Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Misafir Kalem

İsmail ÖZDİLEK 23 NİSAN 1920, ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMININ 100 YILI

İsmail ÖZDİLEK

23 NİSAN 1920, ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMININ 100 YILI

Atatürk’ün 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışını gençlere hediye ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının bugün 100 yılını kutluyoruz. Ne mutlu bizlere.
Egemenlik; 100 yıl öncesine kadar halkın değil, padişahındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışında Atatürk, “Egemenlik (hâkimiyet- ülke yönetimi) kayıtsız şartsız milletindir” diyerek ülke yönetimini halkın iradesine bıraktı. TBMM’deki kürsünün arkasında da bu yazar.
Tarih, aracın farları gibi toplumların önünü aydınlatır. Farları yanmayan ve tarihine bilmeyen ve sahip çıkmayan toplumlar duvara toslarlar.
O dönem açılan bu meclisimizin ve ülkemizin durumunu günümüze, uyarlayalım.
Yani 23 Nisan 1920 yerine, 23 Nisan 2020 olarak düşünelim.
Ülkemiz işgal altındadır. Ülkemizi;
– İtalyanlar; Antalya ve Konya,
– Fransızlar; Urfa- Antep- Maraş ve Adana,
– İngilizler; Musul- Kerkük- İstanbul ve Çanakkale Boğazları,
– Ermeniler; Doğu Anadolu,
– Yunanistan; Trakya- İzmir- Aydın- Bursa Eskişehir- Afyon,
– İstanbul ve boğazlar; İngiliz ve Fransız işgali altında ve donanmaları da Dolmabahçe Sarayının önüne demirlemiştir. Aklınız alıyor mu?
Ayrıca, bugünkü PKK gibi, İngilizlerin o dönemde Anadolu ve ülkemizde çıkarttıkları iç isyanlar olan; Aznavur- Bolu, Düzce Adapazarı- Yozgat Çapanoğlu- Çerkez Ethem- Pontus- Milli Aşiret- Koçkiri Aşiret isyanları ile de uğraşacaksın.
Siz; İstanbul’dan Antalya’ya gitmek isterseniz, İstanbul’daki İngilizlerden, Ege bölgesindeki Yunanlılar ve Antalya’daki İtalyanlardan vize almak zorunda kalacaksınız.
Böyle olsa idi, zaten bizler olmazdık.
Bayrağımızın dalgalandığı ülkemiz toprakları ise; İç Anadolu’da kalan Samsun- Sivas- Erzurum- Konya- Ankara bölgesidir. Ülkenizi bu işgallerden kurtarmak için sıkıştığınız Anadolu’nun ortasında kalan bu bölgede ordunuzu kurup ülkenizi kurtaracaksınız.
Anadolu insanı, Çanakkale Harbi, Sarıkamış Harekâtı, Balkan Harbi savaşlarında ordusu tükenmiş, halkı fakir kalmış ve elinde sadece ulaştırma vasıtası olan kağnı ile bu yedi düvel ve içerideki isyan eden hainler ile de savaş yapacaksın.
Lideri olan Atatürk’e inanmış bu millet, yediden yetmişe, yaşlısı genci, kadını ve kızı ile dünyada eşi benzeri olmayan TOPYEKÛN HARBİN bir örneğini verdiler.
Sakarya Harbinden önce ordunun ihtiyacı için çıkarılan Tekâlif-i Milli ( Milli Yükümlülükler) yasası ile:
– Her ev ordusuna bir çift çorap, bir çift çarık, bir çift iç çamaşırı,
– Elindeki yiyeceğin % 40nı,
– Tüccar bedeli mukabili harptan sonra ödenmek üzere her türlü yakıt ve malzemesini,
– Her ev, elindeki ulaştırma vasıtası olan kağnılarla görev verilirse ayda 100km. Yol kat edecek şekilde destekledi.
Sizlere tarihinizi hatırlatacak, güç verecek ve önünüzü aydınlatacak Tekâlif-i Milliye yasasını okuyup ezberleyin, yutun.
Çevrenizde Atatürk’ü ve ülkesinin bugünlere nasıl geldiğini anlamamış olanlara da bu yasayı anlatın.
100 yıl önce bu millet hem yurt dışındaki düşmanlarla, hem de içimizdeki hainlerle uğraştı.
Bizlere bu toprakları kazandırdı. Birbirimize sarılalım. Topraklarımızın ve dört mevsimi yaşadığımız bu cennet vatanımızın kıymetini bilelim.
Atatürk ve bu millet Kurtuluş Savaşında başarılı olmasaydı, sonumuz ne olurdu? Bu cumhuriyetimize ve Atatürk’ün gösterdiği muhasır ( çağdaş ) medeniyete ve ilkelerine sahip çıkalım.
Büyük önder Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi canları pahasına ülkemizi düşman işgalinden kurtardılar. Onları, minnet, şükran ve saygı ile anıyoruz.
Prof. Dr. Gökhan Yüncü’nün SAYENDE şiirini sizler de beğeneceksiniz.
Ardımıza bakmadan ilerliyoruz, çünkü arkamız temiz, sayende
Tüm yurdu dolaşıyoruz. Çünkü tüm yurt bizim, sayende
Al bayrağımız dalgalanıyor, inmiyor göklerden, sayende
Taş toprak, yer gök dinliyor, dinmiyor ezanlar, sayende
Ülkemiz refah, huzur içinde, dökülmüyor kanlar, sayende
Rahat uyuyoruz geceleri, bölünmüyor rüyalarımız, sayende
Kendin gibi kahraman erler bıraktın, ilerliyoruz dimdik dimdik izinde

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER