“KUDÜS VE FİLİSTİN’İ BİZDEN KOPARAMAYACAKSINIZ”
Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı: “Ey Allah’ın lanetlediği kavim, ey İsrail. Ne kadar zulmederseniz edin, ne kadar kan dökerseniz dökün, Mescidi Aksa’yı, Kudüs’ü, Filistini bizden koparamayacaksınız. İşte biz Aksa için canını vermeye hazır on binler yüzbinler milyonlar olarak daima karşınızda olacağız. Tarih sahnesinden silinip gideceğiniz güne kadar sizinle mücadele edecek, kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. İşte bu sabah olduğu gibi hiç beklemediğiniz bir anda sizi bu coğrafyadan söküp atacağımız günler yakındır.”

Bakmadan Geçme