İsrail Vicdanlarda Mahkum Oldu

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında Afyon Kocatepe Üniversitesinde (AKÜ) 'İnsan Hakları ve Uluslararası Suçlar Filistin Örneği ' adlı panel düzenledi.

Panel, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hukuk Fakültesi öncülüğünde gerçekleştirildi.  Panelde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Cemil Demir, Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Hakan Kaşka ve akademik personel ile birlikte öğrenciler yer aldı.

İsrail Vicdanlarda Mahkum Oldu

HUKUKTA DÜZENLENEN ÇEŞİTLİ SUÇLARIN RAHATLIKLA İŞLENİYOR

Panelin moderatörlüğünü yapan Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, 76 yıllık süreç içerisinde insan hakları belgelerine ve bu belgeleri korumak amacıyla oluşturulan uluslararası mekanizmalara rağmen insancıl hukukta düzenlenen çeşitli suçların rahatlıkla işleniyor olabilmesinin utanç verici ve üzücü olduğunu ifade etti. İşlenen suçların ve ihlallerin insanlığın ortak vicdana mahkûm edilmiş durumda olduğunu belirten Fişne, “Sadece İslam kamuoyundan değil dünyanın farklı coğrafyalarından milletler İsrail’in işlediği suçları vicdanlarına mahkûm ederek eylemlerde bulunmaktadırlar. Uluslararası Adalet Divanındaki (UAD) davanın ve Uluslararası Ceza Mahkemelerinde İsrail’e karşı açılmış davaların olması bile bizleri teselli ediyor” dedi.

İsrail Vicdanlarda Mahkum Oldu

ALMANYA CEZA KANUNUNA GÖRE SOYKIRIMIN TANIMINI YAPTI

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkeme Raportörü Leyla Nur Oduncu ise “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 7. maddesi kapsamında Soykırım Suçunu anlattı. Oduncu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. maddesinin suç ve cezada kanunilik ilkesine ilişkin bir madde olduğunu belirterek, sert çekirdek haklardan oluştuğuna dikkat çekti.  Almanya Ceza Kanununa göre soykırımın tanımını yapan Oduncu, “Almanya Ceza Kanununda, bir ulusal, ırksal, dini veya etnik grubu tümüyle ya da kısmen yok etmek amacıyla hareket etme, grup üyelerini öldürme, grup üyelerine ruhsal veya bedensel zarar verme, grup içindeki doğumları engellemeye yönelik tedbirler uygulama ya da grubun çocuklarını başka bir gruba transfer etme soykırım olarak tanımlanıyor” diye konuştu.

CAMİLERİN VE HASTANELERİN YIKILDIĞINI GÖRÜYORUZ

Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Seher Çakan ise konuşmasında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açmış olduğu dava ile ilgili bilgiler verdi. Çakan, “7 Ekim tarihinde Hamas’ın yaptığı eyleme karşılık olarak İsrail yaptığı eylemleri gerekçelendirmektedir. Bu olay sonrası çok sayıda kişinin vefat ettiğini, camilerin ve hastanelerin yıkıldığını görüyoruz. Bunun sonrası Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanı’na başvuruyor” dedi. Çakan, UAD’ın yapısı hakkında açıklamalarda bulunarak, “Uluslararası Adalet Divanı yargılama yapabilmesi için taraf iki devletin de rızasının olması gerekiyor. Baktığımızda İsrail’in UAD’ın herhangi bir genel yargı yetkisini tanımadığını görüyoruz. Eğer taraf devlet UAD’ın yargılama yetkisini kabul etmediyse özel düzenlemede yer alan anlaşmalara bakarak UAD yargı yetkisinin tanınıp tanınmadığına bakılır” ifadelerini kullandı.

İsrail Vicdanlarda Mahkum Oldu

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDAN SONRA NÜRNBERG VE TOKYO MAHKEMELERİ KURULDU

Arş. Gör. Dr. Özgür Çakın da “Uluslararası Ceza Mahkeme ve Filistin Meselesi” başlığı altında yaptığı konuşmasında Uluslararası Ceza Mahkemesinin kuruluşuna giden süreçlerdeki durumları ve özelliklerini anlattı. İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurulmasının ihtiyaç olduğu düşüncesini ortaya koyduğunu kaydeden Çakın, “İkinci Dünya Savaşından sonra Almanların yenilmesiyle Alman komutanları, Almanya’nın kendi ulusal mahkemeleri yargıladı. Bu mahkemelerde 30 sanıktan 15 tanesi beraat etti. Geri kalanına da birkaç yıl ceza verildi. Dünya, kendi ulusal mekanizmalara bırakıldığında kimsenin yargılamak istemediğini gördü. Dolayısıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Nürnberg ve Tokyo Mahkemeleri kuruldu. Bu mahkemeler de askeri nitelikte ve galiplerin kurduğu mahkemeler olduğu için tepkiyle karşılandı” dedi.

Panel, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

Bakmadan Geçme